Son sözü ‘Bana kötülük yapmayın Fadime Abla’ oldu

Afyonkarahisar’ın Dinar İlçesi’nde, evlenmek istemediği için kaçırılarak tecavüz edilmek istendikten sonra sopayla dövülen 19 yaşındaki Nimet Gürbunar’ın, boğularak öldürüldüğü belirlendi. Gürbunar'ın, kardeşiyle evlenmediği için kendisini kaçıranlardan Fadime Alpaslan’a, ölmeden önce “Bana kötülük yapmayın Fadime Abla” diye yalvardığı ortaya çıktı.

Geçen yıl 31 Mayıs’ta Dinar’ın Alpaslan Köyü’nde dedesinin evinde halı yıkayan Nimet Gürbunar, sürüklenerek kaçırıldı. Götürüldüğü harabede tecavüz edilmek istendi ve sopayla dövülerek öldürüldü. Evlenmek istemeyen genç kızı ikna edemeyen 3 saldırganın, Nimet Gürbunar'ın birlikte halı yıkadığı, dayısının oğlu Veli Alpaslan’ın eşi 28 yaşındaki Fadime Alpaslan ile onun komşu köydeki kardeşleri 26 yaşındaki Tayfun Şahin ve 41 yaşındaki Seyfi Şahin olduğu belirlendi. Üç kardeş ve onlara yardım eden Ahmet Selim Akgün tutuklanarak cezaevine konuldu.

Tayfun Şahin ile evlenmek istememesi üzerine kaçırılarak öldürülen Nimet Gürbunar cinayetinin ilk duruşması Dinar Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. Vücudunda çok fazla sopa izi ve kırık olduğu için dövülerek öldüğü sanılan genç kızın Adli Tıp Kurumu’ndan gelen otopsi raporunda ölüm nedeninin boğulma olduğu ortaya çıktı. Kaçırıldıktan sonra susması için ağzına tülbent sokulduğu ve nefessiz kalarak öldüğü anlaşıldı.

Reklam
Reklam

Ölenin yakınları ve sanıkların yanı sıra, tanıkların da dinlendiği duruşmada Nimet Gürbunar’ın hem kaçırılmasına yardım eden, hem de ölümüne neden olan kuzeninin eşi Fadime Alparslan’ın, köydeki evinde saklandığı sırada arkadaşı Şefika Başyiğit’e olayı ayrıntılarıyla anlattığı belirtildi. Mahkemede tanık olarak dinlenen Başyiğit, Fadime Alpaslan’ın kendisine Nimet’i nasıl sürüklediklerini, sopalarla nasıl dövdüklerini, genç kızın “Bana kötülük yapmayın Fadime abla” diye yalvardığını anlattığını söyledi.


Sanıklardan Fadime Alpaslan, ağabeyi Seyfi Şahin ile kuzeni Ahmet Selim Akgün’ün olay yerinde olmadığını, Nimet’i kardeşi Tayfun’la birlikte harabeye götürdüklerini anlattı. Nimet Gürbunar’ı dövenin de boğarak öldürenin de kendisi olduğunu iddia eden Fadime Alpaslan, “Kardeşim Tayfun’la birbirlerini seviyorlardı. Planı Nimet’le birlikte yapmıştık. Kaçacaklardı, sonra vazgeçti. Ben de ‘çık yola’ dedim. Tayfun ve ben ikna etmek için harabe eve götürdük. Ben bağırmasın diye ağzını tülbentimle kapatıp, bacaklarına sopa ile vurdum” diye konuştu.

Reklam
Reklam

Tayfun Şahin ise, ablası Fadime Alpaslan’ın suçu üstlenmeye çalıştığını anlattı. Nimet Gürbunar’la iki yıldır mektuplaştıklarını ve birlikte kaçmaya karar verdiklerini iddia eden sanık Şahin, motosikletinin bozulması üzerine ağabeyi Seyfi Şahin’i arayarak Nimet’i kaçırmak için ondan yardım istediğini söyledi. Nimet Gürbunar’ın arabayı görünce kaçmaktan vazgeçtiğini anlatan Tayfun Şahin, “Ablamla ikimiz eve götürdük. Ben ağzını kapattım. Bayıldı sandım. O sırada kapı açıldı. Birileri içeri girdi. Ablam onların yanında gitti, ben de herkes gidince oradan kaçtım. Öldüğünü bilmiyordum. Ertesi gün bir çobandan duydum” diye konuştu.


Nimet Gürbunar’ın kaçmak istememesi üzerine kardeşi Tayfun Şahin’e ‘boş ver’ diyerek kızdığını ve olay yerinden ayrıldığını belirten ağabey Seyfi Şahin ise, genç kızın odaya götürülmesi ve burada dövülerek öldürülmesiyle ilgili bilgisi olmadığını, bunu sonradan duyduğunu iddia etti. Seyfi Şahin, Nimet Gürbunar’ın elinde DNA örneği bulunmasıyla ilgili ise, “Olaydan önce Nimet ile kardeşim Tayfun Şahin evin önünde konuşuyorlardı. Ayırmak isterken Nimet elime dokundu” dedi.

Reklam
Reklam

Kuzeni sanık Akgün’ün arabayla olay yerinden uzaklaşması üzerine kendisinin de yürüyerek oradan uzaklaştığını iddia eden Seyfi Şahin, Akgün’ün daha sonra kendisini arabayla alarak köylerine götürdüğünü vurguladı.

Kızı kaçırmaya gittikleri iddialarını kabul etmeyen sanık Ahmet Selim Akgün de, sadece Seyfi Şahin’in çağırması üzerine onu almaya gittiğini söyledi.

Yaklaşık 6 saat süren duruşmanın ardından 4 sanığın da tutukluluk halinin devamına karar verilirken, dava Adli Tıp Kurumu ve Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’na (TİB) yazılan yeni yazıların cevabının beklenmesi için 7 Nisan’a ertelendi.