Sonbaharda ağaçların dökülen yapraklarında barınan küf mantarları… Çürümüş bitki atıkları üzerine yerleşen mantar sporları… Kurumuş yaprakların altında gizlenen polenler… Kapalı mekanlarda oluşan ev tozu akarları, rutubetle artan küf mantarları… ‘Alerji’ denildiğinde polenler nedeniyle aklımıza genellikle ilkbahar gelse de, aslında sonbahar mevsiminde de özellikle küf mantarları, mantar sporları, ev tozu akarları ve polenler alerjik nezle ile astım ataklarına yol açabiliyor. Acıbadem Bakırköy Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Dr. Betül Şahin, sonbahar mevsiminde havaların soğumasıyla birlikte aktifleşen gribal enfeksiyonların üst solunum yollarını duyarlı hale getirerek alerjiyi, alerjilerin de enfeksiyonları tetiklediğine dikkat çekerek, “Alerjiye eşlik eden enfeksiyon varsa bu etkileşimler nedeniyle tam bir kür sağlayabilmek amacıyla her iki durumun da mutlaka tedavi edilmesi gerekiyor. Günümüzde alerjik nezle ve astım gibi alerjik hastalıklar tedaviyle genellikle kontrol altına alınabiliyor. Ancak mücadelede en önemli nokta, alerjenlerden uzak durmaktır” diyor. Peki yaşam kalitemizi oldukça düşürebilen alerjenlerden korunmak için hangi önlemleri almamız gerekiyor? Acıbadem Bakırköy Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Dr. Betül Şahin, sonbahar alerjisinden korunmanın yollarını anlattı, önemli öneriler ve uyarılarda bulundu.
Şeffaf renkli burun akıntısı, arka arkaya hapşırık krizleri, burun tıkanıklığı, gıcık şeklinde öksürük nöbetleri, burunda veya damakta kaşıntı, gözlerde sulanma ve kaşıntı, baş ve yüz ağrısı, koku ve tat alma bozuklukları, halsizlik, yorgunluk, uyku bozuklukları, konsantrasyon güçlüğü ve dikkat eksikliği, cilt döküntüleri… Bu yakınmalar sonbahar alerjisinin belirtilerini oluşturuyor. “Alerjilerde bu belirtilerin tümü bir arada olmayabiliyor, dolayısıyla zaman zaman normal üst solunum yolu enfeksiyonlarıyla karışabiliyor” uyarısında bulunan Kulak Burun Boğaz Uzmanı Dr. Betül Şahin sözlerine şöyle devam ediyor: “Hatta öksürük, geniz akıntısının yarattığı boğaz tahrişi ve buna bağlı gelişen boğaz ağrısı, halsizlik, yorgunluk, koku alma bozuklukları ile öksürük gibi semptomları olan hastalar koronavirüs hastalığına yakalandıklarını düşünebiliyorlar. Böyle bir durumlarda mutlaka ayrıntılı bir muayene yapılması gerekiyor” diyor.
Kulak Burun Boğaz Uzmanı Dr. Betül Şahın sonbahar alerjilerinden korunma yollarını şöyle anlatıyor:
Kuru ve rüzgarlı havalarda mümkünse dışarı çıkmayın.
Soğuyan hava ve ısınma problemleri nedeniyle gelişen rutubetli ortamlarda bulunmayın.
Özellikle bahçe ve toprak işlerinin yoğunlaştığı bu dönemde, toprağa yerleşmiş küf ve mantar sporlarına karşı önlem alın. Bahçe işleriyle uğraşacaksanız mutlaka uygun eldiven, maske ve siperlik gibi koruyucu kıyafetler kullanın.
Rutubetin artması ev akarlarının da artmasına neden oluyor. Dolayısıyla toz alerjiniz varsa sonbahar mevsiminde evinizin özellikle güneş almayan odalarında küf açısından daha dikkatli olun: Isınma düzenini erkenden ayarlayın, buraları sık havalandırın. Boya badanayı yaz mevsiminde yaptırın ve mümkünse yatak odası olarak tercih etmeyin.
Toz alerjiniz varsa evdeki süs ve aksesuar gibi çok gerekli görmediğiniz eşyaları ortalıkta tutmayın. Kitaplarınızı kapalı dolaplarda bulundurmayı tercih edin.
Evinizin havalandırılması işlemini akşam saatlerinde yapmaya özen gösterin. Klimanız varsa ve bunu ısınmak amacıyla da kullanıyorsanız, klimanızın filtrelerini değiştirin.
Kurumuş ve dökülmüş ağaç yapraklarının bol olduğu alanlarda yürüyüş ve piknik yapmayın.
Sokağa çıktığınızda güneş gözlüğü ve maske kullanın.
Aracınızda filtre kullanmayı ve bunu periyodik değiştirmeyi ihmal etmeyin.
Üst solunum yolu enfeksiyonlarına karşı korunun.
Sosyal mesafeye dikkat edin ve hasta kişilerden uzak durun.
Kapalı alanlardan mümkün olduğunca kaçının.
Eve girdiğinizde giysilerinizi mutlaka değiştirin, ardından mutlaka duş alın.
Sigara tüketmeyin, sigaralı ortamlardan da uzak durun.
Tedaviyle kontrol altına alınabiliyor
Kulak Burun Boğaz Uzmanı Dr. Betül Şahin günümüzde alerjik nezle ve astım gibi alerjik hastalıkların antihistaminik tabletler ve burun spreyleriyle kontrol altına alınabildiğini vurgulayarak sözlerine şöyle devam ediyor: “Yoğun alerji tiplerinde gerektiğinde ağızdan veya soluma yoluyla alınan kortizon ilaçlar da tedaviye eklenebiliyor. Aşı tedavileri de çok yoğun yaşanan ve etkeni saptanmış alerjilerde etkili bir tedavi seçeneğini oluşturuyor.”