"Sondaj çalışmalarına da başlayacağız"

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu: (3) - "KKTC'nin şirketlerimize ruhsat verdiği alanlarda sismik araştırmalarımızı yapıyoruz, önümüzdeki süreçte sondaj çalışmalarına da başlayacağız" - "Oysa bu konu çok basit bir şekilde çözülebilirdi. Biz sorunu çözmek için her türlü yapıcı yaklaşımda bulunduk, esnekliği gösterdik. Şimdi bir fonun kurulmasıyla ilgili öneriler var. Bunları da değerlendiriyoruz" - "Başarısız bir konferanstan sonra oradan kaldığınız yerden devam etmek ancak zaman, enerji kaybıdır. O yüzden neyi nasıl müzakere edeceğinizi ve çerçevesini belirlemek için bu yapıcı gayriresmi görüşmeleri sürdürüyoruz" - "KKTC ile Rum kesimi arasında devam müzakerelerde gördük ki Türk tarafı ile yetkileri yönetimi paylaşmak istemeyen bir Rum kesimi var"

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, KKTC'nin ruhsat verdiği alanlarda sismik araştırmaları yaptıklarını belirterek, "Önümüzdeki süreçte sondaj çalışmalarına da başlayacağız." dedi.

Çavuşoğlu, Antalya'da Turizm Merkezi Belek'teki bir otelde, Yunanistan Dışişleri Bakanı Georgios Katrugalos ile ortak basın toplantısı düzenledi.

Bakan Çavuşoğlu, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs etrafındaki hidrokarbon rezervlerine ilişkin, Türkiye'nin uluslararası hukuktan doğan hakları olduğunu, yani kıta sahanlığı içindeki alanlarda Türkiye'nin sismik ve sondaj yapma hakkı bulunduğunu belirtti.

Reklam
Reklam

"İkinci konusu ise KKTC'yi ilgilendiren bir nokta. Burada Kıbrıs etrafındaki hidrokarbon rezervlerinde Kıbrıs Türk halkının da hakları var. Bunu herkes kabul ediyor." diyen Çavuşoğlu, Rum kesimi, Yunanistan ve Avrupa Birliği'nin de bunu kabul ettiğini vurguladı.

Başından beri basit bir talepleri olduğunu aktaran Çavuşoğlu, şunları söyledi:

"Biz bu çalışmalara, yani sondaj ya da araştırma çalışmalarına karşı değiliz ama Kıbrıs Türk halkının haklarını garanti altına alması gerekiyor. İki taraf arasında olmayacaksa, AB üzerinden veya başka formüllerde özel şirketler üzerinde bu yapılabilir. Biz her türlü esnekliği gösterdik. Özellikle Anastasiadis, bu hakları Kıbrıs Türk tarafının hakkının olduğunu kabul etmesine rağmen, bunu garanti altına alamayacağını, böyle bir adımı atamayacağını söylemesinden sonra biz de tek taraflı çalışmalara karşı olduğumuz için KKTC'nin şirketlerimize ruhsat verdiği alanlarda sismik araştırmalarımızı yapıyoruz, önümüzdeki süreçte sondaj çalışmalarına da başlayacağız. Oysa bu konu çok basit bir şekilde çözülebilirdi. Biz sorunu çözmek için her türlü yapıcı yaklaşımda bulunduk, esnekliği gösterdik. Şimdi bir fonun kurulmasıyla ilgili öneriler var. Bunları da değerlendiriyoruz."

Reklam
Reklam

- "Türkiye'nin garantörlüğü daha da önemlidir"

Bakan Çavuşoğlu, "Burada Türkiye kendi alanlarında, kıta sahanlığında haklarını tabii ki kullanacaktır ama KKTC'nin de Kıbrıs Türk halkının halklarını garantör olarak koruma görevi vardır. Bu uluslararası haklardan doğan bir yetkidir. Dolayısıyla burada, Georgios ile hemfikir olmadığım bir konunun altını çizmek isterim. Bugün garanti konusu çağ dışı değildir. Neden? Tek taraflı sondaj çalışmalarını görüyoruz. O yüzden Türkiye'nin garantörlüğü her zamankinden belki daha da önemlidir. KKTC ile Rum kesimi arasında devam müzakerelerde gördük ki Türk tarafıyla yetkileri yönetimi paylaşmak istemeyen bir Rum kesimi var. Aynı şekilde Crans Montana'dan önce siyasi eşitliği kabul etmesine rağmen Crans Montana ve sonrasında siyasi eşitlikten vazgeçen bir Anastasiadis'den bahsediyoruz, Rum kesimini liderinden bahsediyoruz." ifadesini kullandı.

Tüm bu şartlar ortadayken garantilerin ve güvenlik anlaşmasının çağ dışı olduğunu iddia etmenin kendilerine göre gerçekçi bir yaklaşım olmadığını aktaran Çavuşoğlu, tüm bu konuları kapsayan bir Crans Montana Konferansı gerçekleştirdiklerini vurguladı.

Reklam
Reklam

Nikos Anastasiadis'in orada kendi kaygılarından, kendine anlattığı kaygılarından dolayı geri adım attığı için başarısız olduğunu belirten Bakan Çavuşoğlu, "Dolayısıyla başarısız bir konferanstan sonra oradan kaldığınız yerden devam etmek ancak zaman ve enerji kaybıdır. O yüzden neyi nasıl müzakere edeceğinizi ve çerçevesini belirlemek için bu yapıcı gayriresmi görüşmeleri sürdürüyoruz. Tüm bu konuları ele alarak yeni bir müzakereye başlayacak mıyız, nasıl başlayacağız ve bunun çerçevesi ne bunu kendi aramızda belirlememiz lazım. Crans Montana'dan bıraktığımız yerden devam etmemiz söz konusu bile olamaz. Kıbrıs konusunda ilk defa konuşmuyoruz, Montana'dan bu yana da yapıcı mesajlarımızı da veriyoruz." diye konuştu.

(Sürecek)