Soner Artık Evinde "nefes Alacak"

Denizli Emniyet Müdürlüğü'nün, "Hayata Pas Ver Projesi" sayesinde ulaştığı 12 yaşındaki bedensel ve zihinsel engelli Soner İlçak, solunum yetmezliği nedeniyle yaklaşık 8 aydır kaldığı hastanenin yoğun bakım servisinden evinin tıbbi cihazlarla donatılan odasına taşındı.

Toplum Destekli Polislik Şube Müdürlüğü ekipleri, maddi durumu iyi olmayan ailelerin çocuklarının serbest zamanlarını sportif aktivitelerle daha verimli kullanmalarını sağlamak, fiziksel ve ruhsal gelişimlerine katkıda bulunmak amacıyla başlatılan "Hayata Pas Ver Projesi"ne dahil olan orta okul 8. sınıf öğrencisi Alişan İlçak'ın engelli kardeşi Soner'in, hareketsiz kalmasına bağlı olarak akciğerlerinin fonksiyonlarını kaybetmesi nedeniyle aylardır hastanede kaldığı bilgisine ulaştı.

Proje kapsamına dahil edilen çocukların ailelerine ziyaretler gerçekleştiren emniyet yetkilileri, iş adamlarından oluşan kulüp başkanları ve antrenörler, Soner'in durumu ve annesinin çabası karşısında yardım için girişimde bulunma kararı aldı.

İl Emniyet Müdürü Zeki Bulut, her gün hastaneye gelip gitmenin zorluklarını anlatan ve 12 yıldır sorumluluğunu üstlendiği oğlunun bakımına evinde devam etmek isteyen anne Zübeyde Özçakal'ın, yoğun bakım eğitimi almasını sağladı.

Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nın da yardımıyla ailenin evine ev tipi solunum cihazı, jeneratör, özel yatak ve gerekli diğer cihazlar alındı. Evinde steril bir oda hazırlanan Soner, yaklaşık 8 ay sonra taburcu edilerek ailesine kavuştu.

Odası balonlarla süslenen Soner'in eve getirilişinde, annesi ve yakınları duygulu anlar yaşadı.

-"Bu günü Soner'in doğum günü olarak kabul ediyoruz"-

Denizli Emniyet Müdürü Bulut, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Hayata Pas Ver Projesi'nin basit bir futbol turnuvası, bir futbol organizasyonu olmadığına işaret ederek, projeyle 220 çocuktan 220 aile, 220 aileden de bütün Denizli'ye ulaştıklarını kaydetti.

Ulaştıkları aileleri tanımaya, ihtiyaçlarını, sorunlarını görmeye gayret ettiklerini ifade eden Bulut, şöyle konuştu:

"Bunun en canlı, en güzel örneklerinden biri, Soner. Alişan bizim projemizdeki çocuklarımızdan, 220 çocuğumuzdan biri. Alişan'ın kardeşi Soner rahatsızdı ve hastanedeydi. Eve gelemediği için, annesi her gün hastaneye gidiyor ve zorluklar yaşıyordu. Biz sosyal devlet olgusu içerisinde, özellikle Sayın Valimiz ile Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfımız sayesinde Soner'in evinde güzel bir oda hazırladık.

Kliması takıldı, jeneratör, güç kaynağı, tüm cihazlar geldi. Özel yatağı, dolaplarına kadar... Steril bir hale getirildi. Bugün anneye de bir sürpriz oldu. Bu günü Soner'in doğum günü olarak kabul ediyoruz. İnşallah gelecek yıl bu tarihte doğum günü pastasını keseceğiz. Çünkü evine gelişi aile için de Soner için de çok büyük bir mutluluk. Soner artık ailenin her ferdini buradan görebiliyor. Bu manzara bizi mutlu ediyor."

-"8 ay sonra bana bir mucize gibi geldi"-

Anne Zübeyde Özçakal da 24 Ağustos 2012 tarihinde ameliyat için hastaneye yatan Soner'in solunum ve nabzının durduğunu, bu yüzden makineye bağlandığını anlattı.

Emniyet Müdürü Bulut ile medikal aletleri sağlayan hayırseverlerin kendilerine yardımcı olduğunu dile getiren Özçakal, şunları söyledi:

"Hastanede üç ay eğitim aldım ve sonunda yavrumu evimize getirdik. İnşallah bundan sonrası daha iyi olacak. Evimize gelmesinin mutluluğunu anlatamam, kelimelere sığdıramam. 8 ay sonra bana bir mucize gibi geldi. Yeniden doğmuş gibiyim. Oğlum evime geldi. Eve gelmemizde yardımı olan herkese çok teşekkür ediyorum. Bu konuda en ufak katkısı olan herkesten Allah binlerce defa razı olsun."

Soner'in dedesi Abdurrahman Özçakal da rahatsızlığı nedeniyle gidemediği hastanedeki torununu 8 ay sonra görme imkanına kavuştuğunu ifade ederek, "Çok memnunuz, çok teşekkür ediyoruz. Devlete de getirenlere de bütün hepsine çok teşekkür ederiz. Hiç olmazsa çocuğu şu dertten kurtardılar" dedi.

-"Son çare ev tipi solunum cihazıydı"-

PAÜ Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Dolunay Gürses ise Soner'i ağustos ayından beri yoğun bakımda izlediklerini anımsatarak, şunları kaydetti:

"Son iki senedir özel mamalarla beslenen Soner'in artık mamaları alamadığını, ağızdan beslenemediğini öğrendik. Tekrarlayan akciğer enfeksiyonları vardı, solunum da yeterli değildi. Hastayı solunum cihazına bağlamak zorunda kaldık. Mideden beslemeye geçtik. Solunum cihazından kurtarmaya çalıştık ancak başarılı olamadı. Böyle hastalarda ilerleyen süreçlerde beklenen bir durumdur bu. Son çare olarak ev tipi solunum cihazıydı. Tabii bu güzel bir uygulama. Böylece evde aile çocuğunu izleyebiliyor, yanında görebiliyor, yoğun bakımın enfeksiyon şartlarından uzak kalıyor. Ama bunun yapılabilmesi için de eğitim ve aile ile işbirliği çok önemli. Burada Emniyet Müdürlüğü'nün de desteğini unutmamak lazım."