Soner Yalçın, 'Baykal' iddialarını cevapladı

Ergenekon soruşturması kapsamında 12’si tutuklu 14 sanık hakkında açılan Oda TV davasında Soner Yalçın savunmasına...

Ergenekon soruşturması kapsamında 12’si tutuklu 14 sanık hakkında açılan Oda TV davasında Soner Yalçın savunmasına devam ediyor. Soner Yalçın savunmasında, eski CHP lideri Deniz Baykal’a ilişkin iddialar hakkında konuştu.
İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, tutuklu sanık Soner Yalçın, 26 Ocak 2011’de İklim Bayraktar'ın Deniz Baykal’a yönelik iddiasının konuşulduğu telefon kaydının olduğunu aktardı. Yalçın, “Odatv operasyonunu Baykal’a şantaja dönüştürerek bizleri itibarsızlaştıran telefon görüşmeleri var. Hukuken silinip yok edilmesi gereken bu telefon kaydı bizleri lekelemek için kullanıldı. Mahkemenin geriye dönük dinleme kararı vermesinin nedeni bu. Biz, İklim Bayraktar’ın iddiasını konuşmuş ve unutmuştuk. Ama şimdi ortaya çıktığı gibi yasa dışı dinleme yapanlar mahremiyetimizi medyaya sızdırdılar. Bilgisayarlara siber korsanlık sonucu ‘Varan 2’ yalanı yerleştirilmişti. Türkiye genel seçime gidiyordu. Böyle bir siyasi malzeme bir kararla yok edilebilir miydi? Odatv’yi, bizleri ve CHP’yi lekelemek için bundan iyi fırsat olabilir miydi?” ifadelerini kullandı.
Bayraktar'ın da, tacize uğradığını iddia ettiği günden bir gün sonra 27 Ocak 2011’de dinlenmeye alındığını söyleyen Yalçın, “Bayraktar’ı niye dinliyorlar? Bu soru, tüm tezgâhı ortaya çıkarıyor. Deniz Baykal’la Halktv meselesini konuşmamışız daha. Daha Odatv basılıp bilgisayarlarda sözüm ona ‘Varan2’ ‘Medya 2010’ filan çıkmamıştı. Demek polisin öngörüsü bayağı iyi.” diye konuştu.
AK Parti eski milletvekili Turhan Çömez’e yönelik yapılan aramada ele geçen ‘BAY EYMÜR’ isimli word dosyasında kendisiyle ilgili yazılan notlara değinen Soner Yalçın, şöyle devam etti: “Güneydoğu’ya istihbarata, UGA (Ulusal Güvenlik Ajansı) üyesi Soner Yalçın gidiyor. Katledilen masum Kürt ve Alevi halklarının sorunlarını dinliyor. Diyarbakır’da bulunan (Olağanüstü Hal Bölge Valisi) Ünal Erkan ile görüşüyor. Erkan, SY’ye ‘Siz bulaşmayın’ deyince, SY Erkan’ın yüzüne tükürüyor ve kapıyı sertçe vurup bölgeden ayrılıyor. Ulusal Güvenlik Ajansı ne; hiç duymadım; hiç çalışmadım. Ayrıca Ünal Erkan’la da hiç görüşmedim, tanışmadım. Dolayısıyla bu hayal ötesi bile olamayacak absürt sözüm ona belge de rapora eklenmişti.”
Özel telefon görüşmeleri ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün soy ağacına ilişkin Hürriyet gazetesinde yazdığı yazıların da söz konusu raporda yer aldığını söyleyen Yalçın, Ergenekon soruşturması başladığı sırada Odatv’de iddianamedeki tutarsızlıklarla ilgili haberlerin yer aldığını, kendisinin de Hürriyet gazetesinde polis teşkilatındaki cemaatçi yapılanmaya dikkat çeken yazılar yazdığını belirtti.
Bugün Gazetesi Ankara Temsilcisi Âdem Yavuz Arslan’ın 2010 yılı Kasım ayında kendisinin Halktv’yi satın almaya çalıştığına dair yazı yazdığını hatırlatan Yalçın, “Arslan bu çok özel bilgiyi nereden aldı bilmiyorum. Çünkü çok küçük bir grup biliyordu. Kasım 2010’da 2009 yılı telefon görüşmelerim büyük oranda tape edilmeye başlandı. Aynı gerekçe ile 15 Mayıs 2009 ile 25 Şubat 2010 arasında dinlenmiş, izlenmiş, takip edilmiştim. Tapeleri bile 2 yıl sonra yapanlar birdenbire yine dinlenmemi talep ediyorlardı.” diye konuştu.
İddianamede, “Yalçın Küçük ile kendisi arasında hiyerarşik bir yapı olduğu, Küçük’ün kendisini yayın konusunda yönlendirdiği” iddialarına cevap veren Yalçın, “Körlük öyle bir noktaya gelir ki, gülünçleşir. Savcılar, insanın fikir belirtmesiyle bir işi yaptırması arasındaki farkı bilmezlikten geliyorlar. Gazeteciliğin emir-komutayla yapıldığını sanıyorlar. Kimse bize emir, buyruk veremez. Bu kimsenin haddine değildir.” dedi.
Yalçın, üç yılda yaptığı 22 bin 500 telefon görüşmesinin 9’unun Küçük ile olduğunu söyledi. Yalçın, Küçük’e hitaben “ Sayın Hocam, sizi son yıllarda çok az aradığım için lütfen kusuruma bakmayınız. Keşke 9 kez değil 999 kez arasaydım. Telefon tapelerine bakınca çok utandım. Hocam, biliyorsunuz, son yıllarda inzivaya çekildim; bir keşiş gibi münzevi bir hayat sürüyordum. Kütüphanemden pek çıkmıyordum. Ama söz eğer suçsa da şimdiden itiraf ediyorum; çıkınca sizi daha çok arayacağım. Güzel bir restorana davet edip kendimi affettireceğim.” şeklinde konuştu. Savcılık ifadesinde Yalçın Küçük ile 4 yılda 2 kez cenazede görüştüğünü söylediğini anımsatan Yalçın, iddianamede ise Küçük ile görüşmesini inkâr ettiğinin öne sürüldüğünü anlattı.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz