Soruları Yanıtsız Kalan Dershaneciler Salonu Terk Etti

Dershanecilerle istişare yapmak üzere Şanlıurfa’ya gelen Milli Eğitim Bakanlığı yetkililerinin soruları yanıtsız bırakması üzerine, dershane temsilcileri salonu terk etti. Doğu ve Güneydoğu illerinden 12 ilin dershane temsilcisi kapatma kararının arkasında dayatma ve zorluk olduğunu belirtti.Dershanelerin dönüştürülmesi ile ilgili Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Zübeyir Yılmaz ve Özel Eğitim Kurumları Genel Müdürü Mehmet Küçük’ün de aralarında olduğu bir heyet Gaziantep, Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Mardin, Siirt, Kilis, Şanlıurfa, Kahramanmaraş, Hatay ve Malatya’nın aralarında olduğu 12 ildeki dershane temsilcileri ile Şanlıurfa Milli Eğitim Konferans Salonu'nda bir araya geldi. Dershaneciler, salona, göğüslerine taktıkları siyah kurdele ile girdi. Müsteşar Yardımcısı Yılmaz, dershanecilerden öneri istedi. Final, Sınav, Güvender, Merkez ve Fem gibi birçok dershanenin temsilcisi, yetkililere, dershaneler ile ilgili temennisini iletip, dershanelerin kapatılmamasını istedi. Öneri ve soru yağmuruna tutulan Bakanlık yetkilileri, dershanecilerin hiçbir sorusunu yanıtlamadı. Bunun üzerine dershane temsilcileri, 'Biz bir sürü soru sorduk ancak hiçbir cevap alamıyoruz. Hem kapatma ile igili kararınızı vermişsiniz.' diyerek salonu terk etti. Dershanecilerin büyük bir kısmı salonu terk ederken bazı dershane temsilcileri toplantıyı sürdürdü. Toplantıyı terk eden dershaneciler adına Kahramanmaraş Final Dershaneleri Kurucusu İbrahim Gülsu basın açıklaması yaptı. Gülsu, birçok ilden dershanecilerin işini bırakıp bu toplantıya geldiğini hatırlatarak, bu toplantıya zaman ayırmanın anlamsız olduğunu söyledi. İstişare toplantısının devlet ciddiyeti taşımadığını vurgulayan Gülsu, verilen zamanı kayıp olarak değerlendirdi. Gülsu, “Öneri istenmesine rağmen birçok arkadaşımız dertlerini ve sorularını ifade etti. Biz dershanelerin kapatılmasını istemiyoruz, kabul etmiyoruz. Ayrıca, kapatma sözcüğünün kullanılmasını çok yadırgıyorum. Kapatma kavramının arkasında bir dayatma vardır, bir zorbalık vardır. Bunun insan hakları ile alakası yoktur. Siz hazırlık yapmadan pazardan malzemesi alınmayan bir yemeğin tanıtımını yapmanın ne kadar mantık dışı olduğunu söylemek isterim. Biz sonuç itibari ile dershanelerin ne kadar gerekli olduğunu burda uzun uzadıya ifade etmenin yanlış olduğunu düşünüyorum. Bu, ciddi bir zaman kaybıdır. Aklı selim herkes biliyor ki dershaneler hiçbir zaman okulların rakibi olmamış, olmayacaktır. Bir konuda eksiği varsa okulda alamadığı dersleri bazı kurumlardan destek almak durumundadır. Bu desteği velinin, çocuğun elinden almaya hiç kimsenin anayasal hakkı yoktur. Bu nedenle biz kapatmaya da dönüştürmeye de ve bu kelimenin kullanılmasına da karşıyız." diye konuştu. Başka bir dershane kurucusu ise “İnsanlar bize çocuğunu göndermesin, biz zorla mı alıyoruz?” diyerek, dershanelerin arz talep sonucu ortaya çıktığını vurguladı. Toplantıların oyalama olduğunu dile getiren aynı dershaneci, “Bakanlık, kararını zaten vermiş, gelip bizden öneri alıyor. Bizim aklımızla mı oynuyor?” diye sordu.