Sosyal Güvenlik Kurumları birleşiyor

ANKARA (İHA) - TBMM Plan Bütçe Komisyonu'nda sosyal güvenlik kurumlarını tek çatı altında toplayan kanun tasarısı benimsendi. Bilindiği gibi IMF'ye verilen son niyet mektubunda sosyal güvenlik idari reformuna ilişkin yasanın 2006 Ocak ayı sonuna kadar, emeklilik sistemi ve genel sağlık sigortasına ilişkin yasanın ise Şubat ortasına kadar TBMM'de kabul edilmesi performans kriteri olarak yer almıştı.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, sosyal güvenlik kurumlarını tek çatı altında birleştiren Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu Tasarısı benimsendi. Önümüzdeki günlerde Genel Kurul'da yasalaştırılması beklenen tasarıyla Emekli Sandığı, Bağ-Kur ve SSK'nın kaldırılarak, yerine 'Sosyal Güvenlik Kurumu' oluşturulacak. Kurum, yönetim kurulu, genel kurul ve başkanlıktan oluşacak. Genel kurulda, 20'si kamu ve 25'i sosyal taraf temsilcisi yer alacak. Ancak yeni sosyal taraflar, genel kurulda temsil edilecek. Genel kurul, 3 yılda bir toplanacak. Genel kurulda, YÖK Başkanlığı'ndan da temsilci bulunacak. Sonuçları en erken 2040'lı yıllarda görülecek yeni düzende aylık bağlama oranları daha düşük, matrah ise daha yüksek tutuluyor. Tasarıya göre sisteme yeni giren sigortalı 25 yılın sonunda emekli olduğunda, bugünkünden daha düşük emekli aylığı alacak. Ancak önümüzdeki yıllarda yaşam süresi uzayacağı için çalışma süresi de 25 yılın çok üzerine çıkabilecek. Daha uzun çalışan mevcut sistemde elde edilen emekli aylığından daha yüksek tutarda aylıklara hak kazanabilecek. Yeni sistemden SSK ve Bağ-Kur'lular etkilenmezken, Emekli Sandığı iştirakçisi memurların emekli aylıkları bugünkünden daha düşük kalabilecek. Memurların mevcut sistemdeki emekli aylıklarında liyakat esas alınırken, yeni düzende "yüksek prim ödeyen yüksek aylık alır" kuralı işleyecek. Bu kural SSK ve Bağ-Kur'da uygulanıyor. 1 Ocak 2007'den itibaren yürürlüğe girmesi öngörülen yeni sistem mevcut emeklileri değil, sisteme yeni girecekleri ya da yasa yürürlüğe girdikten sonra emekli olanları etkileyecek. Sigorta matematiğinin adaletli sonuçlar doğurması için ilginç düzenlemelere yer verilen tasarının ana hatları şöyle:

Reklam
Reklam

"Mevcut sisteme göre 25 yıllık sigortalılık süresi dolduran bir çalışan brüt ücret / maaş üzerinden SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı için sırasıyla her yıla karşılık yüzde 2.6, 2.6 ve yüzde 3 oranları ile emekli maaşı belirleniyor. Buna göre bir SSK'lı çalıştığı her yıl için emekli aylığının yüzde 2.6'sını, Emekli Sandığı iştirakçisi ise yüzde 3'ünü kazanıyor. Böylece 25 yıl çalışan bir SSK'lıya (25 x 2.6 = 65) brüt ücretinin yüzde 65'i, Emekli Sandığı iştirakçisine ise yüzde 75'i (25 x 3 = 75) emekli aylığı olarak bağlanıyor. Sosyal güvenlik kuruluşlarını aynı norma getiren yeni sistemde ise aylık bağlama oranları ilk 10 yıl için yıllık yüzde 2.5, sonraki yıllarda ise yüzde 2 olacak. 25 yıl çalışan bir kişi son ücretinin yüzde 55'ini emekli aylığı olarak alacak. Bu durumda memurların aylık bağlama oranı yüzde 75'ten, SSK ve Bağ-Kur'luların oranı ise yüzde 65'ten yüzde 55'e inecek. Yani bugün için 100 YTL emekli aylığı alan bir kişi eğer işçi ya da esnafsa 2041'de 85 YTL, memursa 73 YTL aylık alacak. İlk elde emekli aylıkların düşeceği gözlenen yeni sistemin en büyük farkı matrah hesaplamalarında ortaya çıkacak. Mevcut sistemde SSK emekli aylığı hesaplanırken son 5 yılın kazanç ortalaması dikkate alınıyor. Bu süre içinde yüksek kazancı bulunan (daha fazla prim ödeyen) yüksek, düşük kazanan daha düşük emekli aylığına hak kazanıyor. Yeni sistemde ise aylık ve gelirlere esas kazanç tüm çalışma sürelerindeki kazançların ortalamasına göre belirlenecek."

Reklam
Reklam

"2040'LARA 68 YAŞ ŞARTI"
Yeni düzen en fazla Emekli Sandığı iştirakçisi memurları etkileyecek. Sandık iştirakçisi bugünkü yüzde 75'lik aylık bağlama oranına ulaşabilmek için 25 değil 35 yıl bilfiil prim ödemek zorunda kalacak. Ancak yeni sisteme göre "bütün ücret ve aylıklar, zam ve tazminatlar prime tabi" olacak. Bu yolla emekli aylığı matrahı yükseltilecek. Bugün için sandık kesenek hesabında dikkate alınmayan makam ve temsil benzeri ilave ödemeler matraha dahil olduğunda yüzde 75 ve yüzde 55'lik aylık bağlama oranı maktu olarak birbirine yaklaşacak. Emekli aylığı matrahı yükseldiğinde devlet memurlar adına bugünkünden daha fazla prim ödeyecek. 25 yıl üstü sürelerde çalışan memurlarda her ilave yıl için artan miktarda emekli aylığına hak kazanacak. Milletvekili, müsteşar ve genel müdür unvanlarının emeklilik ayrıcalıkları yeni sistemde ortadan kalacak, aylıkları bugünkü seviyesinin altına inecek. Mevcut sistemde bir memur bir ay bile müsteşarlık yapsa emekli olduğunda ölünceye kadar müsteşar emekli aylığı alıyor. Yeni sistemde ise bugünün müsteşar emekli aylığına ancak bütün çalışma süresi müşteşarlık makamında geçirilmişse hak kazanılabilecek.

Reklam
Reklam

Emeklilik için gerekli yaş sınırı kadınlarda 58 erkeklerde 60 olarak uygulanmaya devam edilecek. Yaş sınırının yanı sıra sigortalının en az 25 yıl (dolu dolu 9 bin gün) prim ödemiş olması istenecek. İlk defa sigortalı olacaklar 9 bin gün prim "ödeyemezse" yaşlılık aylığına hak kazanmak için iki ayrı şartı yerine getirecek. Bunun için minimum yaş hadlerine (58-60 yaş) 3 yaş daha eklenecek, ayrıca sigortalıdan en az 5 bin 400 gün prim ödemesi istenecek. Engelli sigortalılar yaş koşuluna tabi olmaksızın sakatlık derecelerine göre daha kısa sürede emekli olabilecek. 2035'e kadar emeklilik yaşına ilişkin sınırlar değişmeyecek. Ancak 2037'de kadınlarda yaş sınırı 59, erkeklerde 61 yaş olarak öngörülürken, bu rakam sonraki yıllar itibarıyla 68'e kadar çekilebilecek. Yeni sistemde bütün ücret ve aylıklar, zam ve tazminatlar prime tabi olurken, prim oranı yüzde 20 olacak. Bu rakamın 9 puanlık kısmını sigortalı, 11'ini işveren üstlenecek. Devlet yüzde 5 oranında sosyal güvenlik katkı primi de ödeyecek.

Reklam
Reklam

İsteğe bağlı sigorta prim oranı da yüzde 20 olarak belirlenirken, prime esas kazanç sigortalı tarafından belirlenecek tutar üzerinden hesaplanacak. Hizmet süreleri prim ödedikleri anda başlayacak. İsteğe bağlı sigortalı olabilmek için Genel Sağlık Sigortası priminin de ödenmesi gerekecek. Sigortalının ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sağlık yardımlarından yararlanabilmeleri için şartlarda değişiyor. Buna göre sigortalıdan tedavi için başvurulan tarihten önceki 1 yıl içinde 90 gün prim ödemiş olması ve kimlik göstermesi gerekecek. 18 yaşın altındakiler ve yardıma muhtaç olanlar, acil durumlar, bildirimi zorunlu bulaşıcı hastalıklar, analık hali ile iş kazası ve meslek hastalığı hallerinde bu şartlar aranmayacak.

Sağlık kurum ve kuruluşları, birinci, ikinci ve üçüncü basamak olarak sınıflandırılacak. Sigortalı ve bakmakla yükümlü olduğu kişiler sevk zincirine uygun hareket ederek, ilk aşamada aile hekimine başvuracak. İş kazası ve meslek hastalığı ile acil haller dışında aile hekiminden sevk alınmaksızın yapılan başvurulara ilişkin giderler karşılanmayacak. Sağlık yardımlarında karşılanacak bedeller, Sağlık Yardımları Fiyatlandırma Komisyonu belirleyecek. Genel Sağlık Sigortası sağlık hizmeti üretmemesi esas kabul edilirken, hizmet sözleşmeli kurumlardan alınacak satın alınacak. Sağlık hizmeti sunanlar, otelcilik hizmeti dışında hastalardan fark alamayacak. Sözleşme yapılamayan hastane ya da klinikleri tercih edenler, buralara sözleşmeli yerlere ödenen tutarın yüzde 70'i kadarını cebinden ödeyecek. Genel Sağlık Sigortası'nı yönetecek kurumun bütçesinin yüzde 5'i koruyucu sağlık hizmetlerine ayrılacak.
Genel Sağlık Sigortası için yüzde 12.5 oranında prim ödenecek. Bunun yüzde 0.5'i iş kazası ile meslek hastalığı primi olacak. Ödenecek yüzde 12.5 oranındaki primin yüzde 5'i çalışan, yüzde 7.5'i ise işveren hissesi olarak uygulanacak. Emeklilerden sağlık hizmeti için prim alınmayacak, aylıklarından kesinti yapılmayacak.

Reklam
Reklam