BALIKESİR (İHA) - Anavatan Partisi Merkez Karar Yürütme Kurulu (MKYK) Üyesi Cenk Tunçsiper, sivil toplum kuruluşlarını yeni çıkarılan Sosyal Güvenlik Yasası'na tavır almaya çağırdı.
Anavatan Partisi MKYK Üyesi Cenk Tunçsiper, bu konuda hiç kimsenin sessiz kalarak sorumluluktan kurtulamayacağını söyledi. Ocak 2007'den itibaren uygulamaya geçecek olan Sosyal Güvenlik Yasası'nın sosyal güvenlik sistemine çare olmayacağını belirten Tunçsiper, sistemin istikrarlı ve bütün kesimlerce kabul görecek bir yapıya ulaştırılması için akılcı politikalar üretilmesi gerektiğine dikkat çekti. Partisinin sosyal güvenlikle ilgili görüş ve önerilerini anlatan Tunçsiper, sosyal güvenlik sistemindeki açığın Türkiye için büyük bir sorun olduğuna işaret etti. Tunçsiper, "Sosyal güvenlik sistemimizin sorunlarının en büyüğü gelir-gider dengesini tutturamıyor olmasıdır. Sistem fon biriktiren bir yapıda olması gerekirken finansman açığı verir durumda. 2005 yılı itibariyle bakıldığında sistemin, Emekli Sandığı, SSK ve Bağ-Kur olmak üzere 13.3 milyon prim ödeyen toplam aktif üyesi bulunurken, pasif yani sosyal güvenlik kuruluşlarından aylık alan 7.5 milyon civarında emekli üyesi mevcut. Bu durumda, aktüaryal denge, yani aktif, prim ödeyen sigortalının pasif, emekli aylığı alan sigortalıya oranı 1.76'dır. Diğer deyişle 1.76 prim ödeyene 1 emekli-dul-yetim aylığı alan vardır. Avrupa'da ise 3.8 çalışana 1 emekli düşmektedir. Görülüyor ki çözüm, prim ödeyen sayısını artırmaktan geçmektedir. Öte yandan, toplam istihdamın yüzde 51.5'i (7.8 milyon çalışan) kayıt dışında. Yani, sosyal güvenlik şemsiyesi dışında. Bunun yol açtığı haksız rekabet ile vatandaşlarımızın sosyal güvenceden yoksun kaldığı da apaçık bilinen bir gerçektir. Sosyal güvenlik kurumlarının pirim tahsilatı ve diğer gelirleriyle birlikte toplam 35.2 katrilyon geliri bulunuyor. Buna karşılık Emekli Sandığı, Bağ-Kur ve SSK olmak üzere, emekli aylığı ödemeleri, sağlık giderleri gibi toplam 58.4 katrilyon gideri var. Sistemin finansman açığı ise 23.2 katrilyon. Bu açık, bütçeden kaynak aktarmak suretiyle hazinece karşılanmaktadır. Yani, kurumlar arası kaynak aktarması biçiminde bir açık finansmanı yapılmaktadır. Diğer yandan, reel sektörün karşılaştığı rekabet güçlükleri arasında zikredilen sorunların başında, ücretler üstündeki, ücrete oranla çok yüksek vergi ve prim yükleri gelmektedir. Bu durum reel sektörün rekabet gücünü zaafa uğratırken, istihdam yaratıcı yeni girişimleri de caydırmaktadır" diye konuştu.
Türkiye'nin en ciddi problemlerinin başında işsizliğin geldiğini kaydeden Tunçsiper, bunun getirisi olarak da milyonlarca insanın iş ve işe bağlı sosyal güvenlik imkanlarından yoksun kaldığını söyledi. Tunçsiper, hükümeti sosyal güvenlik sistemindeki eksikler ve sorunlarla ilgili sundukları çözüm önerilerini dikkate almamakla suçlarken, hükümetten hesap soracaklarını bildirdi.