Sosyal medyada aratılan Haim Nahum kimdir? Sorusunun yanıtı

Mustafa Koç'un ani ölümünün ardından sosyal medyada 'soy' tartışmaları çıktı. Habertürk yazarı Murat Bardakçı, Haim Nahum ile Koç Ailesi arasında bağ olduğu iddialarına köşe yazısında yanıt verdi.

2003'ten beri Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini üstlenen Mustafa Koç, geçirdiği kalp krizi sonucu 56 yaşında hayatını kaybetti. Evli ve 2 çocuk babası Mustafa Koç'un zamansız ölümü sevenlerini yasa boğarken, sosyal medyada Koç Ailesi'nin soyu ile ilgili iddialar yer aldı ve Osmanlı Devleti zamanında siyaset yapmış Haim Nahum ile birlikte anıldı. Haberturk yazarı Murat Bardakçı Koç Ailesi ile ilgili ortaya atılan iddialara cevap verdi. Bardakçı, "Ortaya atılan palavra, şöyle: Vehbi Koç ile ortağı Bernar Nahum’un babaları Osmanlı İmparatorluğu’nun 1909 ile 1920 seneleri arasında Hahambaşısı olan Haim Nahum imiş; Haim Nahum 19. asrın sonlarında ortaya çıkan siyonist hareketin liderlerindenmiş, Lozan görüşmelerinde İsmet Paşa’nın danışmanlarından olmasının sebebi de siyonistliği imiş ve Koç ailesinin sermayesi Vehbi Bey’in “babası” Haim Nahum’un Osmanlı Bankası’dan çaldığı altınlarmış!" diye yazdı.

Reklam
Reklam

MURAT BARDAKÇI'NIN YAZISININ BİR KISMI

Mustafa Koç'un apansız gidivermesinin ardından hakkında o kadar güzel şeyler söylendi ve birbirinden farklı hemen her çevre üzüntülerini öylesine derinden ifade ettiler ki, bana yazacak pek bir şey kalmadı...

Ama tek bir konunun, daha doğrusu Mustafa Koç'un vefatı öğrenilir öğrenilmez bazı telefonlara gönderilen ahlâk ve terbiye kavramları ile hiçbir alâkası olmayan bir mesajın üzerinde pek durulmadı...

Cenaze henüz soğumamışken etrafa gönderilen çirkefliklerle, iftiralarla, kin ve nefret ile dolu haysiyetsizliklerle dolu ifadelere cevap vermek bile vakit kaybıdır ama aslında seneler önce ortaya atılan bu iddianın nasıl bir yalan olduğunun bilinmesi için doğruları yazmak şart oluyor...
Ortaya atılan palavra, şöyle: Vehbi Koç ile ortağı Bernar Nahum'un babaları Osmanlı İmparatorluğu'nun 1909 ile 1920 seneleri arasında Hahambaşısı olan Haim Nahum imiş; Haim Nahum 19. asrın sonlarında ortaya çıkan siyonist hareketin liderlerindenmiş, Lozan görüşmelerinde İsmet Paşa'nın danışmanlarından olmasının sebebi de siyonistliği imiş ve Koç ailesinin sermayesi Vehbi Bey'in "babası" Haim Nahum'un Osmanlı Bankası'dan çaldığı altınlarmış!

Reklam
Reklam

Haim Nahum, Bernar Nahum ve Koç ailesi hakkındaki karalamalardaki yalanların doğrusunu aşağıda maddeler halinde sıralıyorum:

-Hahambaşı Haim Nahum siyonist değil, aksine, antisiyonisttir ve bunu Türkiye'nin son dönem tarihi ile ciddî şekilde uğraşan hemen herkes bilir! Nahum Efendi Filistin'de bir Yahudi devleti kurulması çabalarına karşı çıkanların başında geldiği için siyonistler tarafından düşman görülmüş ve ayağının kaydırılması için elden gelen herşey yapılmıştır. Hahambaşı'nın siyonizm ile mücadele maksadıyla kurduğu cemiyetlerin yayınları ve yazdığı dünya kadar yazı ortadadır ama kendi yalanlarına önce kendileri inanan ve etrafa düşmanlık tohumları ekmekten başka bir işe yaramayan zavallılar desteksiz atıp "üstad" diye ortalarda dolaşmak dururken neden okusunlar ki?

-Antisiyonizmin önde gelen isimlerinden olan Nahum Efendi'nin Lozan'da "gayrıresmî" danışman olarak bulunmasının sebebi de iddia edilen ama vârolmayan siyonistliği falan değil Millî Mücadele'ye verdiği destek, Avrupa'daki geniş çevresi ve engin Fransızcasıdır.

Reklam
Reklam

-Vehbi Koç ile ortağı Bernar Nahum'un Hahambaşı Haim Nahum ile hiçbir alâkaları yoktur. Vehbi Bey'in kimin oğlu olduğu zaten belli: Ankaralı Koçzade Hacı Mustafa Efendi'nin oğlu, Bernar Nahum ise Haliç taraflarının sâkinlerinden ve İstanbul'un Musevî cemaatinden orta halli bir esnafın çocuğudur ve ailesi Adrian Streather'in yayınladığı "Monsieur Bernar Nahum" isimli biyografide detayları ile anlatılmıştır. Ama dedim ya, soyadı benzerliğinden bile bu kadar palavra atıp ortalıkta "üstad" diye dolaşmak varken işin doğrusunu öğrenmek için araştırmaya ne gerek var?

HAİM NAHUM KİMDİR?

Haim Nahum (1873, Manisa, Osmanlı Devleti-1960, Kahire, Mısır), Türkiye (1908-19) ve Mısır (1925-60) hahambaşısı ve siyasetçidir. Babası küçük bir memurdu. Genç yaşta büyükbabasıyla Filistin'e giderek İbranice ve Arapça öğrendi. Ülkeye döndüğünde arzusu İstanbul'da İslam hukuku ve diplomatlık eğitimi görmekti. Ailesinin maddi olanakları yeterli olmadığından 1891'de Alliance Israelite Universelle kuruluşuna başvurarak; hukuk, teoloji ve diplomatik öğrenimi görmek için yardım istedi. İsteği kabul edilen Nahum, 1893-1897 arasında Paris Ruhani Okulu'nda öğrenim gördü. 1897'de haham tayin edilmeden 1895'te Teoloji Yüksek Okulu'ndan; 1896'da ise yaşayan Doğu dillerinden edebi Arapça ve Farsça bölümlerinden diploma almayı başardı. Aynı yıllarda Paris'teki Yahudi okullarında ders verdi. Paris'te bulunduğu sürece sürgündeki Jön Türklerin çevresine katıldı. Kurmuş olduğu ilişkiler, İstanbul'a döndüğünde politik yaşamında büyük yararlar sağladı.

Reklam
Reklam

Nahum 1897'de İstanbul'a dönüşünde Ruhani Okulu'nda ders vermeye başladı. Aynı zamanda hahambaşılığın yönetiminde de görev aldı. Çalışmaları, Alliance tarafından desteklenen Haim Nahum 1898'de Bulgaristan, 1902'de ise Roma başhahamlığına aday gösterildiyse de seçilemedi. 1908'de II. Meşrutiyet'in ilanıyla görevinden istifa eden Moşe Levi'nin yerine hahambaşı seçilen Haim Naum bu görevini 1919'a kadar sürdürdü. Seçimler sırasında Alliance ve yandaşlarının politik yönü zayıf ve silik bir kişiliğe sahip kayınpederi Abraham Danon'u desteklemiş olmaları, Nahum'un hahambaşı seçilmesini engellememiştir.

Haim Nahum'un hahambaşı seçilmesi Osmanlı Yahudileri tarafından coşkuyla karşılandı. Osmanlı topraklarında ve Doğu'daki çoğu hahamın dindarlıklarının bağnazlık mertebesine ulaştığı bir ortamda seçilen Nahum görevinde başarı elde edebilmek için o dönemde bağnazlıkla savaşan en önemli Yahudi kuruluşu Alliance'dan destek aldı. Böylece Türk Yahudilerinin tarihinde Fransız cephesi ve Alliance, Alman cephesi ve Hilfsverein karşısında önemli bir zafer elde etmiş oldu.

Reklam
Reklam

Haim Nahum görevde bulunduğu süre zarfında özellikle Alliance karşıtı Yahudi Cemaati Konseyi üyelerinin engelleriyle karşı karşıya kaldı. Siyonizmi benimseyen ve Osmanlı İmparatorluğu'nun o günkü zor koşullarında Filistin'de Yahudilerin bağımsız bir yönetimle yaşamalarına karşı olan Hahambaşı Nahum, tüm görev süresi boyunca bir Yahudi devleti fikrini savunan Siyonist Yahudi liderlerle Osmanlı yetkilileri arasında iletişimi sağlamaya çalıştı.

Osmanlı İmparatorluğu'nun en zor ve en hassas döneminde görev yapan Haim Nahum, Fransa'ya ve Fransız kültürüne olan yakınlığıyla bilinmesine rağmen cemaatinin ve ülkesinin menfaatleri için Amerikan diplomatik çevrelerine de girmeyi başarmıştır. 1909-1917 arasında Amerika Birleşik Devletleri'nin üç Yahudi büyükelçiyi İstanbul'a atamasının, Nahum'un bu ülke diplomatik çevreleriyle kurmuş olduğu iyi ilişkilerin bir neticesi olduğu bilinmektedir. Bu ilişkileri Osmanlı yönetiminin dikkatini çekti. Nahum'un Amerika büyükelçisi olarak tayin edilmesi birkaç kez gündeme geldiyse de bu gerçekleşmedi. Nahum'un hahambaşılık görevi öncesinde, sırasında ve sonrasında sarayla ve hükümet yetkilileriyle kurmuş olduğu ilişkiler 1910'da kendisine mebusluk teklif edilmesini sağladı. Ancak Yahudi cemaati ileri gelenleri iki görevi yürütmesinin imkânsız olduğunu ileri sürerek Haim Nahum'un bu görevi kabul etmemesini sağladılar.

Reklam
Reklam

Haim Nahum 1918'de Sadrazam Ahmed İzzet Paşa tarafından Amerika Birleşik Devletleri'ne gönderildi. 1917'den beri kesilmiş olan ilişkilerin canlandırılması gerekmekteydi. Temaslarına Avrupa'dan başlayan Nahum gerekli ülkelerin giriş vizesi vermemesi üzerine görevini tamamlayamadı.

Nahum 1919'da, Amerika Birleşik Devletleri'nin eski İstanbul büyükelçisi Henry Morgenthau'yla görüşmek üzere Avrupa'ya gitti. Konu Türkiye'nin geleceğiydi. Seyahatinde yeni devletin sınırları, Kemalistlerin fikirleri ve Mustafa Kemal'in kişiliği hakkında sayısız temaslarda bulundu, basın toplantıları düzenledi. Fransız basınında röportajları yayımlandı. Nahum ayrıca Fransa ile Türk milliyetçi hareketi arasında yapılabilecek bir antlaşmayı muhtelif defalar dile getirdi.

Görevinden istifa ettiği 1919'dan Kahire başhahamı seçildiği 1926'ya kadar Paris'te oturan Haim Nahum, bu dönemde de siyasetle ilgilendi. Özellikle Fransız basınında kurulmakta olan Türkiye Cumhuriyeti ve Kemalist akımla ilgili demeç ve röportajları yayımlandı. 1922'de Cumhuriyet'in ilanından önce yeni bir kampanyayla büyük güçlerin Ankara hükümetiyle barış anlaşmaları imzalamaları için çaba gösterdi.[1] Kemalistlerin propagandasını yaptı. 1923'te Türk heyetinde yer alarak Lozan Barış Konferansı'na katıldı. Bu hizmetinden ötürü Türk hükümeti tarafından Efendi unvanı verilerek ödüllendirildi.

Reklam
Reklam

Haim Nahum 1926'da başhamam seçilmesi üzerine Kahire'ye yerleşti. Kısa bir süre sonra senatör tayin edildi. Mısır'daki Yahudi Etütleri kuruluşunun kurucularından olan Nahum'un 1934'te iki eseri yayımlandı; Administration des biens privés et des palais royaux (Kraliyet Saraylarının ve Özel Mülkiyetinin Yönetimi) ve Recueil des firmans impériaux ottomans (Osmanlı İmparatorluğu Fermanları).

Haim Nahum'un Mısır toplumu tarihi üzerine çalışmaları özel önem taşır. 1944'te Mısır Yahudileri Tarih Araştırmaları Derneği'nin (Société d'Etudes Historiques Juives d'Egypte) yeniden kurulmasına yardım etti ve onursal liderliğini yaptı. Dünya Yahudilerinin birbirleriyle ilişki kurmasına yardımcı oldu.

İsrail'in kurulmasından sonra 1940'ların sonlarında ve 1950'lerin başlarında Mısır'da yükselişe geçen Arap milliyetçiliği Mısır Yahudilerini zor durumda bıraktı. Nahum bu dönemde Yahudilere dönük yaptırımların ve baskıların yumuşatılması için uğraştı.