Sosyal riski azaltma projesi

ANKARA (İHA) - Devlet Bakanı Beşir Atalay, yoksulun da yoksulu denilen kesime gebelik ve 0-6 yaş grubu çocuklar için sağlık yardımı yapılacağını açıkladı.

Atalay, gebelik yardımının 15 milyon lira, çocuk başı sağlık yardımının 15 milyon lira, doğum yardımının ise 50 milyon lira olduğunu bildirdi. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu tarafından hazırlanan Sosyal Riski Azaltma Projesi bugün Devlet Bakanı Beşir Atalay ve Sağlık Bakanı Recep Akdağ tarafından bir basın toplantısıyla tanıtıldı. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu'nun yaptığı yardımların bir kısmının istihdama ve üretime yönlendirilebilmesi için çaba harcadıklarını belirten Atalay, Haziran-Temmuz aylarında bu yönde bazı programların başlatılacağını duyurdu. Sosyal Riski Azaltma Projesi'nin daha önce oluşturulan ancak tam olarak yürümeyen bir proje olduğuna işaret eden Atalay, 635 milyon Dolar tutarındaki projenin finansmanıda Dünya Bankası'nın da bulunduğunu açıkladı. Projenin amacının sosyal yardım ve hizmet veren kuruluşların altyapısını güçlendirmek, nüfusun en yoksul kesimine destek vermek ve Şartlı Nakit Transferi sistemiyle belli şartlar karşılığı kendilerine ödeme yapmak olduğunu söyleyen Atalay, nüfusun en yoksul kesimindeki ailelerin çocuklarının temel sağlık ve eğitim hizmetlerine tam olarak ulaşımını amaçladıklarını kaydetti. Yoksulluk nedeniyle çocuğunu okula gönderemeyen ailelere yardım etmek ve 0-6 yaş grubu çocukların düzenli sağlık kontrollerine götürülmesini sağlamak amacıyla projenin hayata geçirildiğini belirten Atalay, uygulama kapsamında anne adaylarının doğum öncesinde gebelik risklerinin önlenmesi ve aşılarının zamanında yapılması için gebelik yardımı, doğumların güvenli olarak yapılmasının sağlanması için hastanede yapılması durumunda doğum yardımı ve 0-6 yaş çocuklar için sağlık yardımı yapılacağını ifade etti. Gebelik yardımının gebelik süresince ve doğumdan iki ay sonrasına kadar yapılacağını kaydeden Atalay, pilot bölgelerde uygulamaların başladığını açıkladı. Atalay, projenin eğitim alanında Milli Eğitim Bakanlığı ile sağlık alanında ise Sağlık Bakanlığı ile işbirliği içinde yürütüleceğini belirtti.

Reklam
Reklam

İKİ KEZ ÜSTÜSTE RANDEVUYA GİTMEYEN ANNELERİN YARDIMI KESİLECEK Annelerin ve çocuklarının sağlık kontrollerine düzenli devam etmeleri şartıyla yardımların annelere yapılacağını söyleyen Atalay, anneler adına hesap açılacağını ve düzenli ödeme yapılacağını bildirdi. Gebelik ve lohusalık yardımının 15 milyon lira, doğum yardımının 50 milyon lira, sağlık yardımının ise çocuk başına 15 milyon lira olduğunu belirten Atalay, bu miktarların, uygulamanın etkisinin görülmesi ve tepkilerin alınmasından sonra artırılabileceğini açıkladı. Yardım yapılacak kesimlerin yoksulun yoksulu denilen kesimler olduğuna işaret eden Atalay, nüfusun en yoksul yüzde 6'lık bölümüne bu desteğin verileceğini söyledi. Bu ailelerin, illerde bulunan Fon'a bağlı vakıfların sosyal yardım ağı içine de girmiş olacaklarını kaydeden Atalay, başvuruların illerde Sosyal Yardım ve Dayanışma Vakıflarına yapılabileceğini anlattı. Atalay, "Desteği veren Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu, hizmeti veren ise Sağlık Bakanlığı olacak. Çocukların ve annelerin düzenli olarak sağlık kontrollerine gelip gelmediği sağlık kuruluşları tarafından bildirilecek. Düzenli olarak kontrollere gittikleri sürece ödeme yapılacak. İki kez üst üste randevularına gitmezlerle ödeme kesilecek" şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

5 Mart 2004 tarihi itibariyle yapılan haksahibi belirleme işlemine göre şu anda 76 bin 685 ailenin Şartlı Nakit Transferi'nden yararlandığını açıklayan Atalay, bu kapsamda eğitim yardımı yapılan çocuk sayısının 145 bin 073, sağlık yardımı yapılan çocuk sayısının ise 51 bin 628 olduğunu bildirdi. Projenin Mayıs ayından itibaren Türkiye genelinde uygulanacağını kaydeden Atalay, hedeflerinin bebek ve anne ölümlerini düşürmek, sağlık kuruluşlarından en yoksuk kesimin sağlık hizmeti almasını teşvik etmek olduğunu, projenin çocuklara daha fazla özen, çocukların erken yaşta nüfus cüzdanı ve vatandaşlık numarası alması gibi dolaylı sonuçlarının da olacağını vurguladı.

Sağlık Bakanı Recep Akdağ ise bir çocuk hekimi olarak bugünün kendisi için ayrı bir anlam taşıdığını ifade etti. Sağlık göstergeleri içinde anne ve çocuk ölümlerinin çok önemli bir gösterge olduğuna dikkat çeken Akdağ, Türkiye'nin bu konuda geçmişte önemli başarılar elde ettiğini, 30 yıl önce binde 200 olan bebek ölüm oranının bugün binde 30'a düştüğünü belirtti. Proje kapsamında yapılan şartlı nakit yardımının en önemli yanının, yoksul kesim içindeki annelerin sağlık hizmeti almaya teşvik edilmesi olduğunu kaydeden Akdağ, bu kesimlerin bu hizmeti almasının önünü açması açısından projenin önemine işaret etti. Gebe bir kadının sağlık hizmeti almak için teşvik edileceğini ve düzenli takibin riskli gebeliklerin neden olabileceği sıkıntıları önleyeceğini vurgulayan Akdağ, riskli gebeliğin iyi yönetilmesinin, hem gebenin hem de yeni doğan bebeğin korunmasını sağlayacağını ifade etti. Anne, doğumu sağlık kuruluşunda yaptığı zaman ona ödeme yapılacağına işaret eden Akdağ, bunun da kadınları sağlık kuruluşlarına gitmeye teşvik edeceğini söyledi. Ayda bir kez sağlık kuruluşuna gidileceğini anlatan Akdağ, çocukların yaşı ilerledikçe sağlık kontrollerinin daha az sıklıkta gerçekleştirileceğini söyledi.

Reklam
Reklam

ATALAY: "UYGULAMA 4 MİLYON AİLEYİ KAPSAYACAK" Açıklamaların ardından iki Bakan basın mensuplarının sorularını cevapladı. Yapılacak yardımların sadece yol parasını karşılayacak bir düzeyde olduğunun hatırlatılması üzerine Atalay, bunun bir sosyal yardım programından çok bir teşvik programı olduğunu söyledi. Verilen rakamların bugünkü hayat şartları içinde yüksek rakamlar olmadığını bildiklerini kaydeden Atalay, yardım yapılacak kesimin ya hiç geliri olmayan ya da çok az geliri olan kesim olduğunu hatırlattı. Alınan tepkilere göre bu miktar üzerinde çalışacaklarını belirten Atalay, bu rakamların artırılabileceğine işaret etti. Atalay ayrıca bir aile cocuğunu okula gönderdiğinde ya da sağlık hizmeti aldığında sosyal yardımlaşma sistemi içine dahil olacağını ve il ve ilçelerdeki sosyal yardım vakıflarının yardımlarından faydalanmada öncelik kazanacaklarını söyledi. Atalay, bir soru üzerine Şartlı Nakit Transferi için ayrılan 635 milyon Dolar'dan 360 milyon Doları'nın Dünya Bankası tarafından karşılanacağını açıkladı. Projenin büyük bir ilgi gördüğüne dikkat çeken Atalay, uygulamanın 4 milyon aileyi kapsayacağı kanaatinde olduklarını ifade etti.
Sağlık Bakanı Akdağ, 'Bu kesimlere zaten sağlık hizmetlerinin ücretsiz verilmesi gerekmiyor mu?' şeklindeki soru üzerine bu kişilere verilen bütün sağlık hizmetlerinin, koruyucu sağlık hizmetleri çerçevesinde olduğunu ve ücretsiz verildiğini bildirdi. Sorunun ailelerle sağlık kuruluşları arasındaki irtibatı sağlamakta çekilen zorluktan kaynaklandığına değinen Akdağ, "Bütün mesele bu aileleri sağlık hizmetlerinden yararlanmaları için teşvik etmek" dedi.

Reklam
Reklam

AKDAĞ: "AİLE PLANLAMASI KONUSUNDA AVANTAJ YAKALAYACAĞIZ" 'Yapılacak yardımların artırılması daha çok çocuk yapmayı teşvik eder mi?' şeklindeki bir soru üzerine ise Akdağ, bu konuyu çok tartıştıklarını, Sağlık Bakanlığı'nın aile planlamasına çok büyük önem verdiğini söyledi. Birinci derecede hedeflerinin gebe kalmış annelerin ve bebeklerin sağlık hizmetlerinden faydalanması olduğuna dikkat çeken Akdağ, "Bir anne sağlık kuruluşuna gittiğinde aile planlaması, güvenli annelik, üreme sağlığı konularında da bir avantaj yakalamış oluyoruz. Böylece biz kişiye ulaşmış olacağız ve aile planlaması çalışmalarını da daha kolay yapacağız. Bir kişi gebe kaldığı için ya da çocuğu olduğu için onu cezalandıramazsınız. Ona mutlaka sağlık desteği vermeniz lazım. Ama sağlık kuruluşlarıyla irtibatını sağladığımız halde üreme programlarını daha başarılı yürüteceğimize inanıyorum" şeklinde konuştu. Akdağ, bir soru üzerine Türk Tabipler Birliği tarafından düzenlenen eylemle ilgili değerlendirme yaptı. Akdağ şunları söyledi:
"Biz farkındaysanız burada insanımızın sağlık hizmetlerinden daha çok faydalanması için bir gayret içindeyiz. Bazıları da hastaların, hastanelere ve sağlık kuruluşlarına gitmemeleri için gayret gösteriyorlar. Biz bunu doğru bulmuyoruz. Ama gerçekten bütün Türk hekimlerini takdirle anmak gerekir ki bu tarz faaliyetlere iştirak hususunda ciddi bir katılım olmamaktadır ve hizmetler aksamadan devam etmektedir".
Açıklamaların ardından Atalay ve Akdağ, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu ile Sağlık Bakanlığı arasındaki işbirliği protokolünü imzaladı.

Reklam
Reklam