Sosyoloji Bölümü Açılış Dersi

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Lacivert Salon’da Sosyoloji Bölümü öğrencileri için, “Sosyoloji Mezunu Ne Olur?" başlıklı açılış dersi verildi.

Açılış dersine Rektör Prof. Dr. Hüseyin Akan, Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şenol Eren, İl Milli Eğitim Müdürü Mustafa Cora, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı. Açılış konuşmasını yapan Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Niyazi Usta, “Geçen yıl ilkini gerçekleştirdiğimiz sosyoloji açılış dersinin bu sene ikincisini yapmaktayız. Bu etkinliklerin daha genç olan Sosyoloji Bölümü için önemli bir adım olduğunu düşünüyor ve geleneksel hale getirmek istiyoruz. Açıldığı ilk günden bu yana bölümümüzden ilgisini eksik etmeyen Rektör Prof. Dr. Hüseyin Akan’a teşekkür ediyorum” dedi.

Konuşmasına teorik bilgilerden ziyade gündelik hayattan örnekler vereceğini vurgulayarak başlayan KONDA Araştırma ve Danışmanlık Genel Müdürü Bekir Ağırdır, “Bugün hayatımızdaki ilişkilerde eğer karşılıklı keşif düşüncesi ile hareket edersek, bu bakış bizi tüketilmiş ilişkilere götürür. Bu açıdan önemli olan beraberce hayatı keşfetmektir. Sosyolojide genellikle sözel ifadelerden bahsedilir ve rakamlar çoğu zaman ihmal edilir. Bu da bizim etkisini ölçemediğimiz toplumsal değişimleri sağlıksız yorumlamamıza neden olur. Şunu asla ıskalamayın; toplumsal değişim, suyun belirli bir kaynama noktasına gelip birden buharlaşması gibi bir şey değildir. Bu yaklaşım devlet adamlarının belki de en büyük eksiklikleridir. Rakamlar bir anda değişmez. Yıllarla birlikte değişir ama bu katı bir değişim değildir. Göz ardı edilen bir diğer nokta ise toplumların değişiminde aynı süreçleri aramaktır. Toplumların hayata farklı bakış açıları vardır” diye konuştu.

Toplumsal sorunların çözümündeki etmenlere verilen değeri eleştiren Ağırdır, “Bugün Türkiye’nin sorunlarına bakan kimilerine göre; tüm dünya bu soruna kilitlenmiş ve başka hiçbir ülkede bu sorun yok. Bu yaklaşım dış dinamikleri yüceltmektir. Kimlerine göre ise de; sorunun nedeni Türkiye’nin kendinden kaynaklanmaktadır. İki yaklaşım da yarım kalmaktadır. Bu açıdan iki bakış açısını ne kutsayın ne de göz ardı edin” şeklinde konuştu.

Değişen üretim tarzının beraberinde neleri getirdiğine de değinen Ağırdır şöyle devam etti: “Bugün gelişen iletişim araçları, işletmelerdeki hiyerarşi düzenini ortadan kaldırıyor. Daha karmaşık bir düzen oluşturuyor. Bu bizim düşünce kalıplarımızı da değiştiriyor. Şematik yaklaşımlar artık geçerliliğini yitirmiş durumdadır. İletişimin bugün değişimine baktığımızda artık eskisi gibi denetlenen haberler yok. Şu an Türkiye’nin her yerinde neler olduğunu anında biliyoruz. En önemlisi de zaman ve mekandan bağımsız örgütler kurulabiliyor. Sosyal açıdan yer çekimi yoktur diyebiliriz.”