Soyadı yüzünden hayatı zindan oldu

ORDU (İHA) - Ordu'da geçimini balıkçılıkla sağlayan Osman Öcalan, PKK terör örgütünün başı Abdullah Öcalan ve kardeşi Osman Öcalan ile aynı ad ve soyadını taşıması sebebiyle yıllardır başını dertten kurtaramıyor.

Ordu'nun Keçiköy Mahallesi'nde ikamet eden evli ve 3 çocuk babası Osman Öcalan (45), ismi yüzünden sık sık zor anlar yaşıyor. Geçimini balıkçılıkla sağlayan ve ailesiyle kıt kanaat geçinerek huzurlu bir yaşam sürdüren Osman Öcalan'ın huzuru, PKK terörünün başladığı 1984'den sonra bozulmuş. PKK terörünün her geçen gün can yakması ve yaptığı katliamlar sebebiyle terörist başı Abdullah Öcalan'a ve kardeşi Osman Öcalan'a olan öfke seli her geçen gün artınca, bu öfke selinden aynı ad ve soyadını taşıyan Ordulu balıkçı Osman Öcalan da nasibini almış. Öcalan soyadı yüzünden insanların kendisinden balık almayı kesmesi üzerine aylarca doğru dürüst para kazanamayan ve geçim sıkıntısına düşen Osman Öcalan'ın dertleri bununla da kalmamış. Sık sık güvenlik güçleri tarafından sorgulanan, kimlik araştırmalarına maruz kalan ve sürekli izlenen Osman Öcalan, terörist başı ile hiç bir akrabalık bağı olmadığını ancak yıllar sonra ispat edebilmiş.

Reklam
Reklam

Tam kendini kabul ettirdiği günlerde ise bir olay sebebiyle cezaevine düşen Osman Öcalan, burada soyadının büyük yararlarını görmüş. Cezaevine ilk girdiği günlerde bitişik koğuşta kalan hükümlü PKK'lılar tarafından 'esas duruşta' karşılanan Osman Öcalan, kendisinin sıradan bir vatandaş olduğunu söylediğinde ise gösterilen ilginin birden bire tersine döndüğünü fark etmiş.

Abdulah Öcalan ile hiç bir akrabalık bağı olmadığını ve soyadının ise sadece bir tesadüften ibaret olduğunu belirten Osman Öcalan, bu konuda hayli dertli. PKK terörünün başladığı aylara kadar hiçbir sıkıntı yaşamadığını, ancak ondan sonraki sürecin tam bir kabus olduğunu belirten Osman Öcalan, yaşadığı sıkıntıları ve cezaevindeki durumu şöyle anlattı: "Bir sebepten dolayı 1987'de cezaeviyle tanıştım. Benim kaldığım koğuşta PKK'lılarda kalıyordu. Cezaevinde oluşum, PKK'lılar arasında bomba gibi düşmüştü. Bana büyük saygı gösterdiler. Ben Osman Öcalan'ı o güne kadar tanımıyor ve bilmiyordum. Benim karşımda niye esas duruşa geçtiklerini bile bilmiyordum ama çaktırmıyordum. Zaman içerisinde öğrendim ki Osman Öcalan, Abdullah Öcalan'ın kardeşiymiş. Cezaevinde padişah gibi zannettim kendimi. Ama sonunda Ordulu bir vatandaş olduğumu söylediğimde herkesin tutumu değişti. Bu soyadı yüzünden başıma gelmeyen kalmadı. Ordu'da genelde herkes beni tanıdığı için sıkıntı olmuyor ama resmi dairelerde dışarıdan gelen memurlar tanımadığı için dikkatli dikkatli beni süzüyorlar. Zaman zaman İstanbul'a, Ankara'ya, İzmir'e gittiğimde hep aynı olayları yaşıyorum. Hep emniyete alınmalar, sorgulamalar, araştırmalar."

Reklam
Reklam

Yıllar önce Fiskobirlik'te işçi olarak çalıştığı sırada kurumun müdürü tarafından soyadının değiştirilmesi için baskı gördüğünü ifade eden Osman Öcalan, bunu kesinlikle kabul etmediğini söyledi. Osman Öcalan, "Bir gün müdür beni çağırdı. Bana 'soyadını değiştirelim, tüm masraflar benden' dedi. Bende bu soyadının bize atadan, ecdattan geldiğini belirttim ve 'Müdürüm sizin soyadınız 'oniki' olsaydı siz de değiştirir miydiniz, ben değil onlar değiştirsin diye tepki gösterdim. Bu soyadından eşim ve çocuklarım da çok etkilendi. Çocuklarım okula gittiğinde öğretmenleri 'Bu soyadı size nerden geliyor, siz doğulu musunuz' diye soruyorlarmış. Ben doğma büyüme Orduluyum. Biz bu ilin yerlisiyiz. Hasbel kader bu soyadını almışız ve gurur duyuyorum. Değiştirmeyi de düşünmüyorum" diye konuştu.