AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, kentsel dönüşümün 21'inci yüzyılın en önemli adımlarından biri olduğunu, AK Parti'nin bu alanda önemli bir başarı elde ettiğini söyledi. Soylu, "Sadece binaları yapmakla özgüven inşa etmiyoruz, bir dönüşüm gerçekleştiriyoruz." dedi.
Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AK Parti) 13. dönem Siyaset Akademisi’nin son toplantısına katılmak üzere Van’a gelen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, ilk olarak Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından depremzedeler için yaptırılan konutları gezdi. Konutlarda Şengül-Tayyar Soyçiçek çiftini ziyaret eden Soylu, Türkiye'nin birçok ülkenin altından kalkamadığı bir felaketi en kısa sürede aşma başarısını gösterdiğini belirtti.
Kalıcı konutların kısa bir sürede yapıldığını ifade eden Soylu, "Burada modern bir yaşam alanı oluşturuldu. Yeni bir hayat başlıyor. Buna alışmak bile belli bir zaman dilimi ister. Bütün ülkede yaptığımız 25 merkezde gerçekleştirdiğimiz ve 5 bin 336 kursiyerimizin olduğu siyaset akademisinde bugün 13'üncü dönemi kapatıyoruz. Ayrıca depremden sonra yapılan konutlara ziyaret gerçekleştirelim istedik. Sorunlar sıkıntılar varsa bir vesileyle yerinde dinleyelim diye buradayız. Allah milletimize, devletimize böyle bir acıyı bir daha göstermesin." diye konuştu.
Van depreminden sonra hükümetin bu konudaki organizasyonun insanlara özgüven verdiğini belirten Soylu, sözlerine şöyle devam etti: "Daha önce karşılaştığımız depremlerle ilgili hafızalarımız hala bizi maalesef o gün hiçbir şekilde hatırlamak istemediğimiz tablolarla karşı karşıya getirmektedir. Çünkü bu depremlerden sonra uzun süre sıkıntı yaşayan, geleceği belirsiz insanların tablosu vardı. Oysa şimdi Birleşmiş Milletler'in bile buradaki depreme hızlı müdahale ve ondan sonraki yapılanmayla ilgili ortaya koymuş olduğu tescil, Türkiye açısından ebetteki önemlidir. AK Parti sadece Van'ı inşa etmekle kalmamış, kentsel dönüşüm gibi 21'inci yüzyılın en önemli adımlarından birisini gerçekleştirmektedir. Türkiye demokrasisini geliştirmek için birçok reformu inşa etmiştir. Olağanüstü halin kaldırılmasından sonra insanların en iyi bildiği dilde kendisine savunma hakkı verilmesine kadar geçen birçok süreci ifade etmek bile belki bu dakikalarda hepimizi yorar, çünkü o kadar çok şey gerçekleştirilmiş ki. Ama halen bununla yetinmeyen siyaset anlayışı ve Türkiye var.”
"ÇÖZÜM SÜRECİNİ İSTEYEN HALKTIR"
Barış süreciyle de ilgili açıklamalarda bulunan Süleyman Soylu, “Türkiye'de demokratik çözüm sürecini yürütmeye çalışan bir hükümet olduğu doğrudur, ama bunu isteyen bir mekanizma var ve bu halktır. Yani milletin bir talebi var. Milletin talebi bir arada yaşamayı, beraber yaşamayı ortaya koyan bir taleptir. Bunu gerçekleştirmeye çalışan da hükümettir. Bunu sadece kendi başına yapma konusunda bir irade söz konusu değildir. Bütün siyasi partileri buna davet etmektedir. Bunu hep birlikte gerçekleştirmeye çalışmaktadır. Hep beraber yeni anayasa sürecini yaşıyoruz. TBMM'de tüm partiler eşit temsille masanın etrafındalar. Yeni anayasa süreci de Türkiye'nin çözüm sürecidir. Yani Türkiye'nin 20'inci yüzyılda yaşamış olduğu itilafların kardeşliğimizi zedeleyecek, bizi birbirimizden uzaklaştıracak, ne kadar ihtilaf varsa bütün bunları hem gönlümüze hem de yazılı kurallarımıza nakış edelim mücadelesi içerisindedir." ifadelerini kullandı.
Müzakere sürecinde herkesin iyimser olduğunu dile getiren Soylu konuşmasına şöyle devam etti: "Muhakkak ki meselelerle ilgili temkinimiz vardır, ama Habur’da bu süreci kararlılıkla uygulamaya çalışan bir siyasi irade mevcuttur. Oslo'da bu süreci kararlılıkla uygulamaya çalışan bir siyasi irade mevcuttur. Belki de Türkiye'nin en acılı günlerinde terörle mücadele ederiz, ama siyasi uzantılarıyla müzakere ederiz. Türkiye'deki bu çözüm sürecinin müzakere sürecini elinin tersiyle itmemiş tam tersi Türkiye'nin 21'inci yüzyılda zenginleşmesini sadece ekonomik zenginleşmeye bağlamayan, bunu kültürel, sosyal bir kardeşlik zenginleşmesi olarak gören bir anlayış söz konusudur. Ben bunların hiçbirisinin toplum nezdinde karşılıksız kalmayacağı kanaatindeyim. Burada yüzlerce yıl birlikte yaşamış, toprağın şekillendirdiği insanlar var. Bu memleket 20. yüzyılda çok acı yaşadı, çok sıkıntılar geçirdi. Dün bu ülkede yasaklanan ne varsa bugün hepsine özgürlük kapısının açıldığı bir Türkiye ile karşı karşıyayız ki, bu da insanımızın kendine ait özgüveninin inşasına katkıdır. Sadece binaları yapmakla özgüven inşa etmiyoruz.”
Kalıcı konutları incelemesinden sonra DSİ 17. Bölge Müdürlüğünde gerçekleştirilen AK Parti 13’üncü Dönem Siyaset Akademisi kapanış toplantısına katılan Soylu, son dersi kendisi verdi. Akademinin bu yılki kapanışını gerçekleştiren Soylu, daha sonra Ankara'ya döndü.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz