"Sözlerimin arkasındayım"

Hükümetin demokratik açılım politikalarıyla ilgili bir gazeteye verdiği demeç nedeniyle hakkında soruşturma başlatılan Hülya Avşar, "Yapmış olduğum röportajın sonuna kadar arkasındayım." dedi.

Ünlü sanatçı Hülya Avşar, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hakkında açılan soruşturmayla ilgili gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Ankara'dan İstanbul'a kızı Zehra ile birlikte gelen Avşar Atatürk Havalimanı'nda gazetecilerin yoğun ilgisiyle karşılandı.

Soruşturmayla ilgili soruları üzerine Avşar, "Onu dediğim için mi bilmiyorum ama şaşkınlıklar içerisindeyim. Yapmış olduğum röportajın sonuna kadar arkasındayım. Dolayısıyla beni savcılığa vermiş olmaları açıkçası bende sadece şaşkınlığa sebep oluyor. Sonuna kadar mücadele edeceğim. Bunu hakaret olarak algılıyorum. Bir insanın ülkesinin sanatçısına 'kin ve nefret' sözlerini kullanmasını bırakın, bu sözler düşmana bile kullanılamaz. Feci, çok ayıp bir şey. Bunu hakaret olarak kabul ediyorum. Ama kendimden söylediklerimden o kadar eminim ve arkasındayım. Adalete sonuna kadar güveniyorum. Bu durumdan kesinlikle ne demek istediğimi doğru düzgün anlatarak çıkmış olacağım. Dava açmayı düşünmüyorum."dedi.

Reklam
Reklam

'4,5 yıla kadar hapis cezası ile yargılanabilirsiniz bu konuda ne düşünüyorsunuz?' sorusu üzerine, Böyle bir şey için yargılanacaksam yargılanırım, farketmez. Şu başıma gelen meseleyi çok fazla ciddiye almak da istemiyorum. Bunun ucu düşünce özgürlüne dokunuyor bence."diye yanıtladı.

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, bir gazetede yer alan röportajda demokratik açılım ile ilgili sözleri nedeniyle sanatçı Hülya Avşar hakkında soruşturma başlatmıştı. Hülya Avşar, yapılan röportajda demokratik açılım çalışmalarını şu sözlerle değerlendirmişti:

"Demokratik açılım meselesinden ben çok korkuyorum. Korkuyorum, çünkü bu öyle bir mesele ki, artık dönüşü yok. Bu işe başladıysanız bitirme zorundasınız. Türkler bu ülkenin bölünmemesini istiyor. Buna da sonsuz hakları var ama yöntem hataları yaptıklarını kabul etmeliler. Ben de sonuna kadar Türküm; ama bu Kürtleri yok saymak, onlara etnik baskı yapmak anlamına gelmemeli. Yıllardan beri Anayasa'yı değiştiriyorlar, bir kez de barış için değiştirsinler."

Reklam
Reklam