"FUTBOL asla sadece futbol değildir…”
Artık çok bilinen bu sözün geçerliliğine en önemli delillerden biri, Galatasaraylı Burak ile yaşandı.
Burak Yılmaz’ın 12 Mart 2013’te Schalke 04’e attığı gol milyonlarca G.Saraylı’ya hayat verdi. Bu golle Galatasaray’a Şampiyonlar Ligi çeyrek finali kapısı açıldı. Ancak o gol ve öncesinde verilmiş bir söz, bir insana gerçek anlamda da hayat verdi! Peki, neydi o söz? Neydi öncesi ve sonrasındaki yaşanmışlıklar?
DOSTLAR DEVREYE GİRER
Emrah Abdik, lenfoma teşhisi konulmuş 33 yaşında, bir kız babası G.Saray taraftarıdır… Bir süredir gördüğü kanser tedavisi nedeniyle ilik nakli olması gerekmektedir. Hastalığı kabullenememiş, moral olarak çökmüştür. 6 yaşındaki kızı Ada’dan dahi kaçar, çoğu zaman odasından çıkmaz. Bir Burak hayranı olan Emrah’ın ailesiyle en fazla zaman geçirdiği zamanlar G.Saray maçları için televizyon karşısına geçtiği anlardır. İşte onun bu sevgisi kendisine moral vermek isteyen ailesi için bir umut ışığı yakar. Araya dostlar girer, Burak’a Emrah’ın durumu anlatılır.
TELEFONDA BURAK YILMAZ
10 Mart 2013’te Emrah Abdik’in telefonu çalar. Arayan Burak Yılmaz’dır…
Kimse bilmez bu telefon konuşmasının onun bir hayatı değiştireceğini:
BURAK: Emrah abi merhaba, nasılsın?
EMRAH: Aslan kral?..
BURAK: Evet, ben Burak… Bak abi, duydum ki gollerime hayranmışsın. Önümüzde Schalke maçı var. Bu maçta senin için gol atacağım. Bak, bu sözümü unutma. Ama sen de bana şimdi söz vereceksin. Ben golümü atacağım, sen de kızını babasız bırakmayacaksın. Bu hastalığı yenip topu 90’a takacaksın!
İLİK NAKLİ VE HAYAT...
2 gün sonra G.Saray, Schalke önüne çıkar. 42. dakikada golü atan Burak’tır. “Golcü sözü” tutulmuştur.
Emrah, maçı izlemiştir. Golü görmüş, takımının 3-2’lik galibiyetiyle sevinmiş, karşılıklı verdikleri sözün kendi üzerine düşen kısmını yerine getirmeye karar vermiştir.
Ailesine “Burak bana verdiği sözü tuttu. Ben de bu hastalığı yeneceğim, söz” der…
Tedaviye devam eder, artık hayata tutunmaya kararlıdır. Kanser hastalığının en önemli ilacı olarak kabul edilen morali bulur, bir süre sonra ilik nakli olur. Sonuç: Emrah Abdik, lenfoma kanserini yener.
‘SEN O AYAĞI UZATTIN YA’
Ve tarih 23 Ocak 2016...
Galatasaray, Ankara’da Osmanlıspor maçına çıkacaktır. Burak Yılmaz’ı bir sürpriz bekler. Otelde karşısında Emrah vardır. O eski halinden eser yoktur. Telefon konuşmasından 3 yıl sonra karşı karşıyadırlar, yanında olayın küçük kahramanı Ada da vardır.
Emrah anlatır: “Schalke maçında attığın o gol… Topa uzattığın o ayak beni hayata bağladı. Ve ben de sözümü tuttum, kanseri yendim...”
O anları hatırlayan Burak, duygulanarak Emrah’a sarılır, göz yaşlarını tutamaz.
O GOLÜ 1500 KERE İZLEDİM
“Burak Yılmaz, Schalke maçında depar attı ya... Ben de kendime, ‘Bu adam gibi önce depar, sonra golü atacaksın, hastalığı yeneceksin’ dedim ve sonunda başardım.”
BURAK ile yaşadıkları sonrası tedaviye yoğunlaşıp lenfoma kanserini yenerek hayata tutunan Emrah Abdik’e ulaşıp, yaşadıklarını sorduk. Başarmanın ve sağlığına kavuşmanın mutluluğuyla her şeyi anlattı:
“Burak’ın dostları, yakınları ile tanışmam benim için dönüm noktası oldu. Ben çocuk yaşta babamı kaybettim. Ankara’dan arabamla her maça giden bir Galatasaray taraftarı, bir Burak Yılmaz hayranı idim. Telefon konuşmamızda Burak duygusal bir konuşma yaptı. İnsanlar o günkü etkisini anlar mı bilemiyorum. Ama hasta yatağındaki, o psikolojideki bir insan için hiçbir serumun veremeyeceği bir katkı sağlamıştı.”
KIZIMIN ELİNİ TUTTUM VE...
“Burak’ın, Schalke maçında attığı goldeki deparı var ya. Ben o golü bugüne kadar 1500 kere izledim herhalde. Kendime, ‘Sen de bu adam gibi kalkacaksın depara. O sana sözünü tuttu. O adamın attığı depar gibi gideceksin golünü atacaksın’ demeye başladım. Bir anda baktım ki ben bunu yapabilecek biri oldum. O golden sonra kızım Ada’nın elini tutmaya başladım tekrar. Maçlar dışında da salona gidip ailemle oturmaya başladım.”
“6 ay tedavi görüp kemik iliği nakli oldum. Benim ayağa kalkışım Burak ve Galatasaray ile oldu.”
‘ŞAHiTSiN DEĞiL Mi ADA?’
Oteldeki buluşmada Emrah’ın, Burak’tan son bir isteği vardır, formasını kızı Ada için imzalaması...
Sohbet şöyle devam eder:
BURAK: Elbette imzalarım, ayrıca sadece ben değil, tüm takım da sana forma imzalar.
EMRAH: Benim kahramanım sensin. Formada sadece senin imzanı görmek bize yeter.
BURAK: İmzalarım ama bir şartım var. Bu fazla kilolar da gidecek. Böylece daha sağlıklı olacaksın.
Sonra Ada’ya döner Burak, “Sen de şahitsin” der.
Ve formayı, “Babası bana söz verdi, zayıflayacak” diye imzalar, ardından baba-kızı maçta ağırlar.