Sp Gençlik Kolları Genel Başkanı Fatih Aydın, Bayburt'ta

Saadet Partisi (SP) Gençlik Kolları Genel Başkanı Fatih Aydın bölge toplantısı için geldiği Bayburt'ta önemli açıklamalarda bulundu.

Bölgeden Erzurum, Bayburt, Gümüşhane ve Erzincan illerinin katıldığı toplantı heyecanlı geçti. Toplantıda Erzurum İl Gençlik Kolları Başkanı Gökhan Kızıltunç ve Bayburt İl Gençlik Kolları Başkanı Mehmet Salih Akyüz'de birer konuşma yaptı. Saadet Partisi Gençlik Kolları Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin İnci ve Bölge Başkanı Mehmet Şen'de toplantıda hazır bulundular. Saadet Partisi Gençlik Kolları Genel Başkanı Fatih Aydın, "Bugün, Saadet Partisi Gençlik Kolları Genel Merkezi olarak, Türkiye genelinde yapılan bölge toplantılarımız kapsamında, ülkemizin maneviyat şehri Bayburt' da bir araya gelmiş bulunmaktayız. Gerçekleştireceğimiz bölge toplantımız vesilesi ile şehrimizde, bölgemizde, ülkemizde, dünyada gelişen ve değişen olayları ele alıp, gençliğin bu olaylardan ne şekilde etkilendiğini değerlendireceğiz. Yine bugün toplantımızda, bölgemizde ki Genç Saadet Partili kardeşlerimizin çalışmalarını, isteklerini, hedeflerini dinleyip 'Gençlik Seferberliği' kapsamında devam eden çalışmalarımızı daha da hızlandıracağız. Bundan dolayı şehrimizde ulaşılmamış, dinlenmemiş, dertleşilmemiş bir tek genç kardeşimizi bırakmayacağız." dedi.

SP Gençlik Kolları Genel Başkanı Fatih Aydın, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Ülkemizde yaşanan gündemlere bir bakacak olursak, bu gün AKP hükümetinin 4+4+4 diye ortaya koymuş olduğu eğitim modelinin takdirle karşılıyoruz. Lakin bu kesinlikle yeterli değildir. Eğitim bir ülkenin ruhudur, onun ayakta tutan ünsiyetidir. Dolayısıyla bu modelin şeklinden çok müfredatı önemlidir. Bizler taklitçi,yapay eğitim sistemlerine karşıyız. Biz istiyoruz ki bu topraklarda yaşayan insanlar; kendi kültürüne, tarihine, inanç sistemlerine ve psikolojik altyapısına uygun eğitim sistemi oluştursun ve içeriğini buna göre doldursun.

Ülkemizin diğer önemli gündem maddesi de darbelerin yargılanmasıdır. Bizler SP olarak darbelerin yargılanmasını büyük bir memnuniyetle karşılıyoruz. 12 Eylül darbesinin yargılanmasının sonucunda mutlaka bu darbeyi yaparak milletin hakları gasp eden kişilerin darbe vesile ile elde etmiş oldukları ünvanlar ve haklar geri alınmalıdır. 12 Eylül darbesi sebebiyle mağdur bırakılan kişilerin hakları da iade edilmelidir.

28 Şubat ile alakalı olarak da postmodern darbe yaptırılan kişilerin yargılanması olumlu bir adım iken bu darbelerin asıl olarak niçin yapıldığının sorgulanması da olumsuz bir durumdur. Bizler biliyoruz ki 28 Şubat post modern darbesi asıl olarak Refah-Yol iktidarının ülkeyi batı taklitçiliğinden kurtarıp İslam Birliğine doğru yönlendirmesine ve havuz sisteme karşı yapılmıştır.

Ülkemizin yıllardır değişmeyen ve git gide kronik bir hal alan sorunu da vardır. Bizi asırlarca güçlü kılan, dünyaya medeniyet aşılayan, Çanakkale'de maddeye karşı görülmemiş bir kahramanlık destanı yazan, en zor zamanlar da dahi ayakta tutan, geleceğe bağlayan, dünümüz, bugünümüz, yarınlarımız olan bir duygumuz ellerimizden alınıyor. Bir milletin genleri ile oynanıyor.

Evet, bahsettiğimiz büyük sıkıntı gün geçtikçe yozlaştırılmaya çalışılan bir gençliğin, "ahlak ve maneviyat" tahribatıdır, yıkımıdır. Son yıllarda kirli eller, derin planlar, büyük ve sistematik oyunlar sayesinde köklü bir medeniyetin sağlam temelleri dinamitlenmek istenmektedir. Hedefledikleri planlar sayesinde milletimiz, gençliğimiz kolay lokma haline getirilip, dış güçlerin, küresel derebeylerinin rahatça fikir, sistem, terör satabileceği bir hale getirmeyi sonra da kökten yok etmeyi planlanmaktadırlar.

Hal öyle bir duruma gelmiştir ki; önce ki günlerde bir ilimizin Emniyet Müdürü artık caddelerin ve sokakların ne denli ahlaksızlıklarla kirletildiğini, durumun nasıl bir hal aldığını, kameralar önünde feryat ederek haykırmak durumunda kalmıştır.

Yani değerli basın mensupları ve kıymetli arkadaşlarımız; açıklamalarımızın başında da söylediğimiz gibi, İman, azim ve aşk ile inancın şahlanışını yaşayıp, yedi düvele karşı ahlak ve maneviyat zırhına bürünerek insanlık dağıtan bir medeniyetin varislerinin genleriyle oynanmıştır.

Biz Milli Görüş anlayışını üzerimize zırh edinmiş, Genç Saadet Partililer olarak davamızın ete kemiğe büründüğü ilk gün ki ana prensibimiz olan ve o zamandan bu zamana kadar değişmez ve değiştirilemez ana maddemiz; "Önce Ahlak ve Maneviyat" ilkesini tüm yüreklerde yeşertmek için gece gündüz demeden çalışmaya devam edeceğiz.

Çünkü merhum liderimiz Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın da söylediği gibi, " bir milletin asıl gücü tankı, topu, tüfeği değil; imanlı ve inançlı evlatlarıdır." gerçeğini çok iyi biliyoruz. Bu düstur ile bundan önce olduğu gibi, bundan sonrada tüm teşkilatlarımız olarak, bitmek tükenmek bilmeyen bir azim ile ülkemiz ve İslam dünyası üzerinde oynanan kirli oyunları, milletin imanlı evlatları ile el ele vererek bertaraf edeceğiz."