**Standard & Poor's dünyanın en büyük ekonomilerinde kamu borçlarının "patlama yolunda"olduğunu belirtti.
**
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's (S&P), yaşlanan nüfus ve kamu maliyesini eriten finansal krizle mücadele maliyeti nedeniyle dünyanın en büyük bazı ekonomilerinde kamu borçlarının "patlama yolunda"olduğunu belirtti.
S&P'nin raporuna göre, mevcut mali politikalar temel alındığında, 2050 yılı itibariyle dünya nüfusunun üçte ikisinden fazlasını oluşturacak 49 ekonominin ortalama net borç oranı, Gayri Safi Yurtiçi Hasılalarının (GSYH) yüzde 245'ine ulaşacak. Bu oran, 2007 yılında yüzde 148 düzeyindeydi.
Bu kuruluşun kamu borçlarının "patlama yolunda"olduğu raporu dünyanın en borçlu ülkelerinin hangileri olduğunu akla getirirken, kamu ve özel sektörün toplam dış borç miktarını gösteren "dış borç sıralamasında"ilk sırada dünyanın en büyük ekonomisi ABD'nin yer aldığı görülüyor.
Dünya Bankası ve IMF'nin Ekim ayı "Dünya Ekonomik Görünümü 2010"raporuna göre, 2010 yılı ilk çeyrek itibariyle ABD'nin 13 trilyon 917 milyar dolar toplam dış borcu (devlet ve özel sektör dış borç toplamı) bulunuyor. ABD'yi 9 trilyon 123 milyar dolarla İngiltere, 5 trilyon 123 milyar dolarla Fransa ve 4 trilyon 969 milyar dolarla Almanya izliyor.
Toplam dış borcun GSYH'ye oranına bakıldığında ise en kötü durumdaki ülkenin İrlanda olduğu görülüyor. İrlanda'nın milli gelirinin 11 katı kadar dış borcu (toplam dış borcun GSYH'ye oranı yüzde 1.102) bulunuyor.
Her ne kadar ABD, toplam dış borç miktarında ilk sırayı alsa da toplam dış borcun GSYH'ya oranına bakıldığında ABD'nin durumu İrlanda, İngiltere, Hollanda, Hong Kong, Belçika, Portekiz, İsviçre, Avusturya, İsveç, Fransa, Danimarka, Yunanistan, İspanya, Macaristan, Finlandiya, Almanya, Norveç ve İtalya'dan daha iyi durumda.
TÜRKİYE 25. SIRADA
Gelişmiş ülkeler içinde toplam dış borcun GSYH'ye oranı bakımından en kötü durumda olan İrlanda'yı ise İngiltere, Hollanda, Hong Kong, Belçika, Portekiz, İsviçre, Avusturya ve Fransa izliyor.
Türkiye ise toplam dış borcun GSYH'ye oranına bakıldığında, değerlendirmeye alınan 32 ülke arasında yüzde 36,4 ile 25'inci sırada yer alıyor.
Toplam dış borcun GSYH'ye oranına bakıldığında en iyi durumdaki ülkenin yüzde 14,4 ile Brezilya olduğu görülüyor. Brezilya'yı yüzde 18,2 ile Hindistan, yüzde 20,4 ile Meksika, yüzde 22,8 ile Güney Afrika, yüzde 25,8 ile Endonezya, yüzde 33,6 ile Arjantin, yüzde 36,4 ile Türkiye, yüzde 37,8 ile Japonya, yüzde 41,4 ile Güney Kore ve yüzde 63 ile Polonya takip ediyor.
Bu arada kişi başına düşen dış borç bakımından 503 bin 18 dolarla İrlanda başı çekerken, İrlanda'yı 152 bin 604 dolarla İsviçre ve 146 bin 971 dolarla Hollanda takip ediyor. ABD'de kişi başına düşen dış borç 44 bin 893 dolar, İngiltere'de 146 bin 620, Fransa'da 81 bin 375 dolar, Almanya'da 60 bin 892 dolar, İspanya'da 52 bin 349 dolar, İtalya'da 40 bin 793, Kanada'da 29 bin 786 dolar ve Japonya'da ise 16 bin dolar seviyesinde bulunuyor.
Ayrıca Hindistan'da kişi başına düşen dış borç 210 dolar iken, Endonezya'da 767 dolar, Brezilya'da 1.516 dolar, Güney Afrika'da 1.622 dolar, Meksika'da 1.877 dolar, Rusya'da 3 bin 342 dolar ve Türkiye'de ise 3 bin 7244 dolar.
TEŞVİK HARCAMALARI BORÇLARI ŞİŞİRİYOR
S&P'nin raporunda, hükümetlerin, yeniden büyümeye dönmek için trilyonlarca dolar teşvik harcaması yaptığı için dünya genelinde ülke borçlarının şiştiğine dikkat çekildi. Avrupa'da Mayıs ayında Avrupa Birliği önderliğindeki ülkelerin mali sorunlar nedeniyle Yunanistan ekonomisini kurtarma çabasına giriştiğini belirten kuruluş, benzer bir yardıma ihtiyaçları olacağı düşünülen İrlanda ve Portekiz'de de borçlanma maliyetlerinin zirve yaptığını kaydetti.
S&P'nin araştırmasına göre, Avrupa Birliği'nin birçok ülkesi ile ABD, Çin ve Avustralya'nın da içinde bulunduğu 49 ülkenin mevcut ortalama borç seviyesi, GSYH'lerinin yüzde 36'sı seviyesinde bulunuyor.
Yaşlanan nüfusun, emeklilik ve diğer sosyal hizmetlerin maliyetini yukarı doğru çekerken, hükümetler mali politikalarında değişiklik yapmadıkça, borçlanmadaki artış ülke kredi notlarının düşmesine neden olacağına işaret edilen raporda, "Nüfusun yaşlanması, dünya genelinde ülkelerin ekonomik büyümelerinin geleceğinde derin değişikliklere yol açacak"denildi.