SP Nisan ayı divan toplantısı...

Saadet Partisi Elazığ Merkez İlçe Başkanlığı Nisan Ayı Aylık Divan Toplantısı Gerçekleştirildi.

Saadet Partisi Elazığ İlçe Başkanı Mustafa Kodat il binasında gerçekleştirdiği toplantıda ülke gündemiyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Kodat, Gündemi değerlendirirken şunları kaydetti; Türkiye gündemine bir açılım süreci oturtuldu. Açılımla birlikte tavizlerde başladı. Önce 30-40 kişilik bir gurup sınırda kurulan göstermelik bir mahkemeyle sözde yargılandılar ve on binlerce kişinin karşıladığı bu gurup kahramanlık yapmışçasına serbest bırakıldı. Daha önceleri Abdullah Öcalan’a sayın ile hitap edenler linç edilmek istendi. Ancak şimdi, bu şahıs terörist başı olarak değil, İmralı sakini olarak anılmaya başlandı ve devletin her kademesinden kendisiyle görüşmeler başladı.

Reklam
Reklam

Türkiye Cumhuriyeti Teröre Teslim Olmuştur

Terörü bitirme süreciyle ilgili yapılan çalışmalar eksiktir hatalıdır. Türkiye cumhuriyeti acziyet içerisine girmiştir. Bir yerde teröre teslim olmuştur. Düne kadar devletin teröristlerle görüşüldüğüne dair iddialar karşısında, ağza alınmayan en ağır ifadeler kulanan hükümet, gelinen noktada verilmedik taviz bırakmamıştır. Taviz, tavizi getirir diyoruz ya, işte resmi kurumların tabelaları bir bir sökülmekte ve Türkiye Cumhuriyeti ibaresi tabelalarda silinmektedir. Sütü bozuk bir nesil inşa etme çabasında olan Sağlık Bakanı Sn Müezinoğlu, her ne kadar süreçle ilgisi yok dese de, artık mızrak çuvala sığmıyor.

30 yıldan beri akan kan durmalıdır. Annelerin gözyaşlarının dinmesi, ocaklara düşen korun sönmesi, Milli Görüşçüler olarak her zaman ve her kesten çok biz istiyoruz.

Ancak uygulanan metod yanlıştır. Bu metotla çözüme kavuşulmaz. Uygulanan bu proje, hükümetin kendi projesi de değildir. Akıl Babaları böyle yapmalısınız dedikleri için, hükümet bu yolu izliyor. Bu süreçten çıksa çıksa, terör örgütü PKK’nın meşruiyeti çıkar.

Reklam
Reklam

Terörün bitirilmesi için öncelikle batağın kurutulması lazım. Terörü besleyen, doğuran ve destekleyen finans kaynaklarının ortadan kaldırılması lazım. Silah kaynaklarının kesilmesi lazım. Uluslar arası destekçilerinin desteğini kesmeniz lazım.

Her fırsatta Müttefikimiz olarak övündüğünüz ABD, PKK ya desteğini çekmediği müddetçe, terörü bitiremezsiniz. Yıllarca girmek için can attığınız, kapısında 50 yıldır beklediğiniz, girmek için maddi, manevi, ahlaki verilmedik taviz bırakmadığınız AB, terör örgütüne desteğini çekmediği müddetçe çözüme kavuşamazsınız. 1996 da Erbakan hocamızın ÇEKİÇ GÜÇ ‘ü gönderdiği gibi, İnsansız hava araçları olan, ABD nin predatörleri ve İsrail’in heronlarını bölgeden göndermediğiniz müddetçe, bunlar kasıtlı ve yanlış istihbaratlarıyla bölgede olduğu müddetçe çözüme kavuşmanız mümkün değildir. BOP kapsamında Türkiye üzerinde emelleri olanları çözemediğiniz müddetçe, terörü bitiremezsiniz.

Türkiye üzerinde emelleri olanları çözebilmek için müneccim olmaya gerek yok, bunları zaten dünya âlem biliyor. Bilmeyen, göremeyen sadece AKP ve yöneticileridir.

Reklam
Reklam

Bölgede gerçek manada İslam kardeşliğini tesis etmediğiniz müddetçe terörü bitiremezsiniz.

Bölge halkını, ekonomik anlamda refah seviyesini artırmadığınız müddetçe ve yeteri miktarda istihdam yapılmadığı sürece sonuca varamazsınız.

Bugün verilen sonsuz tavizler neticesinde, gözünüz boyanarak belki sözde çekilme yapılacaktır. Ancak en kısa zamanda, farklı isimlerle daha güçlü olarak karşınıza çıkarılacaklardır.

Türkiye’nin Akil İnsanlara İhtiyacı Yoktur

Hükümet, süreci yönetmek düşüncesiyle bir Akil insanlar heyeti oluşturmuş durumda. Bu insanların artısı eksisi bizi çokta ilgilendirmez, Ancak, Türkiye’nin süreç ile ilgili Akil insanlara ihtiyacı yoktur diye düşünüyoruz. Belki de AKP yöneticilerine akıl lazım diye düşünmek lazım. AKP yöneticilerinin tamamı Başbakan Sn Tayip Erdoğan’ın aklıyla hareket ediyor. Allah aşkına bunlardan bir tane dahi farklı düşünen çıkamaz mı? Sn Başbakan da, sesini çok özlediği ABD Başkanı Barak Obama nın aklıyla hareket ediyor. AB Ülkelerinin akıllarıyla hareket ediyor.

Reklam
Reklam

TBMM de 4 partiyi temsilen 550 Milletvekili var. Bu Milletvekilleri ne iş yaparlar. Bu Millet bunları Akıllı insanlar diye meclise göndermedi mi? Neden bu konular Milletvekilleriyle mecliste çözülmüyor da, Akil insanlara ihtiyaç duyuluyor. PKK nın temsilcileri dahi bu iş mecliste çözülür diyorlar, bizce doğru söylüyorlar, çözüm yeri meclis olmalıdır.

Akil insanlar olarak seçilenler, kendi çevrelerinde veya hitap etikleri kesimler tarafından Akil olarak kabul edilebilirler. Ancak zamanla görülecek ki, bunlar, kendi aralarında dahi anlaşamayacaklardır. Bu tamamen AKP nin bir dayatmasıdır. Bu insanlar çözüm üretmek için atanmadılar. Halkı yatıştırmak ve masada görüşülmekte olan çözümü, halka itirazsız kabul ettirebilmek için görevlendirildiler. AKP, sözde Akil adamlar vasıtasıyla fikirlerini bu halka kabul ettirmeye, dayatmaya çalışmaktadır. Her hezeyanlarından sonra, Milletvekillerini bölgelerine gönderip, bu hezeyanlarını halka kabul ettirmeye çalıştılar. Halk artık bunları inandırıcı bulmadığı için, bunları artık dinlemiyor. Şimdi Akil adamlar vasıtasıyla fikirlerini halka dikte etmeye çalışıyorlar. Kusura bakmayın mumunuz söndü, tutmaz artık tutmaz.

Reklam
Reklam

Mavi Marmara baskınından 3 yıl sonra, İsrail’den beklenen sözde özür geldi. İsrail’in gelecekteki kendi menfaatlerini düşünerek, özelikle Suriye ve İran konuları dolayısıyla göstermelik olarak telefonda sözde özür dilemiş. Bu sözde özür, yandaş medya tarafından sanki dünyaya karşı bir savaş kazanılmış gibi yansıtılarak, Türkiye ve Dünya kamuoyu her zamanki gibi kandırılmaktadır. İsrail’in özrünü kim duydu, hangi kanal verdi. İsrail başbakanını veya devlet başkanının bizzat, TV ler karşısında özür dilediğini gören var mı? Efendim Obama demiş ki İsrail özür diledi, Sn Başbakan, Obama’nın sesini özlemiş ya onun söylemesi yeter.

Peki, hangi şartlar yerine getirildi. Filistin Üzerindeki abluka ve ambargo, sözde özürden sonra daha da arttı. Bunu bütün dünya görüyor. İsrail’in zulümleri katlanarak devam ediyor. Her gün yeni katliamlar ve yeni tutuklamalar var. Küçücük çocuklar dahi vahşice öldürülüyor veya tutuklanıyor. Boş kahramanlıklarla bu halkı kandırmaktan vazgeçin artık. ABD Diş işleri bakanı bir ayda 2 defa Türkiye’ye geliyor. Her halde Sn Başbakana hayranlığından gelmiyor. Sebebi belli. AKP Hükümetinden başka herkes, bu şahsın niçin geldiğini biliyor. Bu çabaların arkasında, Suriye ve İran’a müdahalelerin olduğunu bilmeyen varmı. Allah bunlara basiret versin.

Reklam
Reklam

Milli Görüş Lideri Muhterem Hocamızın ifadesiyle, 40 defa söyledik, yine söylüyoruz, bilinmelidir ki İsrail, ancak güçten anlar. Bu lanetli kavim, bu kudurmuş köpek gibi saldıran terör devleti İsrail, imha edilmedikçe dünya huzura ermez. Dünyanın her tarafındaki huzursuzluklarda, bu Siyonistlerin parmağı vardır.

İlimizdeki Çimento fabrikası büyük bir sorun olmaya devam ediyor. Elazığ’ımızın birçok mahallesini hemen her konuda mağdur etmiştir. Bu mahallelerimizde yaşayan insanlar 2. Sınıf insanlar olarak görülmektedir ki, bu konuya bir çözüm getirilmemektedir. Bu insanlar mağduriyetlerini yıllardır yetkililere anlatır dururlar. Daha ne kadar anlatsınlar. Fabrikaya malzeme taşıyan yüksek tonajlı kamyonlar dan dolayı Bozulan yolları bir tarafa, daha ne kadar canlar ölsün .Belediye hizmetlerine gelince, fabrika nın eziyeti yetmiyormuş gibi, 3. Sınıf muamelesine tabii tutulmuş durumdalar. Bu mahallelerimize ne zaman el atılacak. Demir yolundan dolayı bu mahallerimizin bir kısmı ÇİN SEDDİ gibi etrafı örülmüş. Bari tamamını ÇİN Seddi içine alında bu insanları ne kimse görsün ne kimse duysun, yetkililerimizde rahatsız olmazlar. Elazığ’ımıza yakışmıyor. Şehrin merkezinde kalmış eğreti bir fabrika şehrimize yakışmıyor. Ey yetkiler duyun artık, bu insanların sesini duyun. Filtrelemelerle gezici ölçümlerle pansuman tedbirleri bırakınız. İMF ye 5 milyar dolar vereceğinize, gelin bu insanların çığlıklarına çözüm bulun. Çimento Fabrikasını da Demir yolunu da şehrin dışına çıkarınız.

Reklam
Reklam

Milli ve manevi değerlerimizin tahribatı her geçen gün artmaktadır. Milletimizin inanç değerleri üzerinde, yüzyıllar boyu emperyalist güçler çeşitli oyunlar oynamışlardır. Fakat bu gün, bu oyunlar inanç değerlerimizi tahrip etme bakımından, çok önemli bir boyut kazanmış durumdadır. Milletimize uygulanan manevi tahribat çok yönlü olarak yoğunlaştırılmış ve son darbeyi vuracak noktalara ulaştırılmak istenmektedir.

Aileler çeşitli sebeplerle dağılıyor, boşanmalar ve aile içi kavgalar her geçen gün artıyor. Çocuklar ve gençler, kapitalist eğitim sisteminden dolayı acımasız suç makineleri haline geliyor. Uyuşturucu ve fuhuş, manevi çöküntüden ve zinanın serbest olmasından dolayı, temel eğitim okullarına kadar inmiş durumdadır. Çeteler, Hırsızlık şebekeleri, şehirlerde cirit atar hale gelmiştir. Ahlaki ve iktisadi çöküntüden dolayı İcra ve iflaslar katlanarak artmakta, sonunda intihar olaylar her gün boy boy gazeteleri doldurmaktadır. Haram ve meşru olmayan yollardan kısa zamanda köşeyi dönme, toplumda bir hastalık haline gelmiştir.

Reklam
Reklam

Bütün bunlara ilaveten, batılıların dayatması ile sütü bozuk nesiller meydana getirecek ‘Süt Bankası’ kurma peşinde koşulmaktadır. Açılım olarak gündemimize oturtulan problem ise, uzun yıllardan beri oluşmasının ve katlanarak büyümesinin en önemli sebebi, milletimizin evlatlarının, İslam dininden uzaklaştırılma projelerinin uygulanması sonucudur. Çare; eğitimde liberal ve kapitalist batı modelinden vazgeçilmesi, İslam değerlerini ve İslam ahlakını esas alacak bir yapının, acilen oluşturulmasıdır. Millet bu hükümetten bunu beklemektedir. İktidar tarafından pansuman tedbirlerle sürekli gündem değiştirerek, milletimizin bu yarası, asla tedavi olmayacaktır.

Millet, Sosyal patlamalar sonunda, bu iktidarın saltanatını sallayacak ve çözüm için Milli Görüşü tekrar iktidar yapacaktır. Bu iktidar anayasayı da milletin inancına göre değiştiremez. Ancak batılı dostlarının telkin ettiği şekilde değiştirmeye gayret eder. Bundan da millet lehine hiçbir netice çıkmaz, çıkmayacağı da açıktır.

Buradan İktidara sesleniyor ve diyoruz ki, icraat yapacaksanız milli görüşün politikalarına dönün, kendinizde kurtulun milleti de kurtarın.

Milletimizin aile yapısını yeniden İslam’ın ulvi değerleri üzerine inşa edecek çalışmalara yönelmelisiniz.

Gençliğimizin kolaylıkla evlenebilmelerini destekleyecek politikalar geliştirmelisiniz.

Aile bağlarını inanç değerlerimize göre güçlendirecek tedbirler acilen alınmalıdır

Zinanın suç olmaktan çıkartılması, Batı toplumlarında ailenin yok olmasının en önemli etkenlerinden birisidir. Bu sebeple zina tekrar suç kapsamına alınmalıdır.

Anayasal bir mecburiyet olan ”din ve ahlak derslerinin” başka inançlar karıştırılıp sulandırılmadan, muhtevası yükseltilmeli ve ders saatleri yeteri kadar arttırılmalıdır.

İnternet kafeler, gençliğin ahlakını bozacak yapılardan arındırılarak, ahlaki değerlere uygun bir yapıya kavuşturulmalıdır.

Milli Eğitim Bakanlığı ve okullarımız gençliğimize “Milli Tarih Şuuru” kazandıracak bir eğitim atmosferine kavuşturulmalıdır”

Muhabir : Arzu AKIN

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: