SP: Terörün Baş Hâmisi Sözde Müttefiklerimizdir

SP Genel Başkan Yardımcısı Şerafettin Kılıç, TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in kamuoyunda tartışılmak üzere önerdiği 11 maddelik “Teröre Karşı Ulusal Mutabakat” metninin, yıllardır konuşulan yuvarlak içerikli, genel kapsamlı temennilerden ibaret olduğunu söyledi. SP İzmir İl Başkanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında gündemi değerlendiren Kılıç, söz konusu metnin kalıcı çözüme yönelik bir önlem ve uygulama planı içermediğini iddia etti: “Pakette yeni bir öneri veya tedbir yoktur. Dış kaynaklı bağlantılara son verilmeden terörü bitirmek mümkün olmadığı halde bu pakette hâlâ dış güçlerle işbirliğin devamından bahsedilmektedir. İnanç birliği altında yeniden tesis edilecek kardeşliğin sağlanmasına yönelik bir adım ise içermemektedir.”

Terörün baş hâmisinin, Türkiye'ye dost gibi görünen sözde müttefikler olduğu gerçeğini anlamadan terörü bitirmenin mümkün olmadığını söyleyen SP Genel Başkan Yardımcısı Kılıç, “Yüzyıllardır bu toprakların mayasını, bizleri birarada tutan harcını inanç kardeşliği oluşturmaktadır. Bu bölücü belanın, İslam barışı ve kardeşlik anlayışı dışında çözümü yoktur. Unutmayalım ki terör, milletimizin ortak acısıdır. Terörün sona erdirilmesi hususunda elini taşın altına koymayan hiç kimse, sadece cenaze törenlerinde boy göstererek bu ülkeye sahip çıkmış olmaz. Tüm siyasi partiler de hem iktidarıyla hem muhalefetiyle milletimizin dokularını zedeleyecek, kutuplaşmalarına neden olabilecek her türlü söylem ve eylemden kaçınmalıdır.” dedi.

Suriye’de 20 bin kişinin hayatını kaybettiği çatışmalar başlayalı 1,5 yıl olduğunu hatırlatan Şerafettin Kılıç, bütün dünyanın bu insanlık dramına seyirci kaldığının altını çizdi. Türkiye’nin tutumunda ise anlaşılamayan ve cevaplanamayan sorular olduğunu öne süren Kılıç, dış politikanın heyecanla ve fevri açıklamalarla değil, ciddi tedbirler alarak ve bağımsız bir politika uygulayarak yürütülmesi gerektiğini kaydetti. “Suriye'de olaylar başladığı günden bu yana Türkiye neyi hedeflemiş, ne elde etmiştir? Türkiye'nin başından beri ne hedeflediği ve ne yaptığı net olarak belli olmayan Suriye politikası, hangi ülkelerin ya da kimlerin çıkarına hizmet etmiştir? Suriye konusu başta olmak üzere görünen tabloda, komşularla sıfır sorun politikasından sorunsuz komşumuz kalmadığı bir noktaya gelinmiştir. Bugün komşuları içinde dostu olmayan bir ülke durumundayız. Emperyalist ülkelerin sahte müttefikliğini elde etmek uğruna komşularını kaybeden bir noktadayız.” diyen Kılıç, Müslüman coğrafyalarda yaşanan insanlık dramlarına karşı tek çare ve çözüm yolunun İslam birliği kurulması olduğunu ifade etti.