Türkiye Sakatlar Konfederasyonu Başkan Vekili de olan Arslanhan, dernek merkezinde gazetecilere yaptığı açıklamada, Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremler sonrasında depremin etkilediği illeri ziyaret ettiğini söyledi.
Deprem bölgesinde engelliler ve engelli dernekleri yöneticileriyle bir araya gelerek sıkıntı ve taleplerini dinlediğini anlatan Arslanhan, "Geçtiğimiz hafta bölgeye 30 adet akülü ve tekerlekli sandalye gönderdik. Bölgede depremi yaşamış arkadaşlarımız, engelli kardeşlerimiz ve dernek yöneticisi arkadaşlarımızı ziyaret ettik. Hem durumlarını inceledik hem de ihtiyaç tespiti yaptık. Devletimiz elinden geleni yapıyor ama sivil toplum örgütü olarak üzerimize düşeni yapmanın peşindeyiz." diye konuştu.
Deprem nedeniyle birçok sıkıntının ortaya çıktığına dikkati çeken Arslanhan, şöyle devam etti:
"O bölgede tekerlekli ve akülü sandalye, protez, hasta bezi, hasta yatağı gibi birçok materyale engellilerimizin ihtiyacı var. Mevcut kullanıcı arkadaşlarımız vardı. Depremden sonra yaralanan veya sakat kalan birçok arkadaşımız oldu. Onların da ihtiyaçları var. Bunları çözmek için elimizden geleni yapıyoruz. Psikolojik destek bunun en önde geleni. Zaten engelli kardeşlerimiz engelinden dolayı erişilebilirlik anlamında zor şartlarda yaşıyorlar. Deprem üzerine bir kat daha arttı, zorlaştı. Türkiye Sakatlar Konfederasyonu ve Spastik Engelliler Federasyonu olarak devletimizle işbirliği içinde tez zamanda bu sıkıntının ortadan kalkması için mücadele edeceğiz."
Arslanhan, afet bölgesindeki bazı bedensel engellilerin tekerlekli sandalyelerinin de binaların içinde kaldığını dile getirerek şunları kaydetti:
"Ayrıca yeni kullanım ihtiyacı doğan arkadaşlarımız var. Bu yüzden talep o yönde biraz fazla. Ortez, protez talepleri de var ama onların yapım aşaması var. İlgili medikallerle buluşup bedene göre uyum sağladığı için o biraz daha süreç içinde gerçekleşecek. O da ciddi manada bir talep. Bir de şöyle bir şey var; arkadaşlarımızın çoğu çadırlara veya başka bir eve geçici konaklamaya geçtiği için evinde hasta yatağı, havalı yatağı varsa o gitti. Vücudunda yara açılmasın diye kurduğu bir düzeni vardı, onlar yok şimdi. Tekrar onların da sağlanması lazım. Çünkü çadır şartlarıyla evdeki şartlar aynı değil. Vücut reaksiyon göstermeye başlamış. Bu da bizim için önemli bir konu."