Spina bifida nedir? Tedavi ve türleri nelerdir?

Spina bifida; nöral tüp defekti olarak bilinen fekal omurilik kanalının tam olarak kapanmaması ve bu şekilde bebeğin dünyaya gelmesidir. Çeşitli hasarlara sebep olan bu durum, anne karnında ilk aylardan itibaren oluşur. Omurganın hangi noktasında kusur oluştuğu doğum sonrası gelişebilecek semptomların bilinmesini sağlar.

Beyin veya omurilikte oluşan doğum kusurlarına nöral tüp defekti denir. Spina bifida sendromu, nöral tüp defekti olarak bilim dünyasında kabul görür. Gebeliğin çok erken evrelerinde meydana gelen bu durum, her bebekte farklı ciddiyette sorunlara yol açar. Spida bifidanın nedir, hangi sorunlara yol açar sorunları ve nasıl anlaşılacağını hep beraber inceleyelim.

Spida Bifida Nedir?

Omurga, vücudun hayati parçalarından biridir. Anne karnında gelişim gösteren omurganın bir kısmının omurilik kemiklerini tam olarak örtmediği ve sinirlerin açıkta kaldığı durum spida bifida olarak adlandırılır. Spida bifida kelimesi anlamı itibari ile de hastalığı tanımlar. Kelime ayrık ya da açık omurga olarak çevrilir. Spida bifida hamileliğin ilk aylarından itibaren ortaya çıkan bir durumdur ve annenin hamilelikten haberi olmadığı dönemde bile oluşmuş olabilir. Her bebekte farklı seyreden spina bifida, hafif olduğu durumlarda farkedilmeyebilir. Spina bifida dereceleri kişiden kişiye farklı semptomlar gösterir. Çeşitli sebeplerle tetiklenebilen bu durum anne karnında farkedildiğinde cerrahi müdahale ile düzeltilmeye çalışılır. Bebeklikten itibaren yaşam şeklini ve kalitesini etkileyen durum cerrahi işlemlerle düzelmediğinde fizyoterapi gibi kasları güçlü tutmaya yönelik çalışmalar yapılır.

Reklam
Reklam

Spina Bifida Neden Olur?

Spina bifida durumuna sebep olan durumlar henüz tam olarak bilinmemekle beraber, ailede çeşitli genetik hastalıkların bulunması tetikleyici etkiler olabilir. Bu genetik hastalıklar arasında nöral tüp defekti ve folat eksikliği söylenebilir. Risk faktörleri değerlendirildiğinde ortaya çıkanlar incelenir. Risk faktörüne sebep olan ilk durum cinsiyettir. Kadınlar erkeklere oranla daha sık etkilenir. Folat eksikliği de risk durumu oluşturabilir. Folat, B9 vitaminin doğal şeklidir, dışardan folik asit şeklinde takviye alınabilir. Hamilelik döneminde doktor tavsiyesi ile düzenli olarak folik asit takviyesi yapabilirsiniz. Nöral tüp defektine sahip bir çocuğu olan ebeveynlerde ikinci çocukta da rahatsızlık görünme ihtimali vardır. Bazı ilaçların hamilelik döneminde kullanımı da Spina bifida sendromuna yol açabilir. Şeker hastalığı ya da obezite gibi sorunları yaşayan kadınların spina bifida rahatsızlığı gözlenen çocuklara sahip olma ihtimali daha yüksektir. Hamilelikte vücut ısısında beklenmedik yükselmeler de spina bifida hastalığına yol açabilir. Bazı araştırmalar özellikle hamileliğin ilk haftaların gözlenen ateş durumunun hastalığı tetiklediğini ispatlar niteliktedir.

Reklam
Reklam

Spina Bifida Çeşitleri

  • Spina bifida tipleri genellikle üç sınıfta incelenir.
  • Spina Bifida Occulta; en hafif atlatılan hastalık durumudur. Omurga kemiklerinde ayrılma ya da boşluk görülmesi durumudur. Rahatsızlık vermez ve genellikle farklı sorunlar için çekilen filmlerde ortaya çıkar.
  • Spina Bifida Meningosel; omurlarda doğum öncesi kapanmayan keseler oluşur. Meninks adı verilen koruyucu zarlar, içerisinde omurilik içermediği için sinir hasarı oluşma ihtimali düşüktür.
  • Spina Bifida Meningomyelosel; hastalığın en şiddetli halidir. Açık spina bifida olarak da bilinir. Omurilik kanalı birkaç omurilik boyunca açıktır, bel ya da daha üstünde oluşabilir. Doğum sırasında bu açıklıktan dışarı için sinirler, bebeğin sırtında bir kese oluşturur. Bu durum bebeğin hayatını tehdit edici sonuçlar doğurabilir.

Spina Bifida Belirtileri Nelerdir?

Spina bifida belirtileri kişiden kişiye ve hastalık derecesine göre değişiklik gösterir. Spina bifida occulta seviyesinde genellikle belirtti görülmez. Bu tip hastalar günlük yaşantıda genellikle spina bifidanın getirdiği sıkıntıları yaşamaz. Bazı durumlarda defektin üzerinde küçük bir saç tutamı, çukurluk ya da doğum lekesi gibi fiziksel belirtiler görülebilir. Spina bifida meningosel tipinde ise omurgada oluşan açıklıktan dışarı çıkan omurilik zarları, sırt bölümünde bir kese ile ortaya çıkar. İçi sıvı ile dolu bu kese sinirleri içermez. Spina bifida mylomeningosel ise belirtilerin en yoğun yaşandığı durumdur. Omurilik kanalında birkaç omur boyunca açıklık oluşur. Sırtın alt ve orta bölümlerinde rastlanır. Omuriliği çevreleyen zarların yanı sıra omurilik sinirleri bir kese oluşturarak oluşan açıklıktan dışarı sarkar. Bazı durumlarda kese, cilt dokusu ile kapanır. Dokular ve sinirler dışarıda olduğu için oldukça hassas olunması gerekir. Büyüme çağında ise yürüme bozuklukları, bacaklarda şekil bozuklukları, mesane sorunları gibi problemler ortaya çıkar. Belirtileri ve yaşama olan etkileri göz önünde bulundurulduğunda meningosel ve mylomeningosel doğum öncesi ve doğum anında kolaylıkla farkedilir ve ciddiyeti nedeni ile doğumdan itibaren uzman bir doktor gözetimi gerektirir.

Reklam
Reklam

Spina Bifida Tedavi Yöntemleri

Spina bifida sendromu yaşayan hastalar uzman doktor gözetiminde bulunmalıdır. Çocukların ilerleyen yaşları göz önüne alınarak oluşan sorunları gidermek, tedavi sağlamak amacı ile düzenli kontroller yapılır. Spina bifida tedavisi farklı seçeneklere sahiptir. Öncelikle doğum öncesi ameliyat yöntemi ile durum iyileştirilebilir, ortadan kaldırılabilir. Sinir fonksiyonu tedavisi sağlayan bu tedavi, bebeklerin yaşamlarının devamında sorun yaşamamaları açısından tercih edilir. Doğum öncesi cerrahisi hamileliğin 26. haftası öncesinde gerçekleştirilmelidir. Anne rahmi açılarak omurilik onarılır, bu tedavi yöntemi fiziksel sorunların oluşma ihtimalini azaltır, yaşam kalitesini yükseltir. Bir diğer tedavi yöntemi ise fizyoterapidir. Fizyoterapi ile spina bifida teşhisi konan hastaların günlük yaşantısında bağımsız olması için çaba harcanır. Fiziksel becerilerde oluşabilecek sorunlar engellenmeye çalışır. Özellikle bacak kaslarının korunması ve gelişiminin devam etmesi için çeşitli aletler kullanılarak günlük egzersizler yapılır. Bu egzersizler, uzman fizyoterapist eşliğinde gerçekleşmelidir.

Reklam
Reklam