İlk olarak 1989 yılında yayınlanan, ülkemizde de Etkili İnsanların 7 Alışkanlığı adıyla yayınlanan kitap, bugüne kadar 15 milyon kopyanın üzerinde sattı.
2002 yılında Forbes Dergisi tarafından, Yönetim Alanında Yazılmış Tüm Zamanların En İyi 10 Kitabından Biri ilan edilen kitapta, başlığından da anlaşıldığı üzere dünyayı derinden etkileyen insanların günlük alışkanlıklarına değiniliyor, okurlara bir takım açılımlar sunuluyor.
Sosyal bilimler fakültelerini kapatma kararı alan Japonya hükümetinin, bu karar üzerine tekrar düşüneceğini umut ediyoruz. Çünkü bu ülke, 20. yüzyıla Haruki Murakami gibi bir büyük edebiyatçıyı hediye etmiş, büyük bir kültürün devamı.
Haruki Murakami bir roman üzerine çalıştığı dönemlerde, sabah 4'te iş başı yapıyor.
Beş ya da altı saatlik bir çalışmanın ardından, 10 kilometre koşuyor ya da 1500 metre yüzüyor. Bazen de ikisini birden yapıyor. Biraz kitap okuyor, biraz müzik dinliyor, saat 9'da yatağa gidiyor. Bu rutini çalışma dönemi boyunca gerçekleştirdiğini belirtiyor.
1947, Portland doğumlu edebiyatçı, özellikle korku ve bilimkurgu dallarında verdiği ürünlerle 20. yüzyıla damgasını vuran isimlerden biri oldu.
2002 yılında kendini tekrar ettiğini düşündüğü için yazarlığı bıraktığını açıklayan Stephen King, daha sonra beyazperdeye de aktarılan Yeşil Yol ve Esaretin Bedeli romanları ile yalnızca edebiyatçıları değil, birçok sanat disiplinini etkilemeyi başardı.
Sabah 8'de bir bardak çay ile güne başlıyor Stephen King.
08.00-08.30 arası evin herhangi bir köşesinde yalnızca sessiz oturup çayını yudumladığını, daha sonra çalışmaya başladığını söylüyor. Çalışma köşesinde vitamin haplarını bulunduruyor, müziğin sürekli açık olduğunu, eskiz kağıtlarının da düzenli bir şekilde masasının üzerinde durduğunu belirtiyor.
1883'te Prag'da doğan Franz Kafka, oldukça erken gelen ölümüne rağmen (1924-Viyana) dünya edebiyatında büyük etki bırakmış, 20. yüzyılın tartışmasız en mühim isimlerinden biri.
Tüm eserlerini Almanca yazan modernist romancının en ünlü eserleri Babaya Mektup, Dava, Şato ve tabii ki ilk cümlesini hepimizin ezbere bildiği Dönüşüm:
*Zadie Smith'in yazdığı biyografisinden anlaşılan,
Franz Kafka'nın normalde bir insanın dayanamayacağı kadar ağır bir tempoya sahip olduğu...*
Sabah 8.30'da kalkıyor, kahvaltıyı atlayıp öğlen 2.30'a kadar çalışıyormuş Franz Kafka. 2.30-3.30 arasını günün onun için ilk öğünü olan öğle yemeği ile geçiren romancı, 7.30'a kadar öğlen uykusuna yatıyormuş.
Uyandıktan sonra biraz spor yapıp, ailesiyle akşam yemeğine oturuyormuş. Akşam 11'de yeniden çalışmaya başlayan Franz Kafka, Zadie Smith'in kitabında geçen Louis Begley alıntılarına göre; 'gittiği yere kadar gidiyormuş'.
Bazen sabah 6'ya kadar masa başından kalkmıyor, sonra 2-2buçuk saat daha uyuyup rutinine devam ediyormuş...