Spor yazarları, Galatasaray'ın deplasmanda Bursaspor'u 5-0 mağlup ettiği karşılaşmayı değerlendirdiler.
Galatasaray'ın en formda ve değerli oyuncusunun Bruma olduğu konusunda birleşen yazarlar, Bursaspor'un çok kötü bir durumda olduğunu ve bir an önce toparlanması gerektiği konusunda ortak fikre sahip oldular.
Galatasaray Teknik Direktörü Igor Tudor'un Bursaspor maçı özelinde çok iyi bir performans gösterdiğini belirten spor yazarları, buna karşın Hırvat teknik adamın göreve başladığı günden bu yana yaptığı taktiksel değişiklikler nedeniyle sarı-kırmızılıların şampiyonluk yarışının dışında kaldığını ifade ettiler.
İşte yazarların görüşleri:
AHI GİTMİŞ BURSA (AHMET ÇAKAR)
Galatasaray, dün gece baktığımızda belki de sezonun en iyi maçını oynadı. Birinci dakikadan 90'ıncı dakikaya kadar kontrolü sürekli elinde tutan, pozisyonlar üreten, goller bulan bir Galatasaray vardı. Peki Galatasaray'ın bu kadar iyi görünmesine ne sebep oldu? Galatasaray'ın mükemmel oyunu mu, yoksa ahı gitmiş vahı kalmış Bursaspor mu? Bana göre ikinci şık daha doğru.
Yaşı gereği Galatasaray'ın en değerli oyuncusu Bruma. Eksikleri var mı, var ama Allah vergisi, çok önemli yetenekleri de var. Sneijder, belki de pabucun pahalı olduğunu anladı. Daha fazla koşuyor, daha fazla mücadele ediyor.
Galatasaray belki de hiç kimsenin beklemediği şekilde dün gece farklı bir galibiyet aldı. 5 attılar ama pekala 8 ya da 10 gol de atabilirlerdi. Camianın futbolcuların ve Tudor'un böylesine bir galibiyete ihtiyacı vardı. Bursaspor için söyleyeceklerim çok acı... Lig yeni başlasa düşmenin en büyük aday takımlarından olacaklar. Çok kötüler. İçi boşalmış, yukarıda da belirttiğim gibi ahı gitmiş vahı kalmış bir Bursaspor izledik. Kabahat yönetimde mi, yoksa camiada mı bilmiyorum ama Bursa çok kötü yolda.
Faty'nin Ahmet Çalık'a yaptığı uçan karate tekmesinde gördüğü sarı kart, tam bir hakem rezaleti. Bunun açıklaması da yok. Ahmet ölebilirdi, suratı parçalanabilirdi, kafatası çatlayabilirdi... Ama Halis Özkahya tam bir eyyam kararla ancak sarı kart verdi. Bu, bir penaltı yanlışına ya da hatalı bir ofsayt bayrağına benzemez. Bu bir insanlık suçudur ve Faty'yi oyunda tutan hakem de hakem falan değildir.
BURSA'YI FELÇ ETTİ (İLKER YASİN)
Bu yazıya önce Bruma’dan başlayacağız. Bruma’nın istediği ile Galatasaray’ın verdiği arasındaki fark 500 bin Euro ise bitirmeli bu işi artık Galatasaray. Dün akşam sol tarafta arkasına aldığı Carole ile birlikte felç etti Bursaspor’u. Çabukluğu, sürati, ceza alanı içine girişleri ve ani dönüşleriyle harika bir top oynadı.
Şimdi de Tudor’a biraz dokunalım... Sanıyorum Igor Tudor son haftalarda çok su içiyor. Bilirsiniz, beynin yüzde 80’i sudan oluşuyor. Ve beyne su takviyesi yapmak şart. Üçlü savunma takıntısı, farklı oyuncu seçimleri ve oyun formasyonlarıyla Galatasaray futbol yapısıyla oynayan Tudor, 8 maçtan 4’ünü kaybettikten sonra nihayet beynin sulanmayacağını, aksine kuruyacağını anlamış görünüyor.
Galatasaray’ı çalıştıracak kariyeri olmayan Tudor’un, üçlü savunmadan 3-4-3’e ve çeşitli formasyonlara saplanıp kalması ve Galatasaray takımını tanımaması 12 puan kaybetttirdi. Ve Galatasaray Riekerink’le değil ama Igor Tudor’la şampiyonluk yarışının dışında kaldı.
DAHA İYİ OLMAZ (OSMAN ŞENHER)
Igor Tudor’un oynatmak istediği futbolda önce mücadele geliyor. Her hafta da Galatasaray futbolunun üstüne koyarak ilerliyor. Önce şunu söyleyeyim; bu futbolcularla daha iyisini yapamazsın. Her şeyden önce Galatasaray takımı yaşlı. Bir yere kadar mücadele edebiliyor. Ama nedir, dün gece, Bruma sahneye çıktı. Sol kanadı iyi kullandı, 2 gol attı, takımını hücuma taşıdı. Tolga Ciğerci çok istekliydi, dengeli bir futbol oynadı.
Aziz Behich, mevkii olarak zaten sağ bek değil, bir de Bruma karşısında çok ağır kaldı. Abdullah Avcı, Galatasaray’ın bütün oynadığı maçlarda Bruma’yı kıpırdatmadı ve sarı-kırmızılılar gol yollarında etkisizleşti. Artık bu sezon yapacak bir şey yok. 3.’lük yarışı yapılıyor. 3. sıranın getirisi, Avrupa Ligi’nde direkt gruplara kalmaktır. 4. olursan Temmuz’un ilk haftası eleme maçları başlıyor, sezonu erken açman gerekiyor.
Galatasaraylı futbolcuların, Fenerbahçe maçını kaybettikten sonra akılları başlarına geldi. Bu saatten sonra 3. olabilirler mi, bilemiyorum. Bu kadronun çok büyük hedefleri olamaz. Genç, daha çok koşan, daha iyi mücadele eden futbolcular kadroya katılmalı. Mesela Bruma eleştiriliyor. Ancak Bruma ve Muslera olmasa zaten Galatasaray’ın bir özelliği yok, ağırlığı yok.
BARCELONA GİBİ (BAHRİ HAVADIR)
Herkes şahane oynadı, Muslera yere dahi yatmadı... Kimse Bursa’ya topu göstermedi... Kötü oynayan yoktu. Aslında G.Saray, lig bitti ama ritmini yakaladı. Sabri’yi izlerken Barcelona’yı izlemiş gibi oldum. Benim gibi protokol tribününde muzaffer bir komutan edasıyla oturan sayın başkan Dursun Özbek de gururla seyretti.
Aslında tüm G.Saraylılar bu tür galibiyetlere hasret kalmıştı. Bruma’nın 2 golünden sonra ‘acaba bugün sözleşmesini uzatırlar mı?’ diye merak ediyorum. Veya sezon sonunda sözleşmesi bitecek Sabri’ye nasıl bir tarife uygulanacak. Düşük profilli Bursa karşısında her yönü ile pozitif olan G.Saray’ı kutluyorum. Ama aynı şeyleri penaltıyı veremeyen, kırmızı kartını çıkaramayan Halis Özkahya için söyleyemem.
BAŞ KAHRAMAN (EVREN TURHAN)
Galatasaray derbide oynanan kötü oyun ve alınan mağlubiyetin etkisiyle olacak ki Bursa maçına inanılmaz hırslı ve atak başladı. İlk dakikadan itibaren bütün oyuncuların etkili oyununu gördük. Özellikle Bruma rakibin sol tarafını felç edercesine Aziz Behich'i her pozisyonda geçerek takımın yükünü çeken baş kahramandı.
Bruma'nın güzel oyununu iki golle süslediği ilk yarı 2-0 sonuçlandı. İkinci yarıda da oyunun mutlak hakimi Galatasaray'dı. Sneijder'in müthiş ortasına kafayı vuran Ahmet Çalık Galatasaray'daki ilk golünü atmış oldu. Arkasından gelen Podolski'nin golü skoru bir anda 4-0' a getirdi. Yasin de son noktayı koydu. Sneijder ve Podolski'nin ikinci yarıdaki etkili oyunları farkın açılmasını sağladı. Oyundan tamamen düşen Bursaspor'un durumu da hiç iç açıcı değildi. Skorda bu da etkili oldu.
PENALTI OLMALIYDI (DENİZ ÇOBAN)
Farklı skorla tamamlanan maç, Özkahya’nın şansıydı. Galatasaray’ın puan kaybetmesi durumunda, maçın hakemi fazlasıyla eleştirilecekti. Çünkü, maç süresince Halis Özkahya önemli hakem hatalarına imza attı. Maçın henüz 23. dakikasında Ertuğrul’un ayağıyla vurduğu top, doğal konumda olmayan kolundan döndü. Bence karar penaltı olmalıydı ancak Özkahya devam dedi.
42. dakikada Faty, Ahmet Çalık’ın kafasına kramponlarının tabanıyla vurdu. Bu hareketi yaparken Ahmet karşısındaydı ve onu görüyordu. Rakibin sağlığını tehlikeye sokan, yaralayıcı ve şiddet içeren hareketler; kırmızı kartı gerektirir. Bu pozisyonun; yorumu, izahı yok! Kesinlikle kırmızı kart gösterilmesi gereken bir pozisyondu ancak hakem sarı kart göstererek önemli bir hata yapmış oldu.
Maçın son golü öncesi Yasin-Şamil mücadelesinde Bursasporlular faul beklediler. Hakemin devam kararını çok fazla eleştirmem ve “hakem hücum futboluna prim tanıdı” diyebilirim. Fakat pozisyonu dikkatli bir şekilde izlediğinizde Yasin’in eliyle, Şamil’i başından ittiğini görürsünüz. O yüzden faul kararı verilmesinin daha uygun olduğunu düşünüyorum.
SPORDA SON 24 SAATTE NELER OLDU?