Spor yazarları, Galatasaray'ın Trabzonspor'u 2-1 mağlup ettiği karşılaşmayı değerlendirdi.
İşte yazarların görüşleri;
EN İYİSİ GALATASARAY(ŞANSAL BÜYÜKA)
Galatasaray’a bakıyorum... Başakşehir‘i, Beşiktaş‘ı tartıyorum... En iyisi Galatasaray... Artıları daha fazla olan Galatasaray, eksileri daha az olan gene Galatasaray... Üstelik futbol olarak, puan olarak yarıştığın iki takımın da önündesin ve yarıştaki bu iki rakibinle kendi sahanda ve seyircin önünde oynayacaksın... Puan farkı sende, futbol farkı sende, fikstür avantajı yine sende... “Zordur almak bizden kızı” misali, Galatasaray‘ın elinden bu liderliği ve avantajları almak zor gibi görünüyor
Galatasaray‘ın “hızlı hücumları“ Trabzonspor savunmasına yerleşik bir düzen alma fırsatını bile vermedi... Mariano, formayı “tapulu malı“ sanıyordu... Fatih Terim iki maçlık bile olsa “kement“i atınca Mariano kendine gelmiş... Başlangıc ile birlikte sağ kenardan “yel“ gibi esti. Erken gelen golün hazırlayıcısı oldu. Gerçi bu golde, Mariano‘ya topu kaptıran Abdülkadir’in günahı büyüktü ama kaptırana değil, oraya kadar gelip kapana bakacaksın.
Trabzonspor adına üzgünüm... Elbette maç kaybedersin... Ama mücadele edersin... “Hücum” diyorsun, yapamıyor, “savunma“ diyorsun ayakta duramıyor... Aslında kulüp yeni başkanını ararken, bizim Trabzonspor’da “futbol“ aramamız “kara mizah“ gibi birşey ya... Bakmayın son dakikadaki süper Kucka golüne... Böyle gol 40 yılda bir olur... Ama helal olsun. Çok kötü oynadığı bir maçta, çok çok uzun yıllar unutulmayacak bir gol attı...
HAFTAYI KOLAY BİTİRDİ(SERHAT ULUEREN)
Defans iyi oynarsa -ki dün çok iyi oynadılar- Gomis, Feghouli, Rodrigues’ten biri devreye girip fişi çekiyor. İlk gol tam derslik. Mariano, Abdülkadir’den kaptı, hızlı oynayıp Feghouli’yi gördü, o da golü attı. Sonrasında da Okay gibi milli takımımıza uzun süre hizmet etmesi beklenen 24 yaşındaki oyuncunun hatasını Gomis affetmedi ve G.Saray haftayı kolay bir galibiyetle bitirdi.
Gomis enteresan adam. Görüntüsü ağır, göz altları şişkin, yorgun, bıkkın gibi duruyor ama sırtı kaleye dönük çok etkili ve olmadık işler yapabiliyor. Attığı golde kokuyu aldı, hissetti ve aslanın bir ceylanı kapması gibi harekete geçip golünü attı. Gomis gibi adamlar kötü, çok kötü de oynasa oyunda tutulmalı anlaşılan. Belhanda yine etkili değildi ve Sinan Gümüş oyuna erken alınmalıydı.
Galatasaray evinde asla yenilmez. Başakşehir’i yener, Beşiktaş’a kaybetmez. Deplasmanda Gençler’i yener, Akhisar’da zorlanır ve büyük ihtimalle de ligi şampiyon bitirir. Çünkü şampiyon adaylarından en fazla şampiyonluğu isteyen uzak ara G.Saray...
BÜYÜK TAKIM GİBİ...(UĞUR MELEKE)
Dün gerçek bir büyük takım gibi 1’inci dakikadan itibaren önde baskı yapan Galatasaray’ın hakkını can-ı gönülden teslim etmekle birlikte, Trabzonspor’a da bir parantez açmak gerek: Zira, dünkü müsabaka, Trabzon’un bu sezon önde baskıya karşı çaresiz kaldığı belki beşinci maçtı. Trabzon’a karşı kim önde pres yapsa sonuç alıyor, Yanal da Çalımbay da aylardır bu probleme bir çare üretemiyorlar.
Geldiği günden itibaren Belhanda’yı, Donk’u, Nagatomo’yu, Sinan’ı, ayrı ayrı birçok oyuncusunu geliştiren Terim, dünkü maçın esas kahramanı. Futbolu o kadar çok seviyor, yaptığı işe öyle bir tutkuyla bağlı ki, dün yüksekten gelen bir topu taç çizgisinde kontrol etmek için Mariano’ya “bırak” diyen bir çocuk ruhu taşıyor hâlâ içinde.
SAHADAN SİLDİ(AHMET ÇAKAR)
Uzun yıllardır Galatasaray-Trabzonspor maçlarını izleriz... Gerek Trabzon'da gerek İstanbul'da... Ama dün geceki gibi bir tabloya yıllardır hiç tanık olmadık. Dün geceki 90 dakikanın özeti herhalde şu olmalı: Galatasaray, Trabzonspor'u sahadan sildi... Hele hele bir ilk yarı var ki normalde 3-4 olması gereken maç ancak 1-0'da kaldı.
Dün gece Galatasaray-Trabzonspor tarihinin en kötü Trabzonspor'unu izledik. Ama ne gariptir ki son dakikada Trabzon tarihinin en enteresan belki de en güzel gollerinden birine şahitlik ettik. Kucka 50 metreden Muslera'nın önde olduğunu gördü, harika vurdu 90'dan gol oldu. İnanın bana bu gol, bugünden itibaren tüm dünya televizyonlarında defalarca gösterilecektir.
Ve artık Galatasaray, dün geceki galibiyetle şampiyonluğun en güçlü adayı... Sanırım iki hafta sonra oynanacak Başakşehir maçı çok şeyi belirleyecektir. Fırat Aydınus bana göre altın sezonunu yaşıyor. İlk devre Pereira'nın Selçuk'un ayağına basmasını görmese bile maçın genelinde fevkaladeydi. Oyunu ve oyuncuları tam anlamıyla eline aldı ve çok başarılı bir performans gösterdi.
İŞİNİ TAM YAPIYOR(HAKAN ÜNSAL)
G.Saray taraftarı son yıllardaki en bilinçli, en etkili taraftar konumunda. Oyuna nasıl ve nerde dahil olacağını, rakibi nasıl etkileyeceğini bilerek, küfür etmeden ve şampiyonluğa inanarak çok ciddi destek veriyor. Kendi oyuncusuna pozitif destek verirken, rakibe tam bir deplasman yaşatan Galatasaray taraftarı işini tam olarak yapıyor.
İlk yarıda kaptan Selçuk’un direkt, çabuk ve öne pasları oyunun hızını artırırken, Gomis’in gelen topları saklama ve servis becerisi ceza alanı etkinliğini artırdı. Rodrigues, Nagatomo ve Mariano kenar hücumlarını organize ederken, en kritik final paslarını atamayan Belhanda işin erken bitmesine engel oldu.
G.Saray adına bu maçta ve gelecek haftalar adına sıkıntı olarak Belhanda gözüküyor. İsteği ve mücadelesi evet ama kalitesine göre basit sayılacak pasları verememesi ve maça dahil olamaması telafisi olmayan haftalarda G.Saray adına önemli eksiklik.
DAHA FARKLI OLMALIYDI(EVREN TURHAN)
Selçuk ve Belhanda orta sahada bütün topları alarak, Rodrigues ve Fegohuli'ye servis yaptılar. Selçuk, Gomis ve Feghouli net posizyonları gole çeviremedi. İlk yarı Galatasaray, Mariano tarafını çok iyi kullandı ve rakibine de posizyon vermedi. İlk yarıda bu iyi oyunla birlikte skorun da daha farklı olması gerekirdi.
Gomis yaptığı presin karşılığını aldı ve çok klas bir gol attı. Golden sonra net goller kaçıran ve sahanın her yerinde basan bir Galatasaray vardı. Nagatomo ikinci yarı çok iyi oynadı. Çok pas yaparak Trabzonspor'un direncini kırdı. Son bölümde pas-şov yaparak seyircisini mest etti ve haklı bir galibiyet aldı. Şimdi Galatasaray'ın önünde 7 final haftası kaldı.