Yazarların görüşleri şu şekilde:
Ortadirek zaferi | Attila Gökçe - Milliyet
Monaco Avrupa’nın en zengin kulüplerinden biri. Kulüp sahibi Rus oligarklarından Dimitry Rybolovlev. Sadece eşini boşarken verdiği tazminatı yazalım: 2.6 milyar İngiliz Pound’u... Hadi, patronun servetini bir yana bırakalım, sadece transfer gelirlerinden elde ettiği paraya bakalım : 322 milyon Pound! Biliyorsunuz, Neymar’dan sonra en pahalı futbolcu Mbappe’yi kiralık olarak PSG’ye verdi. Satış opsiyonlu bedel 165 milyon Pound.Transfer kayıplarına rağmen 100 milyon Pound harcayıp yeni bir kadro kurmuşlar. Takımın değeri 267 milyon Euro.Beşiktaş’ın değeri yarısından daha az: 114 milyon Euro.
Biliyorum, rakamlarla oyaladım sizi. Gerçeği göz önüne getirmekti amacım:Bizim Süper Lig’in “Ortadirek” Beşiktaş’ı, Avrupa’nın şatafatlı zengini Monaco’yu hem ezdi, hem de üzdü. Paranın saadet getiremeyeceği tezini futbola da yansıttı.Maç yavaş başladı. Belli ki Beşiktaş’ın gruptaki çifte galibiyeti, deplasmanda Porto’ya attığı üç gol Monaco’nun gözünü korkutmuştu. Beşiktaş ise -bu defa yerinde - bir özgüven duygusuyla oynuyordu. Oğuzhan’ın yerine Tolgay’ı tercih eden Şenol Güneş, maça doğru bir on birle başladığını gösterdi. Atiba ve Tolgay, Beşiktaş’a dikey bir derinlik kazandırdılar. Özellikle hücum kurgusunda çok etkiliydiler. Beşiktaş, Q7, Talisca ve Babel’le Cenk Tosun’u iki kez pozisyona soktu. Çok tedbirliydiler. Cenk Tosun’un namı yürüyordu, malum.Yarım saatlik oyun rehavet mi yarattı, ne?
Kolombiyalı efsane Falcao, Balde’nin pasıyla Pepe’yi geçip Fabri’yi avladı. Falcao atar da Cenk Tosun durur mu ? Dört dakika sonra Talisca ve Q7’nin kurduğu oyunda çaktı kafayı. İlk yarının sonucu iyi geldi. Sonra kale ağzında Q7’nin getirdiği topla gecenin doruk noktası yaşandı. Talisca-Tolgay, direkte patlayan şut... Q7’nin getirdiği topla gecenin doruk noktası yaşandı. Talisca-Tolgay, direkte patlayan şut... Yana açılan topu yakalayan Babel ve yine Cenk Tosun!Bundan sonrasını da Fikret Orman düşünsün! Hele bir sezonu Beşiktaş’ta tamamlasın da, nereye giderse gitsin!Beşiktaş,üç’te 9 yaparken, hem tarih yazdı, hem de gruptan çıkmayı -yüzde doksan- garantiledi. Oh bee... Sadece Beşiktaş’a değil, herkese iyi geldi.
Ayağa kalkın Beşiktaş geçiyor | Serdar Sarıdağ - Skorer
Sadece Türk futbolunun değil, Şampiyonlar Ligi tarihinin de en önemli gecelerinden birine şahit olduk. İkide iki yapmış bir Beşiktaş, dün akşam Monaco'yu kendi sahasında devirerek, Porto ve Leipzig galibiyetlerinin tesadüf olmadığını da göstermiş oldu. Siyah - beyazlı takım, Devler Ligi kulvarında öylesine hızlı ilerliyor ki, bu unutulmaz futbol tarihini yazan kaleme, mürekkep bile yetiştirilemiyor.
Babel'in ofsayt gerekçesiyle sayılmayan resmi golünü de eklersek, Beşiktaş Louis Stadı'nda üç gol atmış diyebiliriz. İki deplasman maçında toplamda 6 gol atabilecek takımların isimlerini, buraya yazmaya hiç gerek yok. İşte Beşiktaş dün akşamdan itibaren, Şampiyonlar Ligi performansıyla o takımlardan daha çok konuşulmaya başlandı.Beşiktaş ile birlikte Cenk Tosun da, bu kulvarın en çok konuşulan isimlerinden biridir artık. İngilizlerin efsanevi golcülerinden Alan Sharer "Ben onda kendi gençliğimi görüyorum" demişti. Haksız da sayılmaz ama Cenk Tosun'da Sharer'in gençliğini değil, Cenk'in ta kendisini görüyoruz. Çünkü Cenk, kendi stilini çoktan yarattı. Çünkü Cenk tribündeki çok önemli birisine parmak ısıttırdı.
Bugün Türkiye Futbol Federasyonu'da görev alan Tuncay Yanık, Cenk Tosun'u yıllar önce Jean Tigana'nın huzuruna çıkarmıştı. Beşiktaş'ın Almanya kampıydı. Tuncay Yanık, o dönem Beşiktaş'ta idari menajerdi. Eintracht Frankfurt'un alt yapısında oynayan Cenk'i tavsiye etmişti. Tigana, neredeyse çocukluk döneminden yeni çıkmış gibi olan Cenk Tosun'un, çok genç olması nedeniyle Frankfurt'ta devam etmesinin daha doğru olduğunu söylemişti. Belki de Mösyö Tigana en doğrusunu yapmıştı. Tam bir yetenek avcısı olan Tigana, Cenk'i o zaman Türkiye'ye getirtse, belki de siyah - beyazlı oyuncu bu seviyede olmazdı. Cenk Tosun'a baktığımızda, o Alman alt yapısının kokusunu rahatlıkla alabiliyoruz. Disiplinin, iş ahlakının ve yeteneğin, hep birlikte bir futbol kazanında tam kıvamında piştiğini görüyoruz.İşte o dönem Cenk Tosun'un Almanya'da kalmasını sağlayan Tigana, dünkü maçı tribünden izledi. O günlerde ağzı süt kokan Cenk'in, böylesine goller attığını gördükçe acaba Tigana neler düşünmüştü diye gerçekten çok merak ediyordum.
Tigana'dan Şenol Güneş'e geçelim. Maçtan sonra bir Fransız gazeteci bana Şenol Güneş isminin nasıl telafuz edildiğini sordu. O gazeteciye "biz iki gün önce Şenol Güneş'i yerden yere vurduk" demek istedim ama diyemedim. O meslektaşıma "bir kaç gün önce yerden yere vurduğumuz bu hocanın, Dünya 3.'lüğü var" demek istedim ama diyemedim. Ben de o gazeteciye Şenol Güneş isminin Şenol Güneş gibi okunduğunu söyledim. Yani yazıldığı gibi.Şenol Güneş'in Beşiktaş'ı, dosdoğru bir yol üzerinde. Bakmayın ligdeki son maçlarına. Kolay değil öylesine kulvarlardan geçmek. Geçen sezon Dinamo Kiev, Fenerbahçe ve Başakşehir maçlarındaki travmatik sonuçların ardından bile, Beşiktaş şaşırtıcı geri dönüşler yapmıştı. O nedenle Avrupa'daki bu zafer, lige de olumlu yansıyacaktır. Lider Galatasaray ile aradaki o puan farkını Türkiye'de kapatabilecek tek takım, Şenol Güneş'in Beşiktaş'ıdır. Tüm Türkiye'ye böylesine tarihi bir zafer yaşatan Beşiktaş'ı, oturduğumuz yerden alkışlarsak saygısızlık etmiş oluruz. Tıpkı taraftarın dediği gibi. Ayağa kalkın Beşiktaş geçiyor.
Avrupa'daki gururumuz | Bilal Meşe - Milliyet
Beşiktaş, Devler Ligi’nde bir başka oynuyor... Siz adını ne koyarsanız koyun, ister ‘motivasyon’ ister ‘vitrin’ deyin... Biz, ‘Avrupalı Beşiktaş’ yakıştırmasını yaptık, valla müthiş örtüşüyor Kartal’la... Dış hatlarda rakip kim olursa olsun, Kartal’ın oynadığı futbol hem ‘keyif’, hem de ‘güven’ veriyor.. Dememiz o ki Beşiktaş, bizce tamamen psikolojik olarak ağırlığını bu kulvara vermiş... Haa yanlış mı, doğru mu, bunu onlara sormak gerekir!Şenol Güneş de bizden farklı düşünmüyor! Çıkardığı onbire bakın, ne demek istediğimiz anlaşılır... Yani o da ayağını yere sağlam basıyor. Ne var ki, bu doğrusundan iç hatlarda zaman zaman sapmalar da yapıyor, Kartal’ın fabrika ayarlarıyla oynuyor! Haa Oğuzhan mı, Tolgay mı? Bizce de Tolgay doğru tercih. Çünkü Oğuzhan gerçek formunun biraz uzağında, yanılıyor muyuz?
Oyunun temposu düşük olabilir, ama pozisyon zenginliği inanılmaz... Pozisyonları kantara koyarsak Kartal ağır basar... İlk 5 dakikada Cenk Tosun iki pozisyon yakaladı, atamadı, canı sağolsun, iki kaçırır, ikisini atar, ne fark eder? Attığı kafa golü maçın kırılma anıdır, tam zamanında skoru eşitledi, Monaco’nun olası motivasyonunu aşağı çekti!Gelelim Falcao’nun attığı gole... Benzetme yerindeyse yürüyerek savunmanın arasından geçti, golünü attı! Üstelik Pepe ve Adriano’nun arasında sıyrılıp golü bulmak bu kadar basit olmamalı... Neyse ki 4 dakika sonra Cenk Tosun klasına yakışır bir gol atarak, savunmacıların ayıbını örttü!İşte teknik adam farkı burada yatıyor, Güneş hoca bu konuda da neredeyse sıfır hata yapıyor, artı işe de yarıyor... Talisca’da son zamanlarda düşüş var, yokluğu hissediliyor! Kenara alınması normal... Diyeceksiniz ki Tolgay? Yooo hakkını yemeyelim, çıkıncaya kadar müthiş oynadı, sarı kart nedeniyle kenara alındı.Neyse, ikinci yarıya bakalım, ilk yarıdan farkı yok, yine baskılı oynayan, üreten ve öne geçen Beşiktaş idi... Valla Monaco’nun tüm maç boyunca bir organize atağını gördünüz mü? Haaa Kartal, Cenk Tosun’un galibiyet golünden sonra bocalamadı değil... Aslında Beşiktaş bir de şu ‘telaş’ durumuna çözüm bulsa, tadına doyum olmayacak! Neyse ki, bu telaş oyunun son on dakikasına yansımadı, Kartal attığı kadar, kaçırdı, gurupta büyük bir sürpriz olmadığı taktirde üst turu garantiledi.
İşin özeti dün akşam Türkiye’de neredeyse hayat durdu, farklı renkleri tutan futbolseverler televizyon başında bu karşılaşmayı izlerken bitiş düdüğüyle birlikte gurubunun lideri Beşiktaş’ı alkışladılar, hep bir ağızdan ‘SİYAH-BEYAZ’ diye haykırdılar... Helal olsun onlara, ülkemizin Avrupa’daki gurur kaynağı oldular, yüreğinize sağlık.... Ve biz de sıradaki gelsin diyor, yazımızı noktalıyoruz.
Avrupa’nın zirvesinde | Güntekin Onay - Vatan
Beşiktaş, Şampiyonlar Ligi’nde kendi oyun yapısına daha uygun bir düzlem buldu. Çünkü rakipler oynamak istiyor, sertlik yok faul yok ve daha tedbirli savunma anlayışları yok. Tuhaf hakem kararları yok. Dün akşam da Monaco karşısında kendisine çok uygun bir rakip ile karşılaştı siyah-beyazlılar.. Tarihi bir gece yaşadık. 3 maçta 9 puan ve devler liginde liderlik gerçekten de rüya gibi. Beşiktaş daha farklı da kazanabilirdi. İLK yarıda Babel’in ofsayt gerekçesiyle verilmeyen golü buz gibi nizamiydi. Babel, top Cenk’in ayağından çıkarken topun gerisindeydi. Bu tip maçlarda öne geçmek çok önemli. 2 maçta 1 puan toplamış Monaco yenik duruma düşse risk alacak ve bu durum maçın devamında Beşiktaş’ın lehine olacaktı. Yine de Beşiktaş, kendi futbolunu oynayarak maçı 1-0’dan çevirmeyi başardı.
TÜRKİYE’NİN GURURU
DÜN gece Adriano, Atiba ve Babel’in oynadığı futbolu ayrı bir yere koymak lazım. 2 gol atan Cenk maçın adamı olmayı hak etti gerçi ama Tosic ve Pepe de mükemmel oynadılar. Tolgay ve yerine oyuna giren Oğuzhan da çok başarılıydı. Dün gece Talisca hariç herkes görevini yaptı. ŞAMPİYONLAR Ligi’nde 3’de 3 yapmak bir Türk takımı için hayal gibi. Avrupa’nın devlerinin ancak yapabileceği bir şey. Başta Şenol Güneş olmak üzere emeği geçen herkese tebrikler. Bundan sonra da rehavete kapılmadan yola devam. Harikasın Türkiye’nin gururu Beşiktaş.
Bu işi bitirdik! | Ömer Güvenç - Vatan
Evet eğer bir futbol mucizesi olmazsa (ki bu saatten sonra Beşiktaşlı futbolcular buna izin vermez) gruptan çıkarız. Sen Porto’yu Porto’da yen, sonra Monaco’yu Monaco’da yen, Leipzig’i evinde yen ve 3’te 3 yap.. Ve gruptan çıkama. Çok zayıf ihtimal.
Beşiktaş'a yakışmayacak bir gol yedik. 5’e 2 geldiler. Yani avantaj bizdeydi. Pepe gibi deneyimli bir oyuncunun böyle kolay çalım yiyip, oyundan düşmemesi gerekir. Ama yediğimiz gole anında cevap verdik. Quaresma’nın mükemmel ortası, Cenk’in harika kafası.. Babel’le de bir gol bulduk ama ofsayt gerekçesiyle sayılmadı. Ki bana göre ofsayt değildi.
Onların kalesinden başlayarak yaptığımız baskı, ne rakibe pas yaptırdı ne de oyun kurmasına izin verdi. Bu pozisyonlarda başrol oynayan oyuncu Tolgay’dı. Oyundan çıkana kadar mükemmeldi. Çok koştu, çok top kazandı ve çok kritik müdahalelerde bulundu. Şenol Güneş, dünkü maça çıkarabilecek en iyi 11’i sahaya sürdü. Talisca-Medel değişikliği tamam. Ama Tolgay-Oğuzhan değişikliğine hayır diyorum. Ha.. Tolgay’ın sarısı var diye çıkarttıysa tamam. Çünkü Tolgay çıkana kadar hiçbir zaman oyundan düşmemişti.
LİGDE ÜZDÜLER AMA..
Quaresma'ya söylenecek tek laf yok. Hem Cenk’in ilk golünde asist yaptı, hem de defansa çok yardım etti. Babel’i de defansa yardım konusunda kutluyorum. Beşiktaş, Avrupa’da bir zafere daha imza atarken Ankara’da üzdüğü taraftarlarını Avrupa’da sevindirmesini bildi. Tebrikler Kartal. Görünen şu ki Beşiktaş Avrupa’da gösterdiği bu performansla bu yoldan dönmez.
Beşiktaş devrim yaptı | Rıdvan Dilmen - Fotomaç
Beşiktaş, son iki yıllık performansı ile kendini üst seviyeye attı. Artık, "Rakibim kim olacak" diye bakıyor Herkes bununla gurur duymalıGalatasaray'ın UEFA şampiyonluğundan sonra Türk futbolu ile ilgili bu yıl bir milattır. Geçen sene ve bu sene Beşiktaş'ın futboluna baktığımızda bu bir devrimdir...
Beşiktaş; Bayern Münih, Barcelona değil ama onların bir tık altı. İnter, Milan, Liverpool seviyesinde.Siyah-beyazlılar iki yıllık performansı ile kendini bu seviyeye attı. Bu sadece Beşiktaşlılar için değil, hepimizi için büyük gurur kaynağıdır. 3'te 3 yapmak Türkiye'de rekordur ama bunu öyle böyle yapmıyorsun; işleye işleye yapıyorsun, içerde dışarda gol atarak yapıyorsun. Bakın 3'te 3 yaptı diyoruz ama çok anlamlı olan bir nokta da var; Beşiktaş artık hangi ikinciyle oynayacak diye bakıyoruz işe...
Rakibini bekliyor yani artık!Beşiktaş'ın öndeki üçlüsü Babel, Cenk ve Quaresma dün gece adeta maçı aldı. Babel inanılmazdı, bir oyuncu bundan iyisi olamaz.Tolgay beklediğimin çok önündeydi ama Talisca arkadaşlarının biraz gerisinde kaldığı düşünüyorum. Oyunun son bölümü Monaco yarı sahasında oynandı.Şenol hocaya helal olsun. 80 milyonluk Türkiye'de tarihimizde ilk defa 3'te 3 yaptığı için değil, rakibimiz kim olacak diye baktırdığı için... Taraflı tarafsız herkes gurur duymalı.Beşiktaş oynayan takımlara karşı iyi bir takım durumunda. Rakibin oynuyorsa, sen daha iyi oynuyorsun...Bizim ligimiz Beşiktaş için zor. İtmeli, kalkmalı, sürekli duyan bir oyun... İki senedir şampiyon oluyor ama Beşiktaş için zor.Bakın, Porto, Monaco ve Leipzig oynayan takımlar... Bunlara karşı rahat galibiyet aldı. Bakın bu maç Karabük maçından daha kolay oldu Beşiktaş için.Niye? Çünkü rakibi oynadığı için siyah-beyazlılar da oynadı... Yukarıda da belirttiğim gibi Beşiktaş; Porto, Napoli, İnter, Milan seviyesine geldi. Bu takımlarla kafa kafaya artık.Oynadığı oyunuyla kendini bu seviyeye yerleştirdi. Beşiktaş artık o kültürü ile bu seviyeye girdi ve zevk veriyor.
ARTIK 'EYVAH' DEMİYORUZ
AVRUPA kupalarında bugün kuralar çekildiğinde biz artık "Eyvah" demiyoruz. Rakipler Beşiktaş'ı görünce "Eyvah" diyorlar. O duruma geldik. Bakın, maçı 2-1 önde götürüyorsunuz, Monaco gibi zorlu bir deplasmandasınız ve maçın son topunu, son hücumunu Caner Erkin ile Beşiktaş yapıyor! Fenerbahçe'nin eski bir oyuncusu olarak Beşiktaş'ı tebrik ediyorum..