Spor yazarlarının hedefinde Van Persie var

Spor yazarları, Beşiktaş ile Fenerbahçe arasında oynanan derbiyi değerlendirdi.

ŞAMPİYONLUK İÇİN AVANTAJ (ERCAN GÜVEN)

“Aslında galip sayılır bu yolda mağlup” Beşiktaş!.. Çünkü “yenildim” diye dertlenmesi gereksiz! Fenerbahçe’ye ancak “eksilince” yenileceği apaçık belli oldu ve bu hesapla (sanki) şampiyonluğu cebine koydu. Kupayı bıraktı ama mücadele kulvarlarını da Avrupa ve Lig ile ikiye indirdi ki, o da ayrı bir avantaj şampiyonluk için. Elden geldiğince Fenerbahçelilere uymayan Beşiktaşlılara tebrikler bu arada. Yoksa bitmezdi bu maç.

FUTBOLUN YÜZÜ KIZARDI

Fenerbahçe’ye gelince... Ben moral kazandığına bile inanmıyorum. Rakibi çıldırtarak kazanmak ne zamandan beri zafer oldu? Beşiktaş Arena’nın tadı kaçtı vesselam, futbolun yüzü kızardı. Üstelik yeni stadında ilk kez kaybeden Beşiktaş tarafından değil, Fenerbahçe marifetiyle! Beşiktaş’ın hiç aklına gelmeyecek bir baskıyla başladı maça Fenerbahçe... Advocaat kazanmak için kadro kurmuştu sanki. Takımın başlangıçtaki niyeti, mücadelesi de öyle gözüktü.

Reklam
Reklam

DEVRE OLMASA...

Devre bitmesine beş dakika kala ender bir Fenerbahçe hücumunda topsuz alanda hakem görmeden Tosic’e sarı kartlık işler yaptı Van Persie... Tosic tuzağa düştü. Aynı şekilde yanıt verdi ama hakemin gözü önünde. Direkt kırmızı kartla oyundan atılan Tosic’i uzun süre teskin etmek mümkün olmadı çünkü işin kurdu olmuş Van Persie tarafından ketenpereye getirildiğini biliyordu. Derbi sinir harbine döndü o anda. Devre arası yetişmese iki üç kişinin daha atılması, hatta Şenol Güneş’in tribüne çıkması işten bile değildi.

FUTBOLU DÜŞÜNEN TEK (GÜNTEKİN ONAY)

İlk yarıda futbol oynamayı düşünen tek takım vardı sahada. Daha 11. dakikada 5 faul yapan, adam adama markajla sadece savunmayı düşünen F.Bahçe hücumda hiçbir şey üretemedi. Sarı-lacivertlilerin ilk yarı tek şut girişimi dahi yoktu. Devrenin ortalarından itibaren abartılı şekilde savunmada kalan rakibi karşısında üstünlüğü alan Beşiktaş, son vuruşlarda beceri sergileyemedi.

TÜM ZAFERLERİ SAVUNMA

BAZILARI F.Bahçe tur atladığı için Advocaat’a övgüler dizecektir. Ancak 10 kişilik rakibine karşı dahi sadece kontratak ile 2 kez pozisyona giren Fenerbahçe, daha fazlasını oynamalıydı. 11’lik bölüm ile 11’e 10 oynanan 2 farklı devreyi iyi analiz etmek lazım. Advocaat’ın tüm zaferleri savunma ve kontratak oyunu ile .

Reklam
Reklam

TANSİYONU KALDIRAMADI

MAÇIN gidişini etkileyen Tosiç’in kırmızı gördüğü pozisyonda Sırp futbolcu, gereksiz yere Persie’nin tuzağına düştü. Topsuz alanda hem eliyle hem de ayağıyla Tosiç’e faul vardı. Hakem de bunu belirledi ve Persie’ye sarı kart göstermeye gidiyordu. Ancak alnıyla yaptığı temas Tosiç’e kırmızı kartı getirdi. Hakem hakkında yorum yapmaya gerek yok. Tansiyonu kaldıramadı. Maçı yönetemedi. Oynamak isteyen ile oyunu germek isteyeni ayırt edemedi.

İYİ NİYETTEN UZAK (MERT AYDIN)

Aslında dün geceki maçın ilk yarısının topun pek de oyunda olmadığı açıkça görüldü. İki takım futbolcuları iyi niyetten uzaktı. Hakem Ali Palabıyık, Britanya usulü konuşmayı denedi. Ne var ki ilk yarının sonunda yaşananlara davetiye çıkardı. Van Persie, Oğuzhan, Alper, Marcelo gibi oyunculara sarı kartlar çıksa sıkıntı azalabilirdi. En azından Tosic'in atılmasından sonra oyunun sakinleşmesi bize bunu anlatıyor..

SORUMLUSU ŞENOL GÜNEŞ

Beşiktaş, lider olduğu ligde bundan sonra oynayacağı rakiplerine kendilerini nasıl yenebilecekleri ipucunu verdi. Bana göre bunun sorumlusu Şenol Güneş'tir. Eğer takımını kritik anlarda sakinleştirebilseydi Beşiktaş turu kapabilirdi. Sakin kalabilen ve akıllı olan takım ise sahada F.Bahçe oldu..

Reklam
Reklam

ACİLEN VİDEO HAKEM (UĞUR MELEKE)

Tabii ki bu derbiyi, 43’teki kırmızı karttan bağımsız değerlendirmek imkansız. Hakem, zeki olmalı. Bir müsabakanın ilk 5-10 dakikasından o maçın hikayesini tahmin edebilmeli ve tansiyonu belirlemeli. Dün gece Ali Palabıyık önleyici hakemlik yapabilse, ilk çeyrekte iki doğru kart kullansa maç o raddeye gelmeyecekti muhtemelen. Van Persie’nin Tosiç’e yaptığı hareket net kırmızı kart. Karşıdaki yardımcı Serkan Olguncan pozisyonu görüyor, zira son adam Tosiç’in hizasında. Pozisyonu gördüğünü, mikrofonuna konuşmasından da anlıyoruz. Peki Olguncan pozisyonu görüp mikrofona konuştuysa ne söyledi Allah aşkına? Van Persie’nin tekme-tokat girişi nasıl çözülemedi? Şu kulaklık ağına acilen iki video hakemi de katmak gerek. Acilen.

BEŞİKTAŞ’IN 4-4-2 SINAVI

TALISCA’nın ikinci santrafor rolü nedeniyle Beşiktaş net bir 4-4-2 oynuyor 2017’de. Hemen hemen bütün takımların 4-2-3-1 oynadığı bir ligde 4-4-2 dizilmenin de basit bir handikabı var: Orta sahada üçe iki kalmak... Osmanlı’da Musa-N’Diaye eksikti. Alanya sahada yoktu. Konya 4-4-2 oynuyordu. Fenerbahçe maçı zaten 10’a 11 geçti. Yani henüz gerçek bir üçlü orta saha testi yaşamadı Beşiktaş. Karabük karşısında sert bir orta saha sınavı olabilir bence.

Reklam
Reklam

ATIBA GİBİ DAVRANMALIYDI (ALİ ECE)

Yılların tecrübesi Van Persie gerginliğin Beşiktaş’a yaramayacağını adı gibi biliyordu. Bunu Atiba da çok iyi biliyordu, Tosiç’i zor tuttu. Yoksa kırmızı karta neden olan pozisyonda zaten Tosiç’in “kafayla dokunuş”undan önceki Van Persie-Tosiç dalaşında her iki oyuncu da direkt kırmızı kartla atılmalıydı. Lakin maçın hakemi maçı “yönetmek” değil “idare etmek” için sahaya çıkmıştı. Palabıyık, dakikaya aldanmadan sarı kartlık pozisyonlarda sarı kartları gösterseydi maç bu kadar da gerilmezdi. Yine de Tosiç, Atiba gibi davranmalıydı!

MIZMIZLANIYOR AMA..

Fenerbahçe’nin golünden önce Cenk’e faul yapıldı mı? 81’de Advocaat’ın sinirle itiraz ettiği pozisyonda gerçekten ofsayt var mıydı? Daha bir sürü sayarım, sorarım. Türkiye’deki derbilerde hakem bir kere kontrolü kaybedince, bir türlü toparlanamıyor. Oyuncuyu geriyor, hocayı geriyor, taraftarı geriyor, yorumcuyu geriyor. Ondan sonra da “hakem camiası”, alay eder gibi “Üzerimizde çok baskı oluyor bizi geriyorlar” diye mızmızlanıyor! Sahada oynanan futbolu az mı yazdım? Ne kadar oynandıysa o kadar yazdım. Lens, ne kadar eleştirilirse eleştirilsin, boş alan bulunca Fenerbahçe için alternatifi olmayan bir koz.

Reklam
Reklam

İYİ HAKEMLİK BUDUR! (ERSİN DÜZEN)

KADIKÖY’DE Beşiktaş’ın F.Bahçe’ye yaptığını bu kez sarı lacivertliler uyguladı. Beşiktaş’ı faullerle sindirip, maça tempolu başlamasını engelledi. İlk 20 dakika sinir harbi şeklinde geçti. Oğuzhan ve Van Persie fitili ateşledi, Ali Palabıyık ortalık alev alsın diye elinde körükle dolaştı! Sarı kart sadece fena faullerde gösterilmez, oyunu yavaşlatmak için taktik faullerde de kullanılır. Hatta, maç başındaki tansiyonu hissettikten sonra önleyici hakemlik yapılıp kart gösterilir. İyi hakemlik budur!
20. dakikadan sonra Beşiktaş’ın baskısı, üst üste pozisyonlar turun ibresini Beşiktaş’a çevirmişti ki Tosiç’in kırmızı kartı derbinin senaryosunu değiştirdi.

ŞENOL HOCA ŞAŞIRTTI

Beşiktaş 10 kişi kalana kadar Sow 40 dakikada topa 1 kere dokundu, Lens maçın başında pozisyona girdi, kaleye 0 şut! Ya Tosiç kırmızı görmeseydi! KUPADA yola devam edilmesi F.Bahçe’yi camia olarak yeniden ayağa kaldıracaktır. Beşiktaş ise oyun olarak değil ama psikolojik olarak nasıl etkilenecek merak ediyorum. Şenol Hoca, hakem konusunda sonuna kadar haklı olabilir ama devre arası ve maç sonunda F.Bahçeli oyunculardan sinirini çıkarması beni şaşırttı!

Reklam
Reklam

SAHA AVANTAJININ ANLAMI.. (CEM DİZDAR)

Ülkemiz futbolunda sahada beceri, plan, yetenekle oynamak yerine hakemi etki altına almaya çalışmak her daim ilk hedeftir. Hatta öyle ki, bu plan tüm lig boyunca devrededir. Bu maçta da Van Persie çoğunda kart dışı fauller yaparak maçı ‘kurnazca gerdi’. Başta Oğuzhan olmak üzere Beşiktaşlı oyuncular ise kolayca gerildi. Kendi sahasında oynayan bir takım için anlaşılabilecek bir durum değil. Madem bu kadar kolay gerileceksin saha avantajının anlamı nedir?

DÜŞÜNDÜRÜCÜ HAMLE

Mesele ‘hakemi etkilemek’se o kadar taraftar, ‘mabed’ dediğin yeni stad ne işe yarar?.. Ve ilk yarının sonuna doğru Tosiç’in ‘kafa atma efekti’yle de durduk yere eksik kaldılar ve tüm kurguları bozuldu. Oysa oyunu ele almışlardı... Şenol Güneş, beş dakika oyunu süzüp ikinci yarının başında sadece ofansif etkisi olan Talisca’yı kenara alıp Mitroviç’i sahaya sürdü. Devamında görüldü ki başkasını değil de Talisca’yı kenara almak hücum oynayan bir takım açısından üzerine düşünülmesi gereken bir hamle. Bu değişiklikle birlikte maç tamamen Fenerbahçe’nin temel planı ‘savun, bekle, fırsat gözle oyunu’na döndü.

Reklam
Reklam

PROVOKATÖR PERSIE (ATİLLA GÖKÇE)

“Ajan provokatör”, yani kışkırtıcı ajan böyle tanımlanıyor kaynaklarda... Bu sözcüğü Robin van Persie için - üzülerek - kullanıyorum. Maalesef, dünkü hareketlerine, davranışlarına ve sportmenlik dışı tavırlarıyla maçı etkiledi. Önce taa Arsenal günlerinden arkadaşı Oğuzhan’la daha maçın başında “gider” yaptılar birbirlerine... Sonra hemen hemen girdiği her iki mücadelede itiş -kakışa başvurdu. Rakiplerini tahrik etti. Onların galiba en acemisi de Tosiç oldu. RvP’nin restine göğsünü kabartarak karşılık verdi. Evet, bir temas olabilir ama... Ne kadar sahici olduğuna seyredenler karar versin. RvP attı kendini yere. Ali Palabıyık’ın kırmızı kartı Tosiç’e çıkana kadar.

MAĞDUR VE MAZLUM

Sonra olay yerinden yüzüne hiç yakışmayan mağdur ve mazlum ifadesiyle ayrıldı. Tosiç’in acemiliği ile birlikte kart sonrası öfke kontrolu da sorgulanmalı. Akıl tutulmasıyla yaptıkları, cezasını artıracak her türlü gerekçeye uygundur. Yeniden Robin van Persieye dönersek... Vodafone Arena’dan -elbette- kahraman olarak ayrıldı. 34 yıldır Kupa’da yenemedikleri Beşiktaş’ı eleyen golü attı. Kahramanlar sportmen olmak zorunda mı? Anlaşıldı ki böyle bir zorunluluk yok. RvP gösterdi bize gerçeği.

Reklam
Reklam

DAVETİYE ÇIKARMA KARDEŞİM (BİLAL MEŞE)

Bu tip gerilimi yüksek derbilerde orta hakemin sorumluluğu bir kat daha artar. Oyuncuları sahada tutma adına psikolojik bir hisse kapılır, her nedense! Eğer her gerilimi yüksek pozisyon ve faulleri ‘nasihatla’ geçirmeye kalkarsanız, ateşe odun atarsınız! Örneğin, Oğuzhan ve Van Persie ilk yarı boyunca hep didiştiler, Ali Palabıyık, araya girerek sürekli uyarılar yaptı! Çıkar ikisine de sarıyı, hem tansiyonu düşür, hem de olası gerginliklere davetiye çıkarma kardeşim!

DÖVMEDİĞİ KALMIŞ

Ne oldu? Gerginliğin faturası Tosiç’e kesildi! Van Persie’nin tuzağına niye düşüyorsun Tosic efendi! Hollandalı oyuncu top oynamak yerine sanırsınız ki sahaya ‘gerginlik’ yaratmak için çıkmış, kötü niyetli! Oğuzhan’a çattı, baktı olmuyor Tosic’in üzerine oynadı, maalesef tecrübeli futbolcu aynalı sazan gibi oltaya atladı! Artı hakem faulü senin lehine vermiş, niye adamın üzerine yürüyorsun, kafanla dokunuyor, kızarıyorsun! Haaa pozisyonu objektif analiz edecek olursak, Persie, benzetme yerindeyse bir dövmediği kalmış! Yani ortada müthiş bir tahrik söz konusu, bize göre Van Persie de atılmalıydı.

GÖZLERİMİZE İNANAMADIK

Maçın özeti mi, Van Persie hem Tosic’i kızarttı, hem golünü attı, hem Fenerbahçe’yi kupada çeyrek finale taşıdı. Orta hakem Ali Palabıyık, ikinci yarıda öyle garip düdükler ve öyle kararlar verdi ki, gözlerimize inanamadık! Lens’in uzatmalardaki golünü niye iptal etti, onu da anlayamadık. Eee Tosic efendi, Kartal’ı böylesi bir kritik mücadelede amatörce eksik bırakırsan, olacağı da budur! Profesyonellik, ne kadar tahrik olursan ol sahada kalmaktır. Bak Van Persie, ders al biraz emi!

HEP O AÇIKLAMALAR (ERMAN TOROĞLU)

Uzun süre konuşulacak bir derbi oldu... Sonunda lig maçlarına da tesir edeceği kesin. Bir düşünün bu olaylar nereden geliyor? Başkanların verdiği sorumsuz beyanatları hatırlayın. Buna, bu tarz işler yapan tüm başkanlar dahil. Beyanatlar veriliyor, hedefler gösteriliyor. Maçtan önce Fenerbahçe taraftarını getiren otobüsler parçalanmış. Bu gerginliğin sebebi hep o açıklamalar.

PERSIE ÖNCE ATILMALIYDI

Sonra maça geliyoruz... Van Persie ile Tosic birbirine dalıyorlar. İkili pozisyonlar var... Yani kazanın altına odun atılmaya başlandı. Fokur fokur kaynıyor ortalık! Ama şunu söylemeliyim. Van Persie'nin Tosic'le girdiği pozisyondan önce atılması lazım. Oğuzhan'la diyaloğa giriyor, tükürerek konuşuyor hafiften. İtişiyor, dalaşıyor. Sonra dönüyor tribünlere dil çıkarıyor. Araştırın bakalım tribünlere dil çıkarmanın manası nedir Hollanda'da, Almanya'da... Son derece kötü bir anlam taşır o hareket. Araştırıp bakın! Sonra dönüyoruz Tosic atılıyor. Tosic'in yaptığı hareket kesinlikle kabul edilemez. Sen kalk hakeme itirazını yap, kartını iste. Ama adama gidip kafa atarsan, kızarırsın.

İSTEDİKLERİ KIVAMA GELDİ

Eğer Ali Palabıyık, Tosic ile Persie'ye kırmızı kart gösterse o an, maç pırıl pırıl devam edecekti . Adil olacaksan ikisine de göstereceksin! İkisini atsan adaleti sağlarsın. Ama o pozisyonda bir tarafı atarsan terazi bozulur. Ama Ali Palabıyık'ın beğendiğim bir tarafı var. Tek hatada kaldı. Yani yaptığı ilk hatanın etkisinde kalmadı. Maçın özeti şu: Profesyonel Robin Van Persie, amatör Tosic'i oyundan attırdı. Fenerbahçeli oyuncular, bu karttan sonra oyunu çomaklamaktan vazgeçti. Yani rakibi istedikleri kıvama getirdiler. 10 kişi kalan Beşiktaş üstlerine gelemedi, bir poziyon bulup, golü de buldular.

PERSIE ARTIK BIRAKMALI (OKTAY DERELİOĞLU)

Kupa gecesi tamamıyla bir kabus gecesine dönüştü. Hem futbolseverler açısından hem de sahada oynanan oyuncular açısından. Fenerbahçe'de özellikle Van Persie Vodafone Arena'ya futbol oynamak için gelmemiş. Van Persie'nin geçmişine ve kariyerine büyük saygı duyuyorum ama kendisi artık kramponlarını sandığa kaldırmalıdır. Van Persie'nin bu yaptıkları dün gece profesyonelliğe sığmadı..

PERSIE'NIN ZEKASINA İNANDI (ÖMER ÜRÜNDÜL)

Van Persie'nin topsuz alanda fair-play dışı hareketle sinirlendirdiği Tosic, hakem olaya sonradan dahil olduğunda ve yakına geldiğinde yapmaması gerekeni yaptığı için takımını 10 kişi bıraktı. Bir derbide 10 kişi kalmak tabii ki büyük handikaptı. Ben teknik direktör olsaydım Van Persie'yi devrede mutlaka çıkarırdım. Ama Advocaat onun profesyonel zekasına inanmış ki çıkarmadı. Zaten Van Persie de ikinci yarı hiç suya sabuna dokunmadı!

EN ÖNEMLİ FAVORİ ELENDİ (METİN TEKİN)

Fenerbahçe belki maçı 1-0 kazandı ama bunu çok hissettirerek oynamadı Beşiktaş'a karşı. Yani ben senden 1 fazlayımı hissetiremedi sahada...Tosiç'in hamlesi vardı ama bunu süsleyen abartan ve kırmızıya çeviren Van Persie oldu.

Oyunu bu kırmızı kart mı belirledi? Evet... Bunun tabii çok önemli bir etkisi oldu ve Beşiktaş, ligin en önemli favorisi kupadan elenmiş oldu.

TALISCA NİYE ÇIKTI?

Açıkçası Talisca çıkınca 'Niye?' diye sordum kendi kendime. Savunma güvenliği tamam, alınabilir ama dedim ya 11'e 10'u hissetiren bir Fenerbahçe yoktu sahada. O anlamda gereksiz olarak değerlendirebiliriz Talisca'nın kenara alınışını... Bütüne bakınca ben bir artısını görmedim, hissetmedim Fenerbahçe'nin. O yüzden sorunun cevabı olarak 'Talisca çıkmamalıydı' diyebirim. Çünkü hakikaten böylesine yetenekler sonlarda ortaya çıkar ve sonucu değiştirir.

TAM BİR REZİLLİK (AHMET ÇAKAR)

Türk futbolu dün gece yine rezil gecelerinden birini yaşadı. Hakem yönetimi, sahaya atlayan seyirci, golün devamı esnasında Lens'e saldırmaya kalkan Beşiktaşlı yedek oyuncular rezildi. Hatta Şenol Güneş'in devre arasında Kjaer'in suratını sıkması rezilliklerin en büyüğüydü. Nereden başlayacağım bilemiyorum.

HAKEMLİK KARİYERİNİ KAYBEDERSİN

Van Persie ile Oğuzhan sürekli it dalaşındaydılar. İşte maçın kırılma anı, belki de skandal gecenin başlangıcı 41. dakika geldi- çattı. Bu dakikada top oyundayken ama topla oynama durumunda değillerken Van Persie, Tosic'i itti, kaktı, kafasından çekti, yere düşürdü. Hakem bunu gördü. Oyunu durdurdu, bu esnada da Tosic, Van Persie'nin suratına kafasını dayayıp itti. İşte bir hakemin hayatta yapabileceği en büyük hata yapıldı. Bu tür pozisyonlarda birini atıp birini atmadın mı, maçı, futbolu ve hakemlik kariyerini kaybedersin.

PALABIYIK'IN HATALARI

Ali Palabıyık dün gece korkunç hatalar yaptı. Birinci hatası, Tosic ile beraber Van Persie'yi atamamak. İkinci hatası, F.Bahçe'nin son dakikada attığı golü vermemek. Eğer 'düdüğü bekle' diyorsan, sen zaten olay yerinde olmalıydın. 20 metre uzaktasın ve F.Bahçe oyuna başladı. Lens de uzaktan boş kaleye topu attı. Bak Ali ben sana söyleyeyim mi, kırmızı kartın etkisinde kalırsın, buz gibi golü veremezsin. Ayrıca Şener'i ikinci sarı karttan da atamadı.