Sporda Şiddet Konuşuldu

Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD) tarafından organize edilerek Konya şubesince düzenlenen “Sporda Şiddet Yasası” konulu...

Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD) tarafından organize edilerek Konya şubesince düzenlenen “Sporda Şiddet Yasası” konulu seminerde, şiddetin önüne geçilebilmesi için alınması gereken tedbirler ve medyanın rolü konuşuldu.

Konya Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu toplantı salonundaki seminere, TSYD Genel Başkanı Gazeteci Naci Arkan, TSYD Genel Başkan Yardımcısı Faik Gürses, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK) Üyesi Avukat Memduh Oğuz ile Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Ömer Ersöz konuşmacı olarak katıldı. TSYD üyeleri ve spor basınının yanı sıra profesyonel ve amatör spor kulüplerin yöneticileri de semineri takip etti.

Reklam
Reklam

“YÖNETİCİLER TRİBÜNLERİN ESİRİ OLMUŞ”

Seminerde ilk olarak konuşan TSYD Genel Başkanı Naci Arkan, asla yan yana gelmemesi gereken futbol ve şiddetin günümüzde birbiriyle kaynaştığını söyledi. Geçmiş yıllarda iki takım taraftarının aynı gişeden bilet alarak aynı tribünde oturup müsabaka izlediği günleri mazide kaldığını belirten Arkan, “Şimdi bu manzaraları görünce yaşananlar bize acı veriyor. Bunun düzeltilemeyecek durumlara gelmesi de işin başka bir acı tarafı. Geçmiş yıllarda 4 büyük kulübün başkanlarını bir araya getirebilirken şimdilerde bu çok zor. Futbolda kulüp gelirlerin artması ile oluşan rant bu durumu oluşturdu. Bu rantın sahibi olmak isteyen yöneticiler hem tribünleri hem de medyayı elinde tutmak için değişik metotlar ortaya koyuyor. Tribünde kendilerine tezahürat eden gruplara bedava bilet vererek, ücretsiz seyahatlere götüren bir zihniyet futbolda egemen oldu. Aleyhlerinde tezahürat korkusuyla günümüz yöneticileri tribünlerin esiri olmuş durumda” dedi.

Spor medyasının şiddete aracı olmaması gerektiğini anımsatan Arkan, “Futbolumuz bu durumdan nasıl kurtulur. En ufak bir tedbir alınmıyor, yetersiz bir yasa var ve kimse yasadan korkmuyor. Bir yönetici rakip takım aleyhinde bir beyanat verse ve bu beyanatı da bir medya mensubu yayınlasa yasaya göre 100 bin TL para cezası verilmesi gerekir ama ben hiç hatırlamıyorum ceza alan medya mensubunu. Şiddetin çemberindeyiz ve arada kalmışız. Şiddet bizi sıkıştırıyor ama bizim görevimiz o çemberi yarmak. Yarabilmek için güç olmak lazım. Bu güç olurken sadece meydanın kendi gücüyle değil her kesimin desteğiyle bunu yapmalıyız” diye konuştu.

Reklam
Reklam

Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Ömer Ersöz, sporda şiddetin önlenmesi için statların fiziki şartlarının kendileri için önemli olduğuna değinerek, “İnsanların statlara eğlence maksadıyla gelip gelmediği ve buraların fiziki şartları bile benim için önemli. Ülkemizde son yıllarda yapılan modern statlar ve yeni 16 ilde daha yapılacak stadyumlar insanların eğlence kültürüyle sadece bir müsabaka seyretme amacıyla geldiği yerler olacak” şeklinde konuştu.

“ŞİDDETİ ÖZENDİREN GAZETECİ STADA GİREMEYECEK”

TSYD Genel Başkan Yardımcısı Faik Gürses TFF ile imzalayacakları protokolde, yeni sezonda sporda şiddetin önüne geçebilmek için bir takım tedbirler alınacağını açıkladı. Şiddeti özendiren gazetecilerin stada alınmayacağını dile getiren Gürses, “TFF ve TSYD’nin yapacağı işbirliği ile yeni sezonda 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliği Önleme Yasası kapsamında, futbolda şiddeti ve terörü körükleyen, geçmişi ve kariyeri ne olursa olsun her hangi bir spor yazarı, yazıları uygunsuz görülürse spor sahaları ve statlara alınmayacak. Şiddetli ceza verilecek, bu konu gayet ciddidir. Bundan sonra meslektaşlarımız her hangi bir kulübün adı altında o kulübü anlamsız derecede destekleyip, sadece o kulübün menfaatleri için yazı yazıp futbolda şiddet ve terörü desteklediği tespit edildiği andan itibaren serbest giriş kartı elinden alınacak, sarı basın kartı varsa bir süreliğine Türkiye Gazeteciler Cemiyetine verilecek. Çok kararlı ve aydınlığa götürecek yaptırımlar arifesi içerisindeyiz” dedi.

Reklam
Reklam

TFF Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu Üyesi Avukat Memduh Oğuz, şike davasına atıfta bulunarak, disiplin talimatnamesinde yazan hükümlerle göre karar verebildiklerini bildirdi. Oğuz, “Disiplin hukuku ve adli yargılama farklıdır. Disiplin hukukunun amacı mutlak gerçeği bulmak değildir. Kamuoyunda (şike davasında) neden bizim bu tarz kararlar verdiğimiz konuşuldu. Bunun birinci sebebi disiplin yargılamasında amaç mutlak gerçeği bulmak değildir. Biz eldeki verilere göre ve savunmalara göre hareket ettik. Teşebbüs halinin ne olduğu spor yargılamasında geniş bir takdir yetkisi vermiştir. Şike sahada olur, sahaya yansımayan bir olayı biz şikeden dolayı ceza vermek gibi bir yetkimiz yok. Bununla ilgili UEFA ve FIFA’dan örnek kararlarda geldi” diye konuştu.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: