Trabzonspor Kulübü Başkanı Usta: "Ekonomik anlamda Türkiye'deki kulüplerin önümüzdeki 10 yıldaki durumu daha da kötü olacak"
Galatasaray Kulübü Başkanı Özbek: "UEFA bize, 'Sen bu kadar borçlanıyorsun, ne yapıyorsun' dedi. Geldiler, incelediler ve 'Biz sana bir ceza verelim, hem Türkiye, hem Galatasaray akıllansın' dediler"
"Milli olimpiyat dallarına en çok sporcuyu Fenerbahçe ve Galatasaray veriyor"
Fenerbahçe Erkek Basketbol Takımı Başantrenörü Obradovic: "Basketbolda en iyi 12 tane oyuncuyu bir araya getirseniz, bu dünyanın en iyi takımı olmaz"
Medipol Başakşehir Teknik Direktörü Avcı: "Oyuncu biliyor ki Abdullah Avcı 8 sene daha burada, Göksel Gümüşdağ 10 sene daha burada"
"Tekrar A Milli Takım'ın başına geçersem tabii ki daha değişik bir Abdullah Avcı olacak"
Serhan TÜRK/İSTANBUL, The Ritz Carlton İstanbul Otel'de düzenlenen organizasyonda spor camiasının önemli isimleri ve iş dünyasının devleri bir araya gelirken, Galatasaray Kulübü Başkanı Dursun Özbek, Trabzonspor Kulübü Başkanı Muharrem Usta, Medipol Başakşehir Kulübü Başkanı Göksel Gümüşdağ, teknik direktör Abdullah Avcı ve Fenerbahçe Erkek Basketbol Takımı Başantrenörü Zeljko Obradovic de açıklamalarda bulundu.
Açılış konuşmasını Fanatik Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Necil Ülgen yaparken, "Başkanların Ajandası" bölümünde Galatasaray Kulübü Başkanı Dursun Özbek, Trabzonspor Başkanı Muharrem Usta ve Medipol Başakşehir Kulübü Başkanı Göksel Gümüşdağ bir araya geldi.
"EKONOMİK ANLAMDA TÜRKİYE'DEKİ KULÜPLERİN ÖNÜMÜZDEKİ 10 YILDAKİ DURUMU DAHA DA KÖTÜ OLACAK"
Trabzonspor Kulübü Başkanı Muharrem Usta, "Kulübe gelen her başkanın ilk işi bankaları tanımaktır. Bu sistem, çökmüş bir sistemdir. Bunu bilmeliyiz. Bu ekonomik darboğazdan, çökmüşlükten çıkmanın kolay olacağını düşünmüyorum. Ekonomik anlamda Türkiye'deki kulüplerin önümüzdeki 10 yıldaki durumu daha da kötü olacak. Anadolu'daki kulüplerin büyük kısmının yıllık gelirlerinin yüzde 95'i yayın gelirleri. Bu, büyük bir sıkıntı. Futbol ekonomisinin Türkiye'de büyük olduğunu biliyoruz. Yayın gelirlerinde 6'ncı, toplamda ise 4'üncüyüz, ama seyredilmiyoruz. Çok harcıyoruz ama çok kötü bir ürünümüz var. Bu böyle devam ettiği sürece iyi bir yere varması mümkün mü? Biz Almanya'nın yarısı, İngiltere'nin 4'te biriyiz. Seyircide 8'inciyiz. Bunu düzeltmemiz lazım. Seyredilme oranı düşük olan bir ligin nedenleri ve niçinlerini konuşmak zorundayız. Beşiktaş'ın seyirci oranı yükseldi. Neden? Sportif başarıdan dolayı. Avrupa'da bu kadar değil. Yine sportif başarı önemli, ancak bizdeki gibi sadece ona endeksli değil. Başkanlar futbolun çirkinleşmesi için neler yaptılar? Milyonlar bir anda bir başkanın ya da bir teknik drektörün konuşmasına itibar eder. Peki bu kişiler "Futbol maçı oynansın, ama 48 saat hiçbir başkan ve teknik direktör hakem konuşmasın" diye anlaştılar mı? Ben en çok canı yananlardan biri olarak söylüyorum. Durum böyle olunca, güvensiz bir ortam olunca biz dışarı nasıl futbolcu satacağız? Dünya sizin liginizi izlemiyor ki. Belçika Ligi'nin Türkiye Ligi'nden daha fazla izlenmesi söz konusu olabilir mi? Ama bizi 5'e katladılar. Türkiye'de bunu herkes fark etmediği sürece bu işin içinden çıkacağımızı düşünmüyoruz" dedi.
"MİLLİ OLİMPİYAT DALLARINA EN ÇOK SPORCUYU FENERBAHÇE VE GALATASARAY VERİYOR"
Galatasaray Kulübü Başkanı Dursun Özbek ise şunları söyledi:
"Türkiye'nin ekonomisinde hiç tereddüt etmeden yatırım yapılması gereken kurumlar futbol kulüpleri. Bu kulüplere yapılan yatırımların geri dönüş almaması gibi bir durum söz konusu bile değil. Bir gün gelecek Galatasaray'ın maçlarını kimse izlemeyecek. 111 yıldır izlenen Galatasaray izlenmeyecek. Milli olimpiyat dallarına en çok sporcuyu Fenerbahçe ve Galatasaray veriyor. Amatör spor dallarına ilginin artması gerekiyor. Galatasaray'ın amatör spor dalları bütçesi 40 milyon Dolar. Geliri 5 milyon Dolar var ya da yok. UEFA bize, 'Sen bu kadar borçlanıyorsun, ne yapıyorsun?' dedi. Geldiler, incelediler ve 'Biz sana bir ceza verelim, hem Türkiye, hem Galatasaray akıllansın' dediler. Bu tabii bizim için üzücü bir durum. Bizim Türkiye dışına çıkmadan, kendi içimizde bir süzgeçten geçmesi lazım. Bu neresidir? Türkiye Cumhuriyeti hükumetidir, TFF'dir."
"GALATASARAY VE TRABZONSPOR BORCU OLMASA RAHAT YAŞAYABİLİR"
Medipol Başakşehir Kulübü Başkanı ve Kulüpler Birliği Başkanı Göksel Gümüşdağ ise, "Bugün Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı olarak bence Türk futbolunun en önemli iki sorunu, marka değeri ve mali durumudur. Galatasaray ve Trabzonspor'un da gelir ve giderine baktığınızda bugünkü borçları olmasa çok rahat yaşayabilir ama geçmişten gelen borçlar yaşama şansını azaltıyor. Evet, ölmediler ama yaşama şansları da azalıyor. Bu borçların neden böyle büyüdüğünü iyi konuşmak lazım. Yöneticilerin sorumluluğu konusunda mutlaka bir karar alınması lazım. Bazı başkanlar egosunu tatmin ediyor, bazıları kendisini tanıtıyor. Bunları hep gördük. Açık konuşmak lazım. İyi niyetli başkanlar yok muydu? Tabi ki vardı ama kötü niyetli olanları da vardı. Ben önceden İstanbul Büyükşehir Belediyespor başkanıydım. Yüz milyonlarca Euroluk transfer yapıp, 2 gün sonra istifa etseydim ne olacaktı? Beni bağlayan hiçbir şey yok. Böyle bir şey olabilir mi? Başakşehir Futbol Kulübü geçtiğimiz sezon ligi 4'üncü bitirdi. Her şey dahil 60 milyon Euro gelir elde etti. Vergisini veren, borçlanmayan bir kulüp 80 milyon Euro'ya yaşar. Bu çok net. Benim borcum yok. 55-60 milyon Euroluk gelirim var. Bu bana yeter. Biz sempati de kazandık. Herkesin ikinci sevdiği takım olduk, ama Anadolu kulüplerinin böyle bir şansı yok. İki yanlış transfer yapsa 30 milyon Euro birden borçlanabilir. Başkanların da sınırları olmalı. Marka değeri de çok önemli. Basına bakıyorsunuz, bir bölümü zarar veriyor. Bir kısmına bakıyorsunuz, yöneticiler, sahadaki futbolcu zarar veriyor. Avrupa'ya gidiyoruz. Otelde bir kanal açtığımız zaman Türk maçı yok. Ben sadece yarışmacı olursam, benim de 2-3 sezon sonra borcum olur. Sadece yarışmacı değil, üretici de olmam lazım. Cengiz Ünder'i Altınordu'dan aldık. Umarım istikbali açık olur. Henüz 17 yaşında. Biz Stephane Badji diye bir oyuncu aldık 220 bin Euro'ya, 2,3 milyon Euro'ya sattık. Marka değerine hepimizin katkı sağlaması lazım" şeklinde konuştu.
"BASKETBOLDA EN İYİ 12 TANE OYUNCUYU BİR ARAYA GETİRSENİZ, BU DÜNYANIN EN İYİ TAKIMI OLMAZ"
Fenerbahçe Erkek Basketbol Takımı Başantrenörü Zeljko Obradovic ise, 'Zor Zamanda Liderlik' konulu panelde soruları yanıtladı. Obradovic, "Ben kariyerimin ilk başında bir tane yardımcı antrenörle çalışıyordum. Şimdi 4 tane var. Bunun sebebi de bir tane yardımcı antrenör takımı hazırlamak için yetmiyor. Farklı uzmanlık alanları olan yardımcı antrenörlere ihtiyaç oluyor. Farklı kişiliklerle çalışmak, yaş gruplarıyla çalışmak tabii ki zor ama onların hepsi basketbola aşık olduğu için ortak bir dil oluşuyor. Bir ekip, bir takım oluşturuyoruz. Basketbolda en iyi 12 tane oyuncuyu bir araya getirseniz, bu dünyanın en iyi takımı olmaz. Oyuncuyu iyi anlamak lazım. Amerikan oyuncularımız var, Yunan oyuncularımız var, Sırp oyuncularımız var, Türk oyuncularımız var. 'Oyuncularımıza basketbol sizin hayatınızın biçimi mi' diye soruyoruz. Eğer hayatınızın biçimi ise bu bizim için bir fayda oluyor. Ben hiçbir zaman hiçbir oyuncumu parayla cezalandırmadım. Cezadan daha çok disiplinden konuşmamız lazım. Mesela antrenmana geliş saatleri, yemek saatleri... Ben geç kalırsam, yemekleri benim ısmarlamam lazım. Böylece daha fazla vakit geçirip, birbirimizi daha çok tanıma fırsatı buluyoruz. 25 yıllık basketbol deneyimimden sonra bazı şeylerin değiştiğini biliyorum, görüyorum ve kendimi geliştiriyorum. Basketbolda her şeyi bildiğimi asla söylemem. Hala kendimi geliştiriyorum. Ben sevdiğim işi yaptığım için şanslıyım. Bu yüzden yaptığınız iş size daha kolay geliyor. Sabah kalktığınızda motivasyon gerekir, sevdiğiniz işi yapmak size bunu kazandırır. İş dünyası da böyledir. Hata var, hata var... Hatanın ne tür olduğu önemli... Takımı cezalandırmak, ama nasıl? Biri hata yapıyorsa, tüm takıma "Çizgiye geçin ve koşun" derim. Bunu gören diğer oyuncular da o hata yapan oyuncuya, "Neden hata yapıyordun" der ve bu da onu motive eder. Genç oyuncuların, 18-20 yaşındaki oyuncuların salonda seyirci karşısında oldukları zaman korkmamaları ve yüreklerini ortaya koymaları gerekiyor. Korkarlarsa hata yapma şansları daha da artıyor. Bizim Cuma akşamı maçımız var. Tabii ki planımız var. Temel bir planımız var ama maç içi değişiktir. Müdahalede bulunmalısınız. Maçlarda çok sakin kalabildiğim söylenemez. Basketbol çok hızlı bir oyun. Her anı yaşamak zorundasınız. Darüşşafaka maçında da kötü hücum stratejileri geliştirdik ve rakibimize geri dönüş fırsatı verdik. Bazen şanslısınızdır, bazen şansssız ama bazen de doğru taktiği verirsiniz. 6 günde 4 maçımız var. Amerika'ya San Antonio Spurs'le maç yapmaya gittiğimizde, Coach Popovich bana ve ekibime çok katkı veren şeyler göstermişti. Devre arası için videolar ve taktiksel görüntüler hazırlanmıştı. Aynısını İstanbul'da da yaptık ve oyuncularım çok şaşırmıştı. Türk oyuncular daha önce NBA'de forma giydiler. Eğer siz zamanınızı basketbola ayırırsanız, onu hayatınızın önceliği yaparsanız o zaman kazanırsınız. Coach size sadece fırsat verir, gerisi size kalmış. Siz her zaman karakter göstermek ve rakiplerinizi yenmek için çalışmak zorundasınız. Ne kadar çalıştığın, ne kadar hazır olduğun, bunların hepsi size bağlıdır. İtalyan, Türk, Amerikalı fark etmez. Bazen oyuncuyuyu karşınıza alıp ne yaptığını sorduğunuz zaman size öylesine bakar. Bu onun bazı şeylere hazır olmadığının göstergesidir. Başarı kısaca hiç bir zaman doymamak ve her zaman kendini geliştirmekle elde edilir" ifadelerini kullandı.
"OYUNCU BİLİYOR Kİ ABDULLAH AVCI 8 SENE DAHA BURADA, GÖKSEL GÜMÜŞDAĞ 10 SENE DAHA BURADA"
"Genç Yetenek Yetiştirme" panelinde konuşan Medipol Başakşehir Teknik Direktörü Abdullah Avcı ise şu ifadeleri kullandı:
"Uzun ince bir yol dedik, devamlılık, istikrar... Kendini sürekli yenilemeye çalışan bir ekibiz. Stadıyla tesisiyle her anlamda ilerleyen bir kulübüz. Futbolcu olarak tüm liglerde oynadım. Teknik direktör olarak alt liglerde ve alt yaş gruplarında da çalıştım. Yani dibi de, tepeyi de gördüm. Bugün Emre Belözoğlu'ndan Cengiz Ünder'in oynadığı jenerasyona kadar çok ciddi bir oyuncu grubuna hakimim. Ben U17 Milli Takımı'yla teknik direktörlük koltuğuna oturdum. A Milli Takım'da da çok ciddi tecrübeler elde ettim. Başkan kulübü, ben sahayı yönetiyorum. Oyuncu biliyor ki Abdullah Avcı 8 sene daha burada, Göksel Gümüşdağ 10 sene daha burada. Bu ligde 59 puan ortalamasını yakalamak, bu sene iyi başlangıç yapmak, bunlar güzel tabii. Biz, şampiyonluğun lafını bile etmiyoruz. Biz hafta hafta rakiplerimizi çalışıyoruz. Şampiyonluk bir sonuçtur. Genç Milli Takımlar'da çalışmış olmak bana çok ciddi katkı sağladı. Edin Visca'ya gelen teklif sonrasında Başkan'a, 'Bu rakamları gördüysek verelim' dedim. Hayat bazen dayak yemeyi de gerektiriyor. Ben 22 ay Milli Takım'da kaldım. Burada daha uzun aynı tecrübeyi yaşamış hocam da var "TÜRKİYE'DE DE ÇOK BAŞARILI SPONSORLAR OLDUĞUNU GÖRÜYORUZ"
"Şirketlerin Stratejisi ve Spor Ekonomisi" konulu panelde ise CEO'lar konuşma yaptı. Suzuki Genel Müdür Ümit Karaaslan, "Burada olmaktan çok mutluyum. Yanımda Mustafa Denizli, karşımda Rıza Çalımbay, onun arkasında İsmail Kartal oturuyor. Futbol artık sadece Avrupa'da değil, dünyada çok popüler. Artık görüyoruz ki bir takım markaların kendi potansiyel müşterilerine bakıp ona göre yatırım yapmayı planlıyorlar. Bir Alman büyük markası Paralimpik Olimpiyatları'na sponsor oldu. Golfe, poloya sponsor olanlar var. Türkiye'de de çok başarılı sponsorlar olduğunu görüyoruz. Sponsorluğu duyurmak ve devamlılığı için iletişime ve doğal olarak basına ihtiyaç var" diye konuştu.
"VOLEYBOLU NBA GİBİ SEYRETTİRMEK İSTİYORUZ"
Vestel Elektronik Müdürü Ergun Güler de, "Sponsorluk, hayrına yapılan bir iş olarak görülüyor. Hayır, bu bir yatırımdır. Spora sponsor olduğunuzda bir sezon boyunca tüketiciyle iletişim halinde olmak zorundasınız. Diğer sponsorluklarda bu 1-1.5 ay sürer. Bizim araştırmalarımız voleybolun sponsorluk dönüşü en hızlı olan spor olduğunu görüyoruz. Son 6 Şampiyonlar Ligi finalinin 4'ünü Türk takımları aldı. İşin sosyal sorumluluk kısmı da çok önemli. Cumhuriyet tarihinin en büyük kadın hareketi olduğunu görüyoruz. Ayrıca sponsor olduğunuz mecranın sizin markanızla da uyuşması lazım. Biz Vestel olarak dünyaya teknoloji ihraç ediyoruz. Voleybol da böyle dünyayla yarışıyor. Biz Vestel olarak Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu'nun 3 yıldır ana sponsoruyuz. Hatta bir yarış bizim Manisa'daki ana fabrikamızdan başladı. Aslında ana yarış Alanya'dan başlayıp, Sultanahmet'te bitiyor. Biz bütün halkı bisiklete binmeye davet ettik. Mağazalarımıza gelenlere bu konuda büyük indirimler yaptık. Şimdi aynı stratejiyi voleybol konusunda yapıyoruz. Amacımız voleybolu daha da fazla sporsevere izlettirmek. Biz voleybolu NBA gibi izlettirmek istiyoruz. NBA neden çok izleniyor, çünkü oyuncu bir basket attığında onun geçmişi hemen yan tarafta çıkıyor. Dolayısıyla öğrenmeye başlıyorsunuz. Boksta da Orhan Ayhan maç anlattığında hangi vuruşun adının ne olduğunu öğrenirsiniz. Artık insanlar futbol maçlarını ellerinde telefonla izliyorlar. Her istatistiğe ulaşıp, araştırıyorlar. Biz voleybolda da bunu yapmak istiyoruz. İnsanlar sosyal medyayı artık çok aktif kullanıyor. Kısa videolarla en iyi smaç, en iyi hareket gibi videolar yapmak istiyoruz. Geçmişte TRT'de Pazar sabahı kovboy filmleri olurdu. Ne olursa olsun o saatte olurdu. Biz de voleybol saati olsun istiyoruz. Bizim bu dönemde sponsor olduğumuz iki spor dalı var, bisiklet ve voleybol. Hem izleyici hem de katılımcı kitlesini artırmak istiyoruz. Sadece izlensin istemiyoruz. Katılım demek daha çok insanın spor yapması demek" şeklinde konuştu.
"KENAN SOFUOĞLU'YLA ÇALIŞMALARIMIZ VAR"
Integral Menkul Değerler AŞ Müdürü Kıvanç Memişoğlu, "Bizim sektörümüzde hız, dolayısıyla da altyapı çok önemli. Beşiktaş'a FEDA sezonunda sponsor olduk, daha sonra Fenerbahçe'yle devam ettik. Şimdi Kenan Sofuoğlu'yla çok ciddi çalışmalarımız var. Marka değerimiz açısından çok iyi geri dönüşler oldu. Hatta anlaşmamız bitmesine rağmen hala bizim Beşiktaş'ın sponsoru olduğumuzu düşünenler vardı" dedi.
"DARÜŞŞAFAKA - FENERBAHÇE MAÇINDAN ÇOK ZEVK ALDIM"
LeasePlan Müdürü Türkay Oktay, "Hepimiz Beyaz Gölge'yle büyüdük. Artık herkes kendine bir idol arıyor. Türk basketbolundaki gelişim ortada. Dün akşam Darüşşafaka Fenerbahçe maçını izledim. Gerçekten çok büyük keyif aldım. Hiçbir olumsuz durum yaşanmadı" diye konuştu.
"ATÇILIĞA SPONSOR BEKLİYORUZ"
Türkiye Jokey Kulübü Başkanı Yasin Ekinci ise, "Bir milyon tane yarış atı var. Bu atların babalarına baktığınız zaman Viyana Kuşatması'na katılan atlar olduğunu ve tüm atların atababalarının Osmanlı'dan çıktığını görüyoruz. Bizim atlı birçok sporumuz var. Cirit var, atlı okçuluk var. Bu yüzden atçılığa biz çok daha fazla sponsor bekliyoruz. İşin sosyal proje kısmı da çok önemli. Zihinsel ve ortopedik engelli insanlara atlı tedavi de uygulanıyor" ifadesini kullandı.
Basketbol Antrenörler Derneği Başkanı Mehmet Baturalp de şunları söyledi:
"Spor organizasyonlarında genel kanı hep büyük takımlara yapılan organizasyonlardı. Ancak Anadolu'daki beldelerde yüz küsur tane sponsorun bir arada olduğunu gördüm. Yani esas olan tuğlaların bir arada olması. Dolayısyla bir tuğla çekildiği zaman bina yıkılmıyor. Yani sponsorlar her zaman takımlardan karşılığını beklediğine göre, sadece büyük takımlara değil Anadolu'ya da yatırım yapmalı."
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz