Star Wars serisi, ortaya çıktığı günden bugüne, dünyanın her yerinde en çok konuşulan film serilerinden birisi oldu. Yayınlanan ilk filmin üzerinden geçen onca yıl, efsaneyi asla eskitemediği gibi üstüne üstlük olgunlaştırdı ve büyüttü de… Ancak Star Wars’un değiştirdiği tek şey asla George Lucas’ın kaderi ya da Hollywood’un iç işleri değildi. Seri, popüler kültürle ilgili birçok şeyi yerle bir edip yerine yenilerini kurdu.
Star Wars serisi yayınlanan ilk filmi olan Episode IV: A New Hope’tan doksanlarda yayınlanan Episode I: The Phantom Menance’a kadar geçen süre içerisinde, bu süreçte, Amerikan popüler kültürünü derinden etkiledi. Seri, emperyalistik bir çağda geçen emperyalistik bir masaldı…
Ayrıca Star Wars fenomeni, asla sadece içerikten ibaret değildi. Star Wars, Star Wars’un içeriği hakkında da değildi. Seri, bir şişenin içerisine şimşek doldurup önce insanlara izletmeyi, daha sonra da onları pazarlamayı hedefliyordu. Bunda da başarılı oldu.
Öncelikle şunu belirtmek gerek; Star Wars, birkaç küçük istisna dışında dönemi içerisinde yıldız sayılan oyuncuları bünyesinde barındırmadan da filmlerin gişe rekoru kırabileceğini öncelikle Hollywood’a sonra tüm dünyaya gösterdi.
Star Wars yeni bir üçleme mantığı, yeni bir üçleme modeli yarattı. Bu model George Lucas’a göre sonsuzlaşabilecek ve ucu açık bir modeldi. Seri, üçlemelerden oluşan bir üçleme modeliyle kendine geniş bir hareket alanı yaratıp yine seri filmlerin evrimleşmesini sağladı.
Star Wars, çıktığı dönemde Jaws ve Godfather gibi seri filmler olsa da, seri film anlayışının farklılaşmasını sağladı. Bu noktada getirdiği farklı bakış açısıyla hem oyuncuların değişebilir olmasını (bu önemliydi çünkü başlangıçta oyuncuların “star” ücretlerine tâbi olmasını engelliyordu) hem serideki filmlerin birbirinden bağımsızca her anlamda değerlendirilip izlenebilmesini hem de aynı hikayelerden farklı konseptler çıkarılabilmesini sağlıyordu.
Seri, döneminin tüm serilerinden farklıydı. Farklı kalmaya da devam etti.
Star Wars’un en büyük başarısı pazarlama oldu. Seri satışa çıkan ürünleriyle, gişede sağladığı kazançtan daha fazlasını sağladı. Öncelikle Hollywood’un daha sonra da dünya sinemasının ticari atılımlar yapmasına ön ayak oldu. Öyle ki George Lucas, 20th Century Fox ile yaptığı bir ticari anlaşma sayesinde milyarder oldu.