ANKARA (ANKA) – Anayasa'yı tartışan sivil toplum kuruluşları laiklik vurgusu yaptı ve son zamanlarda yaşanan terör olaylarına tepki gösterdi.
Türk-İş, Hak-İş, Kamu Sen, TZOB ve TİSK'in ortaklaşa düzenlediği Anayasa hazırlıkları bilgilendirme toplantısı TOBB ETÜ'de gerçekleştirildi. Türk-İş Başkanı Salih Kılıç, özgürlükçü demokrasinin hayata geçirildiği, gerilim yerine mutabakat sağlanan bir anayasa değişikliğini savunduklarını belirterek, anayasaya iktidarın yanı sıra muhalefet partilerinin ve yargı kurumlarının da katkı sağlamaları gerektiğini vurguladı. Daha sonraki kararları ise Türk milletinin vermesi gerektiğinin altını çizen Kılıç, "Atatürk'ün ilkelerini temel alan, egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait, laikliğin dışına çıkılmayacağını dile getiren bir anayasa hazırlanmalı. Kişi hak ve özgürlüklerinin de genişletilmesi gerekiyor" dedi. Yargı erklerinin bağımsızlığının önemli olduğunu söyleyen Kılıç, hukukun yargı bağımsızlığı ile yaşatılmasının mümkün olduğunu dile getirdi. Anayasa'nın türban ve laikliğe indirgenmesinin büyük bir talihsizlik olduğunu kaydeden Kılıç, teröre karşı ortak bir tavır alınması gerektiğini vurguladı ve herkesin sesini daha çok çıkarması gerektiğini söyledi.
-ANAYASANIN HAZIRLANIŞ BİÇİMİ TOPLUMU GERDİ-
TİSK Başkanı Tuğrul Kudatgobilik ise söze terör olaylarını kınadıklarını belirterek başladı. Kudatgobilik, "Hazırlanan anayasa taslak metni, hazırlanış biçimi ve içerdiği düzenlemeler nedeniyle toplumsal gerginliğe yol açmış, sivil toplum kuruluşlarını endişeye sevketmiştir. 10 yıldan bu yana bizim dile getirdiğimiz 'Ekonomik Anayasa' fikrinden hareket ederek ekonomide devletin küçültülmesi ve bireysel girişimcilik ve rekabetin ön plana çıkmasına imkan verecek anayasalar yeniden biçimlendirilmelidir" diye konuştu.
Kutadgobilik, sendika ve üst kuruluş tüzüklerinin, yönetim ve işleyişlerinin cumhuriyetin temel niteliklerine ve demokrasi esaslarına aykırı olamayacağına ilişkin hükümlerinin çıkarıldığına dikkat çekerek, işverenin lokavt hakkını düzenleyen ifadelere de yer verilmediğini söyledi. Kutadgobilik, grevin ancak toplu iş sözleşmesi yapım aşamasında çıkan uyuşmazlıklarda kullanılabileceği şeklindeki ifadenin taslağa konulmaması ile anayasada hak grevini yasaklayan hükmün ortadan kaldırıldığını vurguladı. Kudatgobilik, Anayasa'da özellikle laiklik ilkesinin Cumhuriyetin güçlenip çağdaşlaşmasında çok önemli rol oynamış "altın prensip" olduğunu kaydetti.
-TOPLU SÖZLEŞME HAKKI AÇIKÇA TANIMLANMALI-
Kamu-Sen Başkanı Bircan Akyıldız da, "Bahsedilen lokavtı hak olarak görmeyi reddediyoruz. Yurt dışında bu insanlık suçu olarak kabul ediliyor. Kamu görevlilerinin grev ve toplu sözleşme hakkı anayasada açıkça tanımlanmalıdır. Temel hak ve özgürlükler bağlamında kadın erkek eşitliğini sosyal devlet ilkesini geliştirici çağın gerektirdiği düzenlemeler yapılmalıdır" dedi. Son günlerde artan terör olaylarına da değinen Akyıldız, 1 milyon kişiyi teröre karşı miting yapmaya çağırdı.
-TARTIŞMALAR SOMUT KONULARA ÇEKİLMELİ-
TESK Başkanı Bendevi Palandöken ise, mevcut anayasanın muasır medeniyetler seviyesine koşan genç, dinamik, girişken Türkiye'nin ihtiyaçlarını karşılayamadığını ifade etti. Yurttaşlar arasında fark gözetmeyen, imtiyazlı bir sınıfın oluşmasına meydan vermeyen, herkesi eşit gören bir anayasa istediklerini kaydeden Palandöken, kesin tanımlarla toplumsal farklılıkların düşmanlığa dönüşmesini önleyecek bir anayasa olması gerektiğinin altını çizdi. Palandöken, şöyle konuştu:
"Toplumsal vicdan yasaların üzerinde bir kanundur. Bu kanunlar vicdanın sesiyle şekillenir. Cumhuriyetin temel ilkelerine ve devrim kanunlarına dokunulmayacağı açıklandığı halde, anayasa tartışmalarının laiklik gibi soyut kavramlar üzerinden yürüyor olmasından memnun değiliz. Tartışmaların daha somut konulara çekilmesi gerekmektedir."
-GENİŞ KATILIMLI ÇALIŞMA ENDİŞELERİ ORTADAN KALDIRIR-
Türkiye-AB Karma İstişare Komitesi ve TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar, tüm kesimlerin katılımının sağlandığı, uzlaşma yöntemiyle hazırlanmış olan bir anayasaya, Türk milletinin de sahip çıkacağını vurguladı. Şeffaflık ilkesine uygun olarak yapılacak geniş katılımlı bir çalışmanın endişeleri ve belirsizlikleri ortadan kaldıracağını belirten Bayraktar, çalışmaların verimli olması için herkesin görüşünün dikkate alındığı bir yol ve yöntemi bulunması gerektiğini kaydetti. Sivil bir anayasanın, sivil toplum kuruluşlarının katkıları ile hazırlanabileceğini kaydeden Bayraktar, "Cumhuriyeti ve onun temel değerlerini koruyacak, demokrasimizin standartlarını yükseltecek, AB üyeliği yolunda ilerleyen ülkemize layık ve dünya standartlarında demokratik yapıya kavuşturacak, sivil toplum örgütlerinin sesini ve konumunu güçlendirecek bir anayasa diliyoruz" diye konuştu.
Karma İstişare Komitesi olarak teröre karşı ortak tavır alınması konusunda görüş birliği içinde olduklarını ifade eden Bayraktar, terörü yok etmek için alınacak her türlü tedbirin arkasında olduklarını sözlerine ekledi.
-TOPLUMSAL DENGE GÖZETİLMELİ-
Hak-İş Başkanı Salim Uslu, anayasa hazırlanırken toplumsal dengenin gözetilmesi ve toplumun her kesiminin talep ve katkısının dikkate alınması gerektiğini belirtti. Sivil siyasetin etkinliğini artıran modern, katılımcı ve demokratik bir rejimin öngörülmesi gerektiğine işaret eden Uslu, ekonomik kalkınma ile siyasi geleneksel ve yapı arasında anayasal düzeyde ilişki kurulması gerektiğini söyledi. Uslu, yeni Anayasa'nın laik, demokratik, ve sosyal bir hukuk devleti olmanın ve ilerleme fırsatı sağlamanın çağdaş bir yol haritası olması gerektiğini vurguladı.