Diyarbakır Barosu, İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve Mazlum Der Diyarbakır Şubesi tarafından düzenlenen ortak basın açıklamasıyla terör örgütü tarafından geçtiğimiz ay kaçırılan AK Parti Kulp İlçe Başkanı Veysel Çelik ile daha önce kaçırılan asker, polis memuru ve kaymakam adayının serbest bırakılması istendi.
Diyarbakır Barosu’nda bir araya gelen Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar, İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici ve Mazlum Der Diyarbakır Şube Başkanı Abdurrahim Ay, ortak basın açıklaması düzenledi. Temsilciler adına basın açıklamasını okuyan Diyarbakır Barosu Başkanı Mehmet Emin Aktar, önceki dönemlerde de PKK’nın kaçırdığı sivil, asker ve polislerin serbest bırakılmasına ilişkin açıklama yaptıklarını söyledi. AK Parti Kulp İlçe Başkanı Veysel Çelik’e yönelik de açıklamalarda bulunduklarını belirten Aktar, "Aile bize bir kez daha başvurdu. Biz de insan hakları alanında çalışan kurumlar olarak basın aracılığıyla çağrımızı yenilemeyi düşündük. Biz insan yaşamının her şeyin üzerinde olduğunu, aynı zamanda kişi özgürlüğünün de her şeyin üzerinde olduğunu inanan kişiler ve kurumlarız. Bu açıdan bakıldığında evet 30 yıldır coğrafyamızda bir savaş sürüyor. Bu savaş çoğu zaman sivilleri de hedef alıyor. Ölümler ve acılar yaşıyoruz. Her gün ölüm haberleri alıyoruz. Bu savaşın bir an önce bitmesi gerekiyor. Bu savaşın bitmesi için de bir diyaloğun başlaması, bir tartışmanın başlaması ve sorunun tartışılarak çözülmesi gerekiyor. Çatışarak değil, tartışılarak çözülmesi gerekiyor. Ailesinin başvurusunu esas alarak Veysel Çelik başta olmak üzere alıkonulan askerler, polis memuru ve kaymakam adayının serbest bırakılması, bu savaşın bir an önce bitmesi, Kürt meselesinin barışçıl yöntemlerle çözümü konusunda ilerleyebilmek, yeni bir şans tanıyabilmek adına da topluma bir mesaj verme adına da biz çağrımızı yineliyoruz. Alıkonulan bu kişilerin salıverilmelerini diliyoruz, bekliyoruz ve talep ediyoruz. Eğer bu konuda bizler kişi olarak da kurumlarımızı temsilen üzerimize bir görev düşecekse bunu yapmaya hazır olduğumuzu, ilgili kişileri teslim almaya da, yerini, saatini ne şekilde olacağını bilebilirsek buna da hazır olduğumuzu bir kez daha ifade etmek istiyoruz" dedi.
"HİÇ KİMSENİN ARKASINDA, ÖNÜNDE VE YANINDA DEĞİLİZ"
Başbakan’ın gelişi öncesinde bir takım isteklerin bulunduğu açıklamayı yaptıklarını, bu açıklama için hiç kimseden talimat almadıklarını kaydeden Baro Başkanı Aktar, "Bizi yöneten, bizi talimatlandıran vicdanımızdır. Vicdanımızın sesini dinleyerek toplumdaki beklentileri, bize gelen taleplerin büyük bir bölümünü karşılıyoruz. Şimdi hükümeti eleştirdiğimiz noktada Diyarbakır’ın sağduyulu sesi olmaktan çıkıp, talimatlandırılan kurumlar ve kişiler durumuna düştük. Biz asla talimatla hareket etmeyiz. Hiç kimsenin arkasında, önünde ve yanında değiliz. Bizi tek yönetecek şey vicdanımızdır. Bizi tek yönetecek şey insan haklarına duyduğumuz saygıdır. Bir avuç insan kaldık bu kentte. Bir avuç insan toplumun vicdanını seslendirmeye çalışıyoruz. Çok seyahat edenler evinin bir köşesinde bir seyahat çantası hazırlar. Açıklıkla söylüyorum evimizin bir köşesinde bir cezaevi çantamız var. Hükümete düşen, bizim gibi sivil insanların ifade özgürlüğünü güvence altına almaktır. Biz inandığımız şeyleri söyledik, söylemeye de devam edeceğiz" diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz