Dominique Strauss-Kahn tarafından cinsel saldırıya uğradığını öne süren New Yorklu kat görevlisinin, saldırının yaşandığını iddia ettiği andan 28 saat sonda Arizona’daki bir göçmen hapishanesinde tutuklu bulunan erkek arkadaşıyla telefonda konuştuğu ortaya çıktı.
Üst düzey bir yetkili, New York Times’a yaptığı açıklamada, Manhattan Bölge Savcılığı’ndan müfettişlerin, kat görevlisi kadının memleketi olan Gine’de kullanılan yerel Fulani dilinde yapılan konuşmanın ses kaydının tutulduğunu ve tercümesinin yapıldığını öğrendiğini söyledi.
Konuşma kaydının Çarşamba günü İngilizceye çevrilmesi tamamlanınca müfettişler alarma geçti. Söz konusu yetkili, “Kadın kayıtta, ‘Merak etme, bu herifin çok parası var. Ben ne yaptığımı biliyorum’ diyor” dedi.
Yetkili, elde edilen bu son bilginin davanın ve tanığın güvenilirliğini sarsan son darbe olduğunu belirterek, “14 Mayıs tarihinde, saldırıldığını söylediği saatten birkaç saat sonra bizim gözümüzde yaşadığı olay yüzünden sarsılmış, çok dindar, sofu bir Müslüman kadındı yani mükemmel bir tanıktı” dedi.
HER SÖYLEDİĞİ YALAN ÇIKTI
Ancak kadının güvenilirliği aşama aşama sarsıldı: İki yetkili kadının ilk olarak göçmenliğiyle ilgili yalan söylediğinin ortaya çıktığını belirtti. Daha sonra Gine’de tecavüze uğradığı, ülkesinde yaşadığı şeyler ve mali durumuyla ilgili ifadelerinin de yalan olduğu anlaşıldı.
Son olarak kadının bazı organize suçlara karışmış kişilerle bağlantılı olduğu anlaşıldı. Son olarak ortaya çıkan telefon görüşmesi kaydı, kadının Strauss-Kahn’la arasında yaşananlar üzerinden kazanç sağlama peşinde olduğuna işaret etti.
"FAHİŞELİK YAPIYORDU"
Öte yandan New York Post gazetesi kadının fahişe olarak da çalıştığı yönünde iddialar olduğunu bildirdi.
Soruşturmaya yakın bir isim gazeteye kadının otelin erkek müşterileriyle para karşılığında cinsel ilişkiye girdiğini söyledi. Kaynak, “Sıra dışı bahşişler aldığına dair elimize bilgiler ulaştı” dedi.
Kaynak aynı zamanda kat görevlisi kadının kuaför, saç bakımı gibi birçok masrafının kendisiyle akraba olmayan erkekler tarafından ödendiğini söyledi.
ÖZGÜR İLK ADIMINI İTALYAN RESTORANINA ATTI
Cinsel saldırıyla suçlanarak tutuklanması ve dün mahkemece kefaletsiz serbest bırakılmasıyla hayatı bir anda değişen Strauss-Kahn, akşam yemeğini Manhattan'da pahalı bir İtalyan restoranında yedi.
Strauss-Kahn, özgürlüğe tekrar adım atması sonrasında ilk akşam yemeği için evinden, karısı ve iki kişiyle birlikte korumaların eşliğinde çıkarak restorana gitti.
Öte yandan siyasal destekçileri, hakkındaki suçlama ve tutuklanmasından ötürü IMF Başkanlığından istifa etmek zorunda kalan Strauss-Kahn'ın, hala Fransa politikasına geri dönebileceği ve gelecek yıl yapılacak seçimlerde Fransa Cumhurbaşkanlığı’na aday olabileceği yolundaki iyimserliğini sürdürüyor.
DESTEKÇİLERİ UMUTLU
Michele Sabban, BFM TV'de yaptığı açıklamada, serbest bırakılma kararını, "bu çok büyük bir adım ve umutların tekrar yükselmesi" ifadeleriyle yorumladı. Sabban, Sosyalist Parti'nin, cumhurbaşkanlığı seçimi için adayını belirleme sürecini, "birdenbire suçsuz bulunabileceği" olasılığı karşısında nezaketen ertelemesi gerektiğini belirtti.
Strauss-Kahn'ın Sosyalist Parti'deki aday adayı olması halinde, karşısındaki en güçlü aday adayı olarak gösterilen Francois Hollande da sürecin ertelenmesine yeşil ışık yaktı.
Aday adaylarının 13 Temmuz'a kadar ortaya çıkmaları ve Ekim ayında da aday seçiminin yapılması planlanıyordu. Ancak Hollande, France-Info radyosuna yaptığı açıklamasında, "Ben aday adaylığı açıklama tarihinin Ağustos sonuna kadar ertelenmesini destekliyorum" dedi.
Strauss-Kahn, New York mahkemesince suçsuz bulunsa bile, bu olayın ve Fransa’daki geçmişinin, adaylık sürecinde kendisini kovalayacağına dair kötümser senaryolara da var. Strauss-Kahn'ın yeni duruşması 18 Temmuz'da.