Kimi insanları baskı altına alarak psikolojik çöküntüye uğratan stres, kimileri için motivasyon kaynağıdır. Yani stresin etkileri kişiden kişiye değişkenlik gösterir.
Stres bir nevi her türlü tehdide veya talebe vücudun verdiği tepkilerdir. Sinir sistemi tehdit altında olduğunu hissettiği vakit adrenalin ve kortizonun yanında vücudu uyandıracak bir stres hormonu salgılar. Bu durumda kalp daha hızlı atmaya başlar, kaslar sıkışır, nefes alımı artar ve kan basıncı yükselir.
Çevresel etkenlere; yaşanan çevrenin gürültülü, kalabalık veya iklim şartlarının bozuk olması örnek gösterilebilir. Ayrıca hava kirliliğinin de vücutta neden olduğu fiziksel tahribatlar strese neden olur.
İş hayatında altından kalkılamayacak büyük sorumlulukların altına girmek, ağır bir işte ve baskı altında çalışmak, iş hayatındaki rolün belirsiz olması, düzensiz çalışma saatleri kişilerin üstlerinde baskı oluşturarak stres kaynaklı çeşitli hastalıkların ortaya çıkmasına neden olur.
Psikososyal özelliklerden kaynaklanan sebepler üç başlığa ayrılır. Bunlar günlük, gelişimsel ve yaşam krizinden kaynaklı sebeplerdir.
Yapıcı ve yıkıcı olmak üzere iki türlüdür. Yapıcı olan, kişinin hoşlandığı davranışların getirdiği zorlukların sebep olduğu gerginlik türüdür. Yıkıcı olan ise, insan için hoş olmayan durumların yarattığı zorluklar ile ortaya çıkan strestir.
Stresin vücuda etkileri çoğu zaman olumsuzdur, pek çok hastalığın ortaya çıkmasına sebep olabilir. Bu yüzden kişinin tedavi olması önem arz eder.
**Baş ağrıları : Migren ve gerilim tipi baş ağrılarının yaşanmasının en önemli nedeni kişinin baskı hissetmesidir.
Mide sorunları : Kişinin aşırı gergin olmasından dolayı mide ülseri, hazımsızlık ve reflü (mide içindekilerin ağza gelmesi hastalığı) gibi hastalıklar oluşabilir.
Bağırsak sorunları : İshal, kabızlık, şişkinlik, spastik kolon (irritabl kolon sendromu), gaz gibi şikayetlerin oluşmasına yol açabilir.
Cilt hastalıkları : Kurdeşen (ürtiker), egzama, saçkıran, alerji ve kaşıntı gibi cilt hastalıklarının oluşmasına neden olabilir.
Kalp hastalıkları : **Kalp krizi ve hipertansiyon gibi ölümcül derece önemli hastalıklara sebep olabilir.
Ruhsal sorunlar: Panik atak, kaygı bozukluğu (anksiyete) ve depresyon gibi ruhsal hastalıkların en önemli sebebi kişinin kendisini baskı altında hissetmesidir.
Fiziksel değişim : Kişi baskı altındayken ya çok yiyerek kilo alımına ya da az yiyerek aşırı kilo kaybına sebep olabilir.
Hamile kalamama : Eşlerde herhangi bir fiziksel engel olmamasına rağmen örneğin aşırı derecede bebek istemek gibi bir durumda hamile kalmak zorlaşabilir. Bunun yanında adet döneminde düzensizlikler olabilir ya da kanamanın erken kesilmesine neden olabilir.
Cinsellikle ilgili sorunlar : Cinsel isteksizlik veya soğukluk oluşabilir.
Bunların dışında kişide göz seğirmeleri meydana gelebilir. Vücutta uyuşukluk ve karıncalanma hissi; unutkanlık, zihin karışıklığı, dalgınlık ve konsantrasyon problemi, beyin kanamalarına neden olabilir.
Aşırı stresten kurtulma yolları çok çeşitlidir. Öncelikle kişi hayatında mutlu olmaya çalışmalı ve hayatına karşı memnuniyetini artırmalıdır. Bunun için yapılması gerekenler şöyledir;
Bir insan günde en az 45 dakika gülmelidir. Çünkü 45 dakika gülmek 45 dakika koşmaya veya kültür-fizik hareketleri yapmaya eş değer bir etki yaratır. Etrafınızda sizi geren değil mutlu eden insanları barındırın.
Günlük hareketlerinizi, alışkanlıklarınızı, tavırlarınızı inceleyin. Olaylara karşı tepkilerinizi, duygularınızı tartın ve strese sebep olan kişileri veya davranışları hayatınızdan çıkartın.
Örneğin yaptığınız iş sizin gerilmenize sebep oluyorsa bunun etkilerini yok etmek için kendinize hobiler edinin. Öncelikle neye alakanız veya merakınız varsa bulmaya çalışın. Ondan sonra sevdiğiniz hobilere yönelin.
Düzenli bir şekilde spor yapmak endorfin adı verilen mutluluk hormonunun salgılanmasına yol açar ve gerginliğe sebep olan hormonu bastırır. En yoğun, en yorgun olduğunuz günlerde bile mutlaka spor yapmaya çalışın. Böylece hem sağlıklı bir hayata kavuşursunuz hem de daha huzurlu hissedersiniz.
Etrafınızdaki insanlardan kendinizi izole etmek hiçbir şeye çözüm değildir. Çevrenizde bulunan sevdiğiniz ve güvendiğiniz birileriyle yaşadıklarınızı paylaşmanız, karşılaştığınız zorluklarda onlardan tavsiyeler istemeniz huzurlu hissetmenize yardımcı olur. Kesinlikle derdinizi içinize atmaya kalkmayın. Hatta gerekiyorsa psikolojik destek almaktan çekinmeyin. Bir psikologdan yardım almak sizin deli olduğunuz anlamına gelmez.
Günlük hayatınızı en ince detayına kadar planlayın ve bu plana uygun hareket etmeye çalışın. Çünkü hayatınızı planlamak ve ona uygun davranmak hayatınızın kontrolünün sizin elinizde olduğu hissi yaratır. Ayrıca ilerleyen zamanlarda sürekli planlarınıza sadık bir şekilde hareket ettiğinizden dolayı zaman yönetimi konusunda uzmanlaşırsınız.
Hayatınızda neyin strese sebep olduğunu anlamanıza ve bunlarla savaşmanıza yardım eder. Kendini gergin hissettiğiniz an hemen günlüğünüze not alın. Düzenli bir şekilde yazmaya devam ettiğinizde neden bu baskıyı hissettiğinizi daha net bir şekilde anlayabilirsiniz. Notlarınızı alırken başınıza gelen olayı ve bu olayı yaşadığınızda hissettiklerinizi yazmayı unutmayın.
Sigara içmek, alkol ve uyuşturucu kullanmak gibi sağlıksız alışkanlıklardan uzak durun. Bu tip alışkanlıklar edinmek sizin üzerinizdeki baskıyı azaltmaz aksine seviyesinin artmasına neden olur. Miskinlikten, uyuşukluktan kurtulun, yeterince uyumaya özen gösterin, sosyal çevrenizle iletişim halinde olun.