Uzman Psikolog Ayben Ertem strese bağlı ağrılarımızı azaltarak, yaşam kalitemizi yükseltmemiz için pratik ve etkili önerilerde bulunuyor.
Bir bebeğin doğması, sevilen birisinin ölümü, kariyer değişiklikleri, evlenme, boşanma gibi büyük yaşam olaylarında stres yaşanması kaçınılmazdır. Ancak Uzman Psikolog Ayben Ertem, ağrıların özellikle de baş, boyun ya da sırt ağrılarının yalnızca bu önemli olaylarda tetiklenmesinin gerekmediğini, günlük olaylarda da bizi rahatsız eden, sinirlendiren birtakım şeylerin de bu ağrıları tetikleyebileceğini belirtiyor. “Örneğin kaybettiğiniz bir şeyi aramanız, trafikte sıkışıp kalmanız, işyerindeki bazı rahatsızlıklar sizi tüketebilir ve birdenbire başınızın ya da herhangi bir yerinizin ağrımasına sebep olabilir. Kaslarınızı gererseniz, dişlerinizi sıkarsanız ve omuzlarınızı sertleştirirseniz baş, boyun ve sırt ağrıları daha da kötüleşebilir” diyen Ertem, günlük stresi ortadan kaldırmamızın imkansız olduğunu ancak bizim bu stresi kontrol altında tutabileceğimizi ve ağrıları önleyebileceğimizi vurguluyor.
Rahatlama tekniklerinin ağrıları ve stresi azaltmada önemli olduğunu, müzik dinlemek, dans etmek, konsere, sinemaya gitmek, spor faaliyetleri, kitap okumak, evcil hayvan beslemek gibi zevk alacağınız aktivitelerin de yardımcı olabileceğini hatırlatan Ertem, gün içerisinde çok yoğun dahi olsanız kendinize bir 15 dakika ayırmanızı ve meditasyon, yoga, biofeedback, nefes alma teknikleri gibi rahatlama tekniklerini uygulamanızı öneriyor.
Ertem, stresle başa çıkmak için bunların dışındaki önerilerini ise şöyle sıralıyor:
- Günlük yaşamımızın içine bazen bir sürü şeyi aynı anda sığdırmaya çalışırız ve bu da bizi strese sokar. Kendinize hangilerinin daha öncelikli ve önemli olduğunu, hangilerinin bekleyebileceğini sorarsanız ve bazı şeyleri dışarıda bırakırsanız bu sizi biraz olsun rahatlatacaktır. Bazen hayır demekte bir sakınca olmadığını kendimize hatırlatmamız lazım.
- Bazen içinden çıkılmaz durumlarla karşılaştığımızda yardım istemekten kaçınmamalıyız. Bu bir aile bireyi ya da arkadaş olabileceği gibi onların yetersiz kaldığı daha profesyonel bir destek gerektiğinde de kaçınmayın ve bir terapistten yardım alın.
- Zamanı iyi kullanın. İş yerinde ve evde yapılacaklar listesi oluşturmakta fayda var. Hem evde hem iş yerinde başkalarının yapabileceği işleri delege edin. Büyük çaplı işleri küçük parçalara bölün, son dakikaya bir şeyleri bırakmayın. Gerekirse “her işi ben yapmalıyım” yerine “yardım alabilirim” demeyi tercih edin.
- Yapılacaklar listesi oluştururken çok katı olmayın her zaman gün içerisinde farklı bir şeyler olabileceğine dair hazırlıklı olun. Planlarınızı biraz esnek tutmaya çalışın. Özellikle esneklikten hoşlanmayan ve planlarının dışında bir şeyler geliştiğinde strese giren kişiler için katı liste oluşturmamak önemlidir.
- Kontrol edemeyeceğiniz şeyler için endişelenmemeye çalışın. Kendinizi “Bunu yapamam” diye zorlamak yerine “zor olacak ama elimden geleni yapacağım” demeye çalışın. Stresli durumlarda negatif düşünceleri pozitif düşüncelerle değiştirmeye çalışın. Eğer negatif düşünceler sürekli oluyorsa ve bunu pozitif düşüncelere çevirmekte zorlanıyorsanız psikoterapiden faydalanabilirsiniz.
- Gün içerisinde çok çalışıp bunaldığınızda, zihninizi boşaltmak için kendinize biraz zaman aralığı verin. Oturduğunuz yerde gerinme esneme hareketleri yapabilir, oturduğunuz yerden kalkıp yürüyebilir ya da enerjinizin tekrar yerine gelmesi için ayağa kalkıp sol dirseğinizi sağ dizinizle ve daha sonra tersini yaparak birkaç dakika zıplayabilirsiniz. Bunu yapmak tekrar enerjinizi elde etmenizi sağlayacaktır. Bir başka önerim de sakin bir ortam bulup 15-20 dakika gevşeme egzersizleri yapmaktır. Kendinizi sakin huzurlu bir ortamda hissedip yavaş ve derin nefes almak ve hatta bunları yaparken telefonla kullanılan birtakım biofeedback sensörlerinden faydalanabilirsiniz. 15 dakika bu sensörlerle gevşeme yaptıktan sonra işinize geri dönebilirsiniz.
- Meyve, sebze, balık ve tam tahıllı besinlerin ağırlıklı olduğu bir beslenme şekli size enerji verdiği gibi stresinizi de kontrol altında tutmanızı sağlayabilir.
- Bir başka önemli nokta da uykudur. Yetersiz uyku stresle baş etmenizi engelleyebilir. Tabii çoğu zaman yüksek strese bağlı uyku problemleri gözüküyor ama bu bir kısır döngü çünkü yetersiz uyku vücudu daha fazla strese maruz bırakıyor ve adrenalin ve kortizon salınımını tetikliyor. Bu da kişiyi gün içerisinde daha çok strese sokuyor, gece tekrar uykusuz kalıyor gibi bir kısır döngü düşünelim dolayısıyla uykumuzu ne kadar iyi alırsak stresle baş etmek daha kolay olabilir.
- Mizah, eğlenmek, şaka yapmak, gülmek, güldürmek stresi azaltmakta bir başka yoldur. Kahkaha attığınız zaman vücudunuzda endorfin hormonları salgılanır ki bu da “mutluluk hormonu” olarak bilinen bir hormondur çünkü kendimizi iyi hissetmemizi ve pozitif bir tutum içerisine girmemizi sağlar. Vücutta herhangi bir ağrı olduğunda morfin ya da opiat benzeri etki gösteren endorfin salgılanır ki vücuda daha az ağrı ve rahatsızlık hissi versin. Komik filmler ya da stand up gösteriler kahkaha atmanızı ve kendinizi iyi hissetmenizi sağlatabilir.
- Özellikle baş ağrılarında düzenli egzersizin önemi büyüktür. Bununla ilgili çok sayıda çalışma yapılmıştır. Tabii egzersizden kastımız ani ve yoğun yapılan egzersizler değildir çünkü bunlar ağrıları daha fazla arttırabilir. Hafif idmanlar, yürüyüşler, egzersizler ağrıları ortadan kaldırabilir. Egzersiz yaparken de endorfin salınımı oluyor, bu da kendimizi iyi hissetmemizi sağlatıyor.
- Sürekli sigara içmek, gün içerisinde fazla sayıda kahve, çay tüketmek, her akşam alkol tüketmek stresinizi o an hafifletiyor gibi gözükse de aslında arttıran faktörlerdir dolayısıyla bunları çok fazla tüketmekten uzak duralım.