Mersin’in Tarsus ilçesinde yaşayan 44 yaşındaki Songül Kent, duyarlı davranışı sayesinde felç geçirmekten kurtuldu.
2 çocuk annesi ev hanımı Songül Kent, evde su şişesini tutamayıp yere düşürünce sağlığında bir sorun olduğunu düşündü. Sol kol ve ayağında da hafif bir uyuşukluk hisseden Kent, hemen Medical Park Tarsus Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Özgür Ünal’a başvurdu. Beyin MR’ı isteyen Dr. Ünal damar tıkanıklığı bulguları görünce, radyoloji birimi tarafından dobler incelemesi yapılmasını istedi. İncelemede beyni besleyen, sağ taraftaki ana damarda (şah damar) tıkanma belirlendi. Bunun üzerine Songül Kent, Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Kerem Yay’a yönlendirildi.
BEYNE 17 DAKİKA KAN GİTMEDİ
Op. Dr. Kerem Yay ve ekibi tarafından yapılan ameliyatla, Songül Kent’in şah damarından toplam uzunlukları 6 santimi bulan ve 10 gram ağırlığında pıhtı çıkarıldı.
Toplam 1,5 saat süren ameliyat sırasında, Songül Kent’in beynine 17 dakika kan gitmedi. Zorlu ameliyatın ardından 4 gün kontrol altında tutulan hasta taburcu edildi.
Op. Dr. Kerem Yay, “Bu büyüklükteki pıhtıya çok nadiren rastlanır. Hele bu yaşta olması, ‘milyonda bir’ diyebileceğimiz kadar nadir gördüğümüz bir durum. Şah damar yüzde 99 tıkanmıştı. Hastamız duyarlı davranıp gelmeseydi, büyük ihtimalle bir süre sonra felç geçirecek ve yatalak kalacaktı” dedi.
“VÜCUDUMU DİNLEDİM”
Büyük bir tehlike atlatan Songül Kent, hastalık hastası olmadığını ancak sağlığı konusunda her zaman duyarlı davrandığını söyledi.
Kent, “Elimden su şişesini birkaç kez düşürünce vücudumu dinledim. Uyuşma ve güçsüzlüğü hissedince hemen hastaneye gittim” dedi. Songül Kent’in durumunu teşhis eden Nöroloji Uzmanı Dr. Özgür Ünal ise vücuttaki uyuşmaların mutlaka önemsenmesi gerektiğini söyledi. Dr. Ünal, “Gelip geçici bile olsa kol ve bacaklarda ya da vücudun bir tarafındaki uyuşma ve güçsüzlükler için hastaneye başvurmak gerekiyor. Özellikle ani başlayan ve vücudun bir tarafını utan uyuşma ve güçsüzlük, felç belirtisi olabilir” diye konuştu. (İHA)
_
FELÇ_
Felç, paralizi veya pleji, sinirlerin ya da kasların bozukluğundan ileri gelen hareketsizlik ya da hareket azalması. Felcin aşırı durumunda hasta, vücudunun bir yarısını ya da tamamını oynatamadığı gibi, tam bir bilinçsizlik de gösterir; yanı sıra duyu eksikliği de vardır. Ağır olgularda hasta en çok kırksekiz saat yaşar. Bir süre bilinçsiz ve hareketsiz kaldıktan sonra yavaş yavaş iyileşen olgular da vardır.
Hareketi sağlayan sinirlerin merkez nöronları ve çevre nöronları diye ikiye ayrılması nedeniyle felçler de "merkezsel felçler" ve "çevresel felçler" diye ikiye ayrılır.
_
Merkezsel felçler: Merkezsel felçlerde, kas gücünün azalması ya da yok olmasıyla birlikte kaslarda aşırı gerginlik, kemik kiriş reflekslerinde artma görülür. Bu gibi felçlere "kasınmalı felçler" denir._
_
Çevresel felçler: Çevresel felçler, omuriliğin ön boynuzlarında, omurilik köklerinde, sinir ağlarında ya da sinirlerde ortaya çıkan bir bozukluktan ileri gelir._
Kimi kas hastalıklarının neden olduğu felçlerde ise sinir sistemi sağlam kalmakta, yalnızca kaslarda bozukluk olmaktadır.