Şubatçılardan Duvaklı eylem

Öğretmenler eylemde değil dersliklerde olmalı.

Şubatçılar diyince aklınıza başka çağrışımlar geliyordur hemen.

Ama bu bildiğimiz Şubatçılar ya da Şubat dizisi değil.

Şubatçılar. Kendilerini 2013 Şubatçılar Grubu olarak adlandıran

atama bekleyen öğretmenlerin grubu.

Şubat ayında ya da daha erken bir tarihte ek öğretmen ataması yapılaması gerektiğini savunan grubun 40 binin üzerinde üyesi var ve bu grubun büyük çoğunluğunu ataması yapılmamış öğretmenler oluşturuyor.

Sosyal medyada bir araya gelen bu grup her mecraya seslerini iletmeye çalışıyor.

Parti, parti, sendika, sendika, il, il demeden hemen her kuruma ve kuruluşa ulaşmak, zaman zamanda etkili eylemler yaparak çeşitli illerde seslerini duyurmak var olduklarını hissettirmek için çaba sarf ediyorlar.

Reklam
Reklam

En son eylemlerini de önceki gün İzmir’de gerçekleştiren bu öğretmenlerimiz “Okuduk, okuduk, okutamadık, İzmir öğretmenine sahip çık” sloganları atarak 100 kişilik bir grupla İzmir Büyükşehir Belediyesi Binası önüne kadar yürüdüler. Kullandıkları siyah duvaklarla da bir sorunlarına dikkat çekmek istediler.

İzmir öğretmenine sahip çık diyordu bu öğretmenlerimiz İzmir’de. Böyle söylerken aslında İstanbul, Ankara, Adana, Ağrı… Hepimizin sahip çıkması gerektiğinin bir haykırışıydı.

Atanamayan binlerce öğretmen adayı. KPSS mağduru.

Şehrin siyasetçileri sempatik olmak adına, ekonomiyi canlandırmak adına bulundukları şehre eğitim fakülteleri açmanın telaşında öğretmen adayları alırken bu çocukların bugün ki haykırışlarına bile isteye zemin hazırladılar. Ardından bir KPSS çıkardılar o da yetmedi sıra bekleyen bu işin okulunu bitirenleri almak yerine ücretli öğretmenlik adı altında alakasız branşlardan insanlara çocuklarımızı emanet ettirdiler.

Reklam
Reklam

Ve gelinen noktada binlerce mezun, kadro yetersizliği, boş dersler, öğretmensiz okullar, branşsız kadrolar, atama bekleyen mezunlar ama onların yerine giden alakasız insanlar.

Nereden tutsanız elinizde kalacak bir tablo.

Türkiye’nin gerçek anlamda bir öğretmen açığı var bir o kadar da atama bekleyen öğretmeni var ama birbirini dengelemeyen bu tabloya yeni mezunlar ekleyerek aynı çileye ortak eden birde sistemimiz var.

Başbakan’ın yaptığı açıklamaya göre 120 bin öğretmen açığımız var.

Ancak sistemin hantal yapısı bu açığı kapatamıyor. Çünkü yıllardır köklü çözüm yerine geçici çözümler üretiliyor. Sorunun geldiği yer bu hükümetle de başlamıyor. Dünden bugüne gelen öğretmenlerimize ve eğitime biçilen değerin kara tablosu.

Bugün sosyal medya aracılığıyla biraya gelmiş bu öğretmenlerimizin hepsinin farklı hikâyeleri ama tek amacı var. 2013 atamasında haklarını kazanmak.

Diyelim ki hepsi atandı olmaz ya diyelim ki oldu. Peki, sonra gelenler, ondan sonra ve daha sonra gelenler aynı acılara ortak olmayacaklar mı?

Reklam
Reklam

Yani demem o ki KPSS denilen sistemde, bunca açılan eğitim fakültesi de açılan kadro sayısı da birbirleriyle örtüşmezken bu sorun kangrene dönüşmeden masaya yatırılıp köklü çözüm getirilmek için neden uğraşılmıyor?

Öğretmen fakültelerine öğrenci alınırken bir sınır neden konmuyor?

Alınacak kadro sayısına göre mezun olacak öğretmen belirlense, KPSS denilen sınavın içinde yıpratılmasa gelecek kaygısı taşımadan hayata hazırlansalar, sapla samanın birbirine karıştığı bu sistemin acısını herkes yaşamasa.

Bu acı sadece atama bekleyen öğretmenlerin acısı değil, onları okutan anne babalardan tutunda bizlerin okullara gönderdiğimiz çocuklarımıza kadar hepimizin acısı.

Eğitimi sağlam olmayan bir toplumun bireyleri de sağlam olamaz.

Sadece öğrenim görmüş bir nesille öğretmen olup olmadığını bilmediğimiz insanların yetiştireceği bir toplumdan ne bekleyebilirsiniz?

Çok uzun yıllardır ortada olan bu sorunu artık konunun uzmanlarının el atma zamanı geldi de geçiyor.

Biraz daha ötelemek, geçici çözüm üretmek yaranın iğleşmesini değil daha da derinleşmesini sağlamaktan öteye gitmeyecektir.

Reklam
Reklam

Bu yüzden konuşmayı bırakıp artık icraata geçseniz hepimizin yararına olacaktır. Köklü çözüm belli önümüzdeki yıldan itibaren eğitim fakültelerine öğrenci alımı askıya alınsın. Atama bekleyen öğretmenler, öğretmen bekleyen okullar birbirini tamamlayana kadar bir periyot belirlensin. KPSS denilen ne işe yaradığı belli olmayan sınav öğretmenler için kaldırılsın. Sonrasına da bir model geliştirilip hayata geçirilsin.

Ücretli öğretmen adı altında uygulanan sistemde heba etmeyelim bu beyinleri.

Çünkü eğitim ve sağlık bir ülkenin gelişmesinin göstergesidir.

Bunu artık tekrarlamanın anlamı da yok. Yetkilerin hepimizden daha iyi bildiğinden eminiz.

Bu öğretmenlerimizi sokaklarda eylemlerde değil dersliklerde görmek istiyoruz. Onlarda sokaklarda olmaktan memnun değillerdir eminim.

Ve son not sosyal ağlarda seslerini duyurmaya çalışan bu öğretmenlerimize destek için twitter’da #SUBATCİLAR yazmayı unutmayalım… Gözden ırak olunca çabuk unutulmaması hep akılda kalmasını sağlamak için.

oyatekin@gmail.com

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz