ORDU (İHA) - Ordu'da 30 Temmuz'da düzenlenen fındık mitinginin ardından gerçekleştirilen yol kesme eyleminde kalabalığı dağıtmadığı gerekçesiyle İl Emniyet Müdürü Rıdvan Güler'i görevden aldırttığı iddia edilen son günlerin olay adamı AK Parti Ordu Milletvekili Enver Yılmaz, "Emniyet müdürü emre itaatsizlikten görevden alındı. Ben kendisine bir emir vermedim" açıklamasında bulundu.
Ordu'da yayın yapan ORT TV'de Taner Aksoy'un hazırlayıp sunduğu programa katılarak soruları cevaplandıran AK Parti Ordu Milletvekili Enver Yılmaz, İl Emniyet Müdürü'nün görevden alınmasında kendisinin bir girişimi olmadığını, kararın tamamen Başbakan ve İçişleri Bakanı tarafından verildiğini söyledi. Fındık mitingi sırasında Ordu Valisi Said Vakkas Gözlügöl'ün makamında olduğunu, burada yerel bir TV'nin canlı yayınından eylemi takip ettiklerini, bilgi almak için Emniyet Müdürü'nü aradığında Ordu dışından gelen kadınlı-çocuklu 150-200 kişilik grubun ana yolu kapatma girişiminde bulunduğunu öğrendiğini belirten Yılmaz, şöyle konuştu:
"Bu sırada vali kendisine kalabalığı dağıtması talimatını verdi. Ancak saat 14.00 gibi baktık süreç devam ediyor ve kalabalık giderek artıyor. Eylem 4. saatine girdiğinde milletvekili arkadaşlarımız aramaya başladı. Giresunlu milletvekili arkadaşlarımız araç kuyruğunun Bulancak'a, Samsunlu arkadaşlarımız ise Terme'ye kadar uzadığını söyledi. Bu sırada emniyet müdürünü aradım. Bana 'Vekilim eylem devam ediyor. Valinin emrine rağmen açmıyorum, açamıyorum' dedi. Ben de emri yerine getirmesi gerektiğini, ortada Anayasal bir suç olduğunu, ayrıca Türk Ceza Kanunu'na aykırı hareket edildiğini söyledim. Kendisine kesinlikle talimat ve emir vermedim. Görüşmemiz nezaket çerçevesinde olmuştur. Daha sonraki görüşmemizde ise 'Gelin siz açın' dedi. Ben de 'Emniyet Müdürü veya kolluk kuvvet ben değilim. Siz görevinizi yapmıyorsunuz, valinin emrini dinlemiyorsunuz' dedim. Bu sırada telefon kapandı. Bunun üzerine İçişleri Bakanı ve ardından sayın Başbakanımız ile bir görüşmemiz oldu. Olayları dakika dakika Başbakanımız'a izah ettim. Sayın Başbakanımız, İçişleri Bakanı ve Jandarma Genel Komutanı ile görüştü. Daha sonra bir panzerden su sıkmak suretiyle kalabalık dağıtıldı ve yol açıldı. Emniyet Müdürü, Türkiye Cumhuriyeti'nin protokolünde 2. sırada bulunan Başbakan'ın, bakanın, hatta valinin emrini yerine getirmemiş ve görevden alınmıştır. Bu durumda değil Rıdvan Güler, hangi emniyet müdürü olursa olsun akıbeti aynı olurdu. Düşünün ki uluslararası standartlara haiz, Türkiye açısından önemli bir kavşak, 9 ilin ve sayısız ilçenin tek ulaşım noktası olan bu yolun 10 saat kapalı tutulması ne demektir? Hangi demokratik ülkede polisin olduğu bir yerde uluslararası bir yol 10 saat kapatılıyor? 10 saat sonra bir panzerden su sıkılması suretiyle dağıtılan kalabalık, eylemin 15. dakikasında, yarım saatinde veya olmadı birinci saatinde dağıtılamaz mıydı? Burada yolu kapatanların değil, o yolu açmayanların sorumluluğu vardır. Emniyet Müdürü'nün görevden alınmasının tek sebebi emre itaatsizliktir. Hayat devam ediyor. Devlette devamlılık esastır. Bir müdür gider, yenisi gelir".
"BÜTÜN SORUMLULUK FİSKOBİRLİK'İN" Görevden alınan Rıdvan Güler hakkında eski Vali Kemal Yazıcıoğlu'nun referans ve tavsiyeleri oluğunu, bu sebeple kendisine karşı her zaman muhabbet duyduklarını, hatta vekaleten sürdürdüğü görevini asalete çevirmek amacıyla hazırlanan kararnamenin Cumhurbaşkanlığı'ndan döndüğünü belirten AK Parti Milletvekili Yılmaz, Güler'in Ordu'ya atandığında, 'Bu müdür buraya gelemez' diye ortalığı inleten bir siyasi parti il başkanının şimdi aynı müdürün arkasından ağlamasını anlamakta zorlandığını ifade etti.
Tüm bu olayların ana kaynağının FİSKOBİRLİK olduğunu, bu kurumun fındığı politize ederek kamuoyunu yanlış yönlendirdiğini savunan AK Parti'li Yılmaz, şunları kaydetti:
"Geçen sezon başında kendilerine 5.5- 6.5 YTL arasında fiyat açıklamasının piyasa şartlarına göre uygun olacağını belirttik. Ancak kendileri 300 milyon YTL paraları olduğunu, 200 milyon YTL banka kredisi alacaklarını ayrıca fındığın tamamını satın alacaklarını söylediler ve 7.2 YTL fiyat açıkladılar. Bu arada Devlet Fiyat İstikrar Fonu'ndan kredi istemeyeceklerine ilişkin T.C. Yeniden Yapılandırma Kurulu ile protokol imzaladılar. Ancak görüldü ki, bu işi profesyonelce yapamıyorlar. Dikkat edin, Türkiye'de 16 tane birlik var ve bunların içinde devlete borcu olmayan tek birlik FİSKOBİRLİK'tir. Buna rağmen her fırsatta fındıktan şu kadar döviz geliri elde ediyoruz dediğimiz o ihracat rakamları içerisinde FİSKOBİRLİK'in bir kuruşluk katkısı yoktur. İhracata bir kuruş katkısı olmayan, fındığı böylesine politize eden bir kurumun, bu meydana gelen olaylarda sorumluluğu olmadığı iddia edilemez".
Fındık mitinginin fiyatlara bir katkısı olmadığını belirten Yılmaz, FİSKOBİRLİK'in genel kurul kararını almasıyla fiyatların bir anda 2.5 YTL'den 2.8 YTL'ye çıktığına da dikkat çekti.
Üreticilere seslenen ve yeni fındık sezonu için hükümetin yaptığı çalışmayı bir süre sonra kamuoyuyla paylaşacağını açıklayan Enver Yılmaz, bu çalışmanın sonucunda fındık fiyatının artacağını, üreticinin rahatlayacağını söyledi. Yılmaz, "Şu anda burada paylaşmayı uygun bulmuyorum. Ancak fındığın pazara indirildiği günlerde hükümetimiz bu konuyu kamuoyuyla paylaşacaktır. Fındık konusunda beklentilere uygun bir politika izlenecektir. Bugün konuşanların o gün konuşmayacağını hatta teşekkür bile edemeyeceklerini biliyorum. Bakalım fındık 7 milyona yükseldiğinde bu organizasyonu (mitingi) yapanlar aynı organizasyonla hükümete teşekkür edecekler mi" dedi.
Programda sürdürülen hizmetler hakkında da bilgiler veren AK Parti'li Yılmaz, Ordu'nun yıllardır hasretle beklediği hizmetlere tek tek kavuştuğunu söyledi. Karayolunun bitirildiğini, Bolaman-Perşembe çevre yolunun bitmek üzere olduğunu, halen Çambaşı'nda olan doğalgazın yaklaştığını, toplu konut projesinin ihalesinin yapılacağını, dereyolunun hızla ilerlediğini, tüm köylerin içme suyu ve yollarının KÖYDES Projesi kapsamında gerçekleştirileceğini anlatan Yılmaz, Türkiye-İsrail Dostluk Grubu'nun yönetim kurulu üyesi ve sözcüsü olduğunu da hatırlatarak, tüm görevlerinden ve üyeliğinden 3 Ağustos 2006 akşamı istifa ettiğini de sözlerine ekledi.