Suda doğum, son yıllarda oldukça popüler doğum yöntemlerinden biridir. Peki suda doğumun avantajları nelerdir, kimler suda doğumdan uzak durmalı? Merak edilen soruların cevabını Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Perinatolog Doç. Dr. Sevtap Hamdemir Kılıç verdi.
Suda doğum uzun yıllardır uygulanıyor
Kayıtlı ilk suda doğum 1803 yılında Fransa'da uzamış bir eylem nedeniyle yorgun düşen bir kadının doğumunu kolaylaştırmak amacıyla sıcak su dolu bir küvete girmesiyle gerçekleşmiştir. Sıcak su içinde yatarak oluşan gevşeme ile doğum sancılarını azaltmak, yıllardır uygulanan uygulamaydı.
1970'lerde yeniden gündeme gelen özellikle Rusya ve Fransa'da başlayan suda doğum akımı 1980 ve 1990'larda İngiltere, Kanada ve diğer Avrupa ülkelerinde de yaygınlaştı. 1983 yılında Lancet'de yayınlanan bir makale, konunun İngiltere ve kıta Avrupa'sında popüleritesini artırdı. İngiltere'de Royal College of Obstetricians and Gynecologists konuyla ilgili olarak olumlu görüşlerini çeşitli tarihlerde tıp dünyasına açıkladı.
Suda doğumun anneye sağladığı faydalar nelerdir?
Suda doğum, anneye suyun getirmiş olduğu gevşeme hissi nedeniyle daha rahat ve ağrısız olarak doğum sürecini yaşamasına yardımcı olmaktır. Hastanın içinde bulunduğu suyun sıcaklığı damarları gevşetmekte ve rahme giden kan akımı artırmaktadır, bu yolla vücuttaki diğer kasların gevşemesi sağlanırken rahmin kasılmaları daha etkili ve kuvvetli olmaktadır, damarların gevşemesi yoluyla artan oksijen bebeği rahatlatır. Gevşemiş olan vajenin ağzı suyun etkisi altında bebeğin çıkışını daha rahat hale getirebilir. Gevşek olan perineal kasların doğumda yırtılması olasılığı azalabilir. Suda doğum ile ilgili yapılan çalışmalarda güvenilirliği değerlendirilmiştir. Suda doğan bebeklerle ilgili en kapsamlı çalışma Tookey ve arkadaşları tarafından yaklaşık 4000 hastada yapılan çalışmalarında normal karada doğan bebeklerle benzer riske sahip olduğu izlenmiştir.
Herkes suda doğum yapabilir mi?
Genital uçuk gibi genital bölgede herpetik viral enfeksiyonu olanlar, bebeğin makat doğum şekilleri, çoğul gebelikler, erken doğumlar, pre-eklampsi (gebelik zehirlenmesi) veya şeker gibi hastalıkları olanlar, bebeğinde gelişme geriliği saptananlar, doğum sırasında bebeğin kalp atışlarında bir oksijen azlığı şüphesi olan NST'de kalp atışı düşen bebekler, doğumda bebeğin kakasını yoğun mekonyumun görüldüğü durumlarda önerilmemektedir.
Su sıcaklığı insan vücut ısısını geçmeyecek şekilde planlanmalıdır. Vücut ısısı olan 37 derece su ısısı olarak ideal bir derecedir.
Doğum havuzunun temizliği çok önemli!
Doğum eylemi sırasında kullanılan su amniotik sıvı, kan, idrar ve bazen gaita ile kirlenir. Kirli su bebeğin ve annenin doğum sonrası enfeksiyon riskini artırabilir. Bu nedenle eylemin gerçekleştiği doğum havuzu belli aralıklarla değiştirilmeli, zaman zaman oluşan doğal atıklar temizlenmelidir.
Suyun sıcaklığı ve bebeğin başının suyun içinde olması nefes alma refleksini engeller. Ancak bebeğin soğuk bir suya doğması nefes alma refleksini tetikleyeceği için su sıcaklığı çok iyi değerlendirilmelidir.