Suikastçi polis Mevlüt Mert Altıntaş'ın ailesi ve yakınları konuştu

Rus Büyükelçisi Andrey Karlov'a suikast düzenleyen polis Mert Mevlüt Altıntaş'ın ailesi ve yakınlarından çok konuşulacak açıklamalar geldi.

Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov'a düzenlenen suikasta ilişkin soruşturmada, olayın gerçekleştiği geceden bu yana Aydın Emniyeti'nde gözaltında bulunan Mevlüt Mert Altıntaş'ın ailesinden 6 kişi önceki geceyarısı serbest bırakıldı ve Söke'de ikamet eden aile kayıplara karıştı. Yakınları da suikastçi Mevlüt Mert Altıntaş'ın cenazesini almak istemedi. 3 gece gözaltında kalan annesi ve babasının telefonlarına ulaşılamazken, ailenin emniyetteki sorgusuyla ilgili detaylar da ortaya çıktı.

"KENDİ HALİNDE BİRİ..."

Reklam
Reklam

Altıntaş’ın babası İsrafil Altıntaş, annesi Hamidiye Altıntaş, üvey kız kardeşi Seher Altıntaş ile dayıları Hüseyin Furuncu, HASAN Furuncu ve yengesi Sevinç Furuncu, Aydın Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ndeki sorgularının ardından serbest bırakıldı. Polis memurunun 2 gün boyunca gözaltında tutulan yakınlarının, telefon görüşmeleri, internet üzerindeki yazışmaları ile banka hesaplarının incelendiği öğrenildi. Yakınlarının ifadelerinde Altıntaş’ın herhangi bir örgütle bağlantısı olmadığını, kendi halinde biri olduğunu anlattıkları belirtildi.

AİLESİNE 30 SORU YÖNELTİLDİ

Emniyette Altıntaş'ın annesi Hamdiye, babası Esrafil Altıntaş ve ablası Seher Ö. (Özeroğlu) ile iki dayısı ve yengesine 30'a yakın soru yöneltildi. Soruların genellikle FETÖ soruşturmalarındaki sorulara benzer olduğu, bunun yanı sıra olay ve Mevlüt Mert Altıntaş'ın arkadaş çevresi, bağlantılarıyla ilgili olduğu, ifadelerinde oğullarının bağlantılarını bilmediklerini anlattıkları, sadece okuldan yakın görüştüğünü bildikleri bazı arkadaşlarının ismini verdikleri belirtildi.

Reklam
Reklam

"ŞEHİT OLDUĞU HABERİNDEN KORKUYORDUK, VATAN HAİNİ ÇIKTI"

Altıntaş’ın İzmir’de yaşayan amcasının oğlu B.A.'nın “Şehit olduğu haberinden korkuyorduk; vatan haini çıktı” dediği, annesi Hamidiye Altıntaş’ın ise saldırıyı öğrenince oğlunu aradığı ama ulaşamadığı öğrenildi. Ailesi ifadesinde polis memuru Sercan B'nin adını verdi.

Suikastçı Altıntaş ile 8 yaşına kadar birlikte büyüdüklerini söyleyen amcasının oğlu B.A., “Daha sonra amcamlar taşındı ve İzmir’den taşınınca fazla görüşemedik. Geçen yıl düğünüme amcam ve yengem geldi ama Mevlüt yoktu. İzmir’e polis okuluna geldiğinde yemeğe davet ettik ama her zamanki gibi ‘İşim var, okul izin vermiyor, geç oldu’ gibi mazeretler ileri sürdü. Polis okuluna başladığında Mevlüt’ün namaz kılmaya başladığını duyduk. Beşiktaş’taki, Kayseri’deki bombalı saldırılardan sonra onun için endişelendik, merak ettik. Telefonla aradık. Şehit olduğu haberinden korkuyorduk, Vatan haini çıktı. Arayınca, ‘Kapat, işim var’ diye savuşturuyordu. Ben de yengeme ‘Mevlüt’e söyle, kendine dikkat etsin’ dedim.”

Reklam
Reklam

"HARBİDEN VATAN HAİNİ ÇIKTI P..."

Altıntaş’ın en son 8 Eylül’de kendisini arayıp evliliği için “Hayırlı olsun” dediğini ve bir daha görüşmediklerini söyleyen B.A., şöyle devam etti:

“FETÖ’cü diyorlar. Bizim FETÖ ile işimiz olmaz. Ben 15 Temmuz gecesi sokaklara çıkıp hainlere karşı yürüyüş yapmış biriyim. Televizyonda saldırıyı duyunca şok oldum. Olaydan sonra amcamı ve yengemi arayıp sormadım; sormam da... Bizler Atatürkçü aileyiz. Babam, Mevlüt’ün yaptıklarını duyunca bana dönüp ‘Harbiden vatan haini çıktı p..’ dedi.

"GALİBA BİZİ ALMAYA GELDİLER"

Saldırgan Altıntaş’ın Söke’deki yakınları, anne Altıntaş’ın oğlunun suikast yaptığını akrabalarının telefonu üzerine televizyondan öğrendiğini anlattı. Hamidiye Altıntaş’ın, “Bu benim oğlum. Ne yapmış? Nasıl olur, birini öldürebilir? Bunu ona kim yaptırdı?” dediği kaydedildi. Suikast sırasında anne Altıntaş’ın telefonla oğlunu aradığı ancak ulaşamadığı kayıtlarda tespit edildi. Annenin, gözaltı öncesi evin kapısının çalınması sırasında da “Galiba bizi almaya geldiler” dediği öğrenildi.

Reklam
Reklam

O İSMİ VERDİLER

Mevlüt Mert Altıntaş'ın annesi Hamdiye Altıntaş ve babası Esrafil Altıntaş'ın ifadelerinin ayrıntıları da ortaya çıktı. Baba Altıntaş, oğlunun Ankara'daki ev arkadaşı Sercan B. ile yakınlaştıktan sonra davranışlarında değişiklik yaşandığını söylediği öğrenildi. Oğlunun İzmir Rüştü Ünsal Polis Meslek Yüksekokulu'nu kazandıktan sonra Sercan B. isimli öğrenciyle samimiyet kurduğunu dile getiren baba Altıntaş, "Benim bildiğim kadarıyla herhangi bir terör örgütüne, bir cemaate veya dini gruba mensup değildir. Ancak polis olduktan sonra ibadetlerine daha düşkün olmaya, içine kapanmaya ve sessizleşmeye başladı. İzmir'de polis okulunda okuduğu esnada en samimi arkadaşı Sercan B. isimli şahıstı. Hatta polis okulundan mezun olurken seçme imkanın varsa İzmir'de kalmasını söylememe rağmen Sercan'ın Ankara'ya gitmesinden dolayı Ankara'yı seçmiş, bu şahısla Ankara'da aynı evde kalmışlardır" şeklinde ifade verdi.

Reklam
Reklam

ANNE ALTINTAŞ'IN OLAYI DUYDUĞU AN VERDİĞİ TEPKİ

Anne Hamidiye Altıntaş'a "Mevlüt Mert Altıntaş'la ne zaman görüştükleri, olayla ilgili kendilerine bilgi verip vermediği ya da imada bulunup bulunmadığı, herhangi bir terör örgütü, dini grup ve cemaatle bağlantısının olup olmadığı" soruldu.

Anne Altıntaş, saldırının olduğu gün saat 16.30 sıralarında oğlunun aradığını belirterek, ifadesini şöyle sürdürdü:

"O ara misafirlikte idim. Kendisi bana 'anne ne yapıyorsun' diye sordu. Ben de misafirlikte olduğumu, müsait olunca kendisini arayacağımı söyledim. 'Tamam anne Allah'a emanet ol, hakkını helal et' diyerek telefonu kapattı. Eve gelince, ailemle birlikte yemek yedik. Aradığımda Mevlüt'ün telefonuna ulaşılamıyordu. Bu esnada saat 19.30 gibiydi. Sonra Ankara'da oğlumun daha önceki evde birlikte kaldığı, Çevik kuvvette polis memuru olan Sercan B.'yi aradım ancak Sercan telefon çalmasına rağmen bana cevap vermedi."

"CENAZESİ KİMSE ALMAK İSTEMİYOR"

Altıntaş’ın Söke’deki akrabaları, cenazeye sahip çıkmayacaklarını söyledi. Akrabaları, “Birileri bunu ‘Kahraman olursun’ diye kandırmış galiba. Ülkesine ihanet edenden kahraman olmaz. Vatanına ihanet eden bizlere ihanet etmiş sayılır. Anne ve babasının fikrini bilmiyoruz, ama onlarca akrabası olarak onun cenazesine katılmayacağız. Hainlerin cenaze namazı kılınmaz” diye konuştu.

Reklam
Reklam

Ailenin avukatı İlker Üstündağ, Hürriyet'e yaptığı açıklamada, emniyette verdikleri ifadelerle ilgili şu bilgileri paylaştı:

"İFADELERİNDE ONUN YAPTIĞINA İNANMADIKLARINI SÖYLEDİLER"

"Her Türk ailesi gibi normal hatta iyi düzeyin biraz altında bir aile. Çocuklarını normal bir Türk ailesi gibi dinine bağlı, mutaassıp yetiştirmişler. Oğulları daha sonra kendisini değişik yerlere bağlamış. 6'sı da birbirlerinden habersiz ifadelerinde oğullarının bu işlere, böyle bağlantılara girmesini beklemediklerini kaydetti. "Bu işi onun yaptığına inanamıyoruz" dedi. İfadelere göre oğullarıyla ilgili hiçbir şey bilmiyorlar ve bu bağlantılarını hiç fark etmemişler. Zaten çok sosyal bir insan değilmiş. Asosyal denebilecek kadar içine kapanık. Özellikle okumak için ayrıldıktan sonra daha içine kapanmış. Çocuklarına olanlardan ailenin haberi yok. 6 kişinin ifadesinde de birbirlerinden habersiz şekilde aynı şey var. 6'sı da 'Biz böyle bir şey yaptığına inanamıyoruz. Bu işi onun yaptığına inanamıyoruz" dedi. Hala da inanamıyorlar. Oğulları her şeyi anladığım kadarıyla kendi içinde yaşamış. Polisin sorduklarına karşı ailenin söyledikleri çok sınırlı. Polisin bilmediği herhangi bir bilgileri olduğunu sanmıyorum. Hala şoktalar. Zaten gariban vatandaşlar. Emekli maaşıyla geçinmeye çalışan insanlar. Sosyo-kültürel olarak da oğullarından farklılar. İfadelerinden anlaşılan oğullarının akıbetinden hiç haberleri olmamış."

Reklam
Reklam

"EN SON EKİM AYINDA GÖRÜŞMÜŞLER"

Üstündağ Mevlüt Mert Altıntaş'ın olay günü ailesini son kez aradığı ve en son ne zaman görüştüklerinin de sorulduğunu ve ailenin cevaplarını da anlattı:
"En son Ekim ayında görüşmüşler. Zaten evden ayrıldıktan sonra çok da sık gelmezmiş. Ancak olay günü akşamüzeri 16.30-17.00 gibi anne ve babasını arayıp telefonla konuşmuş. Çok kısa görüşmüşler. Öyle helalleşmek falan gibi şeyler yok. Aile de hiç farklı bir durum hissetmemiş. Sadece 'merhaba' ve hatır sormadan ibaret çok çok kısa bir görüşme. Daha sonra aile olanları televizyondan öğreniyor. Ancak anladığım kadarıyla öldüğünden serbest kaldıkları akşama kadar haberleri yoktu. Emniyette bana sordular. Ben de bir şey diyemedim. Cenazeyi alıp almayacakları konusunda benim bir fikrim yok."

"DEDESİ VE ANNEANNESİNİN YANINDA BÜYÜDÜ EZAN OKURDU HATİM İNDİRDİ"

Suikastçi Mevlüt Mert Altıntaş'ı; dedesi ve anneannesinin yanında büyüdüğü Kemalpaşa Mahallesi'nden yakın aile dostları N. Hürriyet'e anlattı. Ailenin trajik bir hikayesi olduğu öğrenilirken Mevlüt Mert Altıntaş'ın çocukluğunun geçtiği, yanlarında büyüdüğü anneannesi ve dedesinin oturduğu Kemalpaşa Mahallesi'nde küçük yaşlardan bu yana 5 vakit namaz kıldığı, hatim indirdiği, Kuran kursuna gittiği cami hocasının sesi güzel diye ezan okuttuğu, kimseyle konuşmadığı, tatile geldiğinde bile evden çıkmadığı anlatılıyor.

Reklam
Reklam

"ANNESİ GECESİNİ GÜNDÜZÜNE KATTI"

Aile dostları N. ailenin hikayesini şöyle anlattı:

Annesinin ilk eşi 33 sene önce tren kazasında öldü. Kızları Seher yeni doğmuştu. Eşi, bebeklerini görmek için askerden izinsiz gelmiş. İnzibatlar yakalamış. Trene bindirmişler. O da kaçmak istemiş, trenden atlamış. Başını taşa vurup ölmüş. Hamdiye kızıyla annesi ve babasının evine döndü. Sanırım 5-6 sene sonra şimdiki eşiyle tanıştı.

Fabrikada çalışıyordu ama eşinin düzenli bir işi yoktu. Bazen inşaatlarda çalışırdı.Zaten baba tarafını pek bilmiyorum. Hamdiye gece gündüz çalışırdı. Çocuklarını büyütmek için çok çile çekti, gecesini gündüzüne kattı. Çocuklarını daha çok annesi babası büyüttü. Evlendikten sonra bu oğlan dünyaya geldi. Kendi halinde, mülayim, sessiz bir çocuktu. Evden pek çıkmazdı. Ev, okul bir de sonradan camiye hocaya gittiğini duyardık... Bildiğimiz kadarıyla dinine çok düşkündü. Küçük yaşta 5 vakit namaz kıldığını biliyoruz. Hatim indirdiğini söylerlerdi.

Cami hocasına gidiyordu. Ama ailede dinle ilgili hele böyle FETÖ falan hiç konuşulmazdı. Cami hocası sesi güzel diye ezan okuturmuş. Kız kardeşi okudu, evlendi, çocuğu oldu. Dayıları, teyzeleri de öyle insanlar değildir. Bu çocuğun başına ne geldiyse evden uzaklaşıp, İzmir'de okuduğu zamanlar olduğunu düşünüyorum. En son duyduğumuz, polis olup Ankara'ya tayininin çıktığı... Annesi öyle demişti. 'Komiser olacak teyzesi' derdi. Böyle takım elbiselerle görünce hiçbirimiz tanıyamadık. Genelde eşofman gibi rahat, salaş kıyafetlerle görürdük. En son bu mahallede Haziran gibi gördük. Dedesine alışveriş yapıp gelmişti. Öyle utangaç mülayim çocuktu ki yürürken bile önüne bakardı.

Rus Büyükelçi Andrey Karlov’a suikast düzenleyen ve ölü ele geçirilen Mevlüt Mert Altıntaş’ın İzmir’de yaşayan amcasının oğlu B.A., “Şehit olduğu haberinden korkuyorduk; vatan haini çıktı” dedi. Saldırganın annesi Hamidiye Altıntaş’ın ise saldırıyı öğrenince oğlunu aradığı ama ulaşamadığı öğrenildi.Ailesi ifadesinde polis memuru Sercan B'nin adını verdi.

SEVGİLİSİ DE GÖZALTINA ALINDI

Altıntaş'ın cep telefonu kaydından bulunduğu öne sürülen sevgilisinin de gözaltına alındığı bildirildi.

Habertürk'ten Fevzi Çakır'ın haberine göre, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kapsamında suikastçının kız arkadaşı Kırıkkale'de gözaltına alındı. Yine soruşturma kapsamında Altıntaş'ın irtibatlı olduğu iddia edilen ve ByLock listesinde olduğu ileri sürülen 1 polisin de gözaltına alındığı belirtildi.

Son dönemde sık sık görüştüğü belirlenen sevgilisine sorguda, Altındaş'ın görüştüğü kişiler, saldırı hakkında kendisiyle herhangi bir şeyler paylaşıp paylaşmadığı ve ideolojisine yönelik soruların yöneltileceği kaydedildi.

Anahtar Kelimeler: