Burhan CEYHAN / SÖKE (Aydın), (DHA) - AYDIN'ın Söke ilçesinde, 15 yaşında çırak olarak başladığı saat tamirciliğini halen 20 metrekarelik dükkanında sürdüren Süleyman Önüt (93), gençlere örnek oluyor. 3 çocuk babası Önüt, 26 yıl önce işe alıp, yetiştirdiği Fatma Akdeniz ile bozuk saatlere adeta yeniden hayat veriyor.
Yunanistan'ın İskeçe ilçesinden İzmir'e göç eden ve o dönemde 15 yaşında olan Süleyman Önüt, burada bir saatçinin yanında çırak olarak işe başladı. Önüt, 10 yıl burada çalıştıktan sonra gittiği Aydın'ın Söke ilçesindeki bir başka saat ustasının yanında bu mesleği sürdürdü. 13 yıl da burada çalışan Önüt, kendi dükkanını açtı. Evli, 1'i kız 3 çocuk babası Önüt, ilerleyen yaşına rağmen Aydın Caddesi'ndeki 20 metrekarelik dükkanında mesleğini sürdürüyor. Mesleği öğrettiği oğullarından Kurtuluş Önüt, baba mesleği yerine Kuşadası'nda turizmci, Kubilay Önüt ise Söke'deki bir ecza deposunda pazarlama mümessili olarak çalışmayı tercih etti. Yalnız kalan Önüt de, 'En azından dükkana bakar' düşüncesiyle 26 yıl önce Fatma Akdeniz'i (44) işe aldı. Ancak Akdeniz'in bu işe meraklı olduğunu fark eden Önüt, mesleğin inceliklerini öğretmeye başladı. Kısa sürede işi kapan Akdeniz, Önüt'ün adeta sağ kolu oldu. O günden bu yana da Önüt, Akdeniz ile birlikte çalışıp akrep ve yelkovanlı saatler başta olmak üzere pek çok saati tamir ediyor.
'KADIN SAAT TAMİRCİSİ YOK DENECEK KADAR AZ'
Ömrünün sonuna kadar mesleğini yapmaya devam edeceğini belirten Süleyman Önüt, "Bu iş yerini 55 yıl önce açtım. O günden bu yana da bu dükkandan ekmeğimi kazanıyorum. İki oğluma da bu mesleği öğrettim ama ikisi de yapmadı. Ben öldükten sonra mesleğimi sürdürürler mi onu da bilmiyorum. Çocuklarım bu işi yapmayınca Fatma'yı yanıma aldım. Azmiyle çok iyi bir saat tamircisi oldu. Ege Bölgesi'nde kadın saat tamircisi yok denecek kadar az. Benim olmadığım zamanlarda bile yokluğumu aratmıyor" dedi.
'TAMİRE VERİP ALMAYA GELMİYORLAR'
Mesleğe başladığı yıllarda esnafa, sanat ve sanatkarlara daha çok saygı gösterilip, kıymet verildiğini belirten Önüt, "Artık, o günler geride kaldı. Piyasada kalitesiz saatler çoğaldı. Ucuz olan bu saatler kısa sürede arıza yapıyor. Tamire getirenler oluyor. Tamirini yapıyoruz ama sahipleri almaya gelmiyor. Elimizde bu şekilde tamiri yapılmış ama sahipleri tarafından alınmamış 500'ün üzerinde saat var" dedi.
'ÇOK GÜCÜME GİTTİ'
Meslek hayatı boyunca çok sayıda unutamadığı anısının olduğunu vurgulayan Önüt, bunlardan birini şöyle aktardı: "Bir kadın komşumuz, bir gün saatini tamire getirdi. Ancak dükkanımda çıkan yangında saati zarar gördü. Bugünün koşullarında 30 lira değerinde bir saatti. Kadın saatini almaya geldi, durumu anlattık. Ancak 'Saatimi isterim' diye tutturdu. İzmir'de günlerce aradık, aynı saaten bulup getirdik. Bir kuruş para vermeden saati alıp, gitti. O zaman bu benim çok gücüme gitmişti. Halen de unutamam."
'HERKES BİZİ BABA-KIZ ZANNEDİYOR'
Saat tamircisi evli, 2 çocuk annesi Fatma Akdeniz de, "26 yıl önce dükkana göz kulak olmak, getir götür işlerine bakmak için işe başlamıştım. Ancak şimdi saat tamiri ustası oldum. Bu işin kolay yanı olduğu kadar zorlukları da var. Bu meslek sevmeden yapılmaz. Küçük küçük parçalarla, farklı farklı huyları bulunan müşterilerle uğraşıyoruz. Bana işi öğreten Süleyman Usta, 'Bu kızdan bir şey olmaz' demedi. Yılmadan bana işi öğretmek için elinden geleni fazlasıyla yaptı. İşi zamanla kavradım ve şu an da işimin başındayım. Bizi herkes baba- kız sanıyor. Süleyman usta dükkanda olmadığı zaman 'Baban nerede?' diye soranlar oluyor. Süleyman ustanın babam olmadığını söylediğimde, şaşırıyorlar. 'Kadın saatçi olur mu?' diyenler çıkıyor. Bazıları da şaşırsa da sonrasında beni kutluyor" dedi.
FOTOĞRAFLI