Sultan 2’inci Abdülhamid Han, vefatının 100’üncü yılında Bağcılar’da anıldı. Bağcılar Belediyesinin düzenlediği ve yoğun ilgi gören programda Sultan Abdülhamid Han, özel hayatından devlet adamlığına kadar her yönüyle konuşuldu. Prof. Dr. Erhan Afyoncu, “Halk, 33 yıllık hükümdarlığında sultanı çok sevdi” dedi.
Osmanlı İmparatorluğu’nun 34’üncü padişahı ve 113’üncü İslam halifesi 2’inci Abdülhamid Han’ın vefatının 100’üncü yılı nedeniyle Bağcılar Belediyesi tarafından özel bir etkinlik düzenlendi. Halk Sarayı’nda gerçekleşen programa ilçe sakinleri büyük ilgi gösterdi. Dolup taşan salonda programı ayakta izleyenler oldu. Açılış konuşmasını yapan İlçe Kaymakamı Mustafa Eldivan, “Osmanlı padişahlarını gözden geçirdiğimizde Abdülhamid Han’ın ayrı bir yeri var. Çünkü Osmanlı İmparatorluğu’nun en kötü döneminde bütün milletlere karşı 33 yıl boyunca mücadele verdi. O sadece o dönemin değil, bu dönemin de çok çok ilerisinde olan bir lider” dedi.
Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı ise, “Üstad Abdülhamid Han’ı ne kadar anlatsak azdır. Böyle bir medeniyetin, ecdadın nesli olmak çok değerli. Rabbim inşallah dünya mazlumlarının sesi olma noktasında bizi ecdadımıza layık kılsın diyorum. Ecdadımızı rahmetle anıyoruz” diye konuştu.
“Raporlar vasıtasıyla devletin her tarafı hakkında bilgi sahibi oluyordu”
Açılış konuşmalarının ardından moderatörlüğünü televizyoncu Pelin Çift’in yaptığı ve Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu’nun konuşmacı olarak katıldığı seminer başladı. Abdülhamid Han’ı anlatan Prof. Dr. Afyoncu, "Abdülhamid serbest ortamda yetişmiştir. Sarayda eğitim aldı. Arapça, Farsça ve Fransızca’yı çok iyi biliyordu. Oldukça iyi bir zekaya sahipti. Zinde ve çevik bir yapısı vardı. Sade giyimliydi ve gösterişi sevmezdi. Kendini dinlendirmek için ya marangozhaneye girip dolap, masa yapardı ya da cinayet romanı okurdu. Tercüme edilmeyen yüzlerce cinayet romanının çevirisini yaptı.”
Prof. Dr. Afyoncu, konuşmasına şöyle devam etti:
“Bazı insanların yönetme kabiliyetleri vardır. Bu doğuştan gelir, eğitimle geliştirilir. Sultan öyle biriydi. Saraydan çıkmazdı ancak yurt dışında, yurt içinde her yerin fotoğrafını çektirmiş. Fotoğraf yoluyla işlerini takip etmiş. Bu devlet yönetiminde çok etkili oldu. Ayrıca raporlar vasıtasıyla devletin her tarafı hakkında bilgi sahibi oluyordu. Devlet adamlarının en büyük özelliklerinden birisi ağırlığını hissettirmesidir. Abdülhamid bunu çok iyi yapıyordu. Şehzadeliğinde Avrupa’ya gittiğinde boş durmadı ve o seyahat sırasında analizlerde bulundu. Bu gezilerin devlete çok faydası oldu. Yurda döndüğünde iki şeye ağırlık verdi. Bir yandan ulaşımı, diğer yandan eğimi yaygınlaştırdı. Halk, 33 yıllık hükümdarlığında sultanı çok sevdi.”
Abdülhamid Han’ın Kudüs’e yerleşmek isteyen Yahudilere karşı tahttan indirilene kadar mücadele ettiği de belirtildi.