Sultanahmet'te kadınların memeleri görünüyor

Geçtiğimiz günlerde Bursa Emniyet (Ahlak) Müdürü Ali Osman Kaya, muhtarlar toplantısında dökülmüştü.

Diyordu ki; "Dolaşmak için evimden dışarı çıkınca, Kültürpark'ta her ağacın altında bir çift görülüyor... Her çalının dibi yatak odası gibi... Her şey meydanda... Bunlar benim de kanıma dokunuyor..."

İşte o Emniyet (ahlak) Müdürü'nün sözlerine Milli Gazete yazarı Mehmet Şevket Eygi arka çıktı... Hem de ne arka çıkma ama... Meğer Eygi de Sultanahmet, Bursa Ulu Camii gibi mekanlardaki kadın turistlerden pek bir muzdaripmiş. Sebebi de malum: "Oraları buraları, en mahrem yerleri" görünüyormuş...

SERBEST FUHUŞHANE
Demiş ki; "Maalesef ülkemizin büyük bir kısmı açık ve serbet fuhuşhaneye dönüşmüştür. Avrupa Birliğine uyum sağlamak için çıkartılan yeni liberal kanunlar, -polisin ve yargının elini bağlamaktadır. Yapılanlar, sadece zinayı Ceza kanunundan çıkartmakla sınırlı kalmamıştır. İslam dininin, millî kültür ve ahlakın kabul etmediği ve fuhşiyat (azgınlık) olarak gördüğü nice kötülük serbest bırakılmıştır.
MEMELERİ GÖRÜNÜYOR

Reklam
Reklam

Havalar iyileşti, sıcaklar geldi ya, bir gün öğle namazı sıralarında Sultanahmet Camii'nin bahçesini, çevresini, avlusunu, merdivenlerini geziniz. O mukaddes İslam mabedini çıplak kadınların istila etmiş olduğunu göreceksiniz.

Mini etekli, şortlu, memelerinin büyük kısmı görünen, laubali kadınlar...

Merdivenlere oturan bazı kadınların en mahrem yerleri görünüyor.

Yılışıklık son haddinde. Kahkahalar, haykırışlar, hellolar mellolar...

Cami mi, kadınlar hamamı mı? Bundan on sene kadar önce yaz ayında bir pazar günü Bursa Ulu Cami'ye gitmiştim. O mukaddes mekanın içi çıplak, dekolte kadınlarla doluydu.

İstanbul'da birtakım çağdaşlar otobüslerde, tramvaylarda, sokakta, parkta herkesin arasında öpüşüyor, cilveleşiyor. Böyle şeyler bizim dinî ve millî terbiyemizle uyuşmaz.

Fuhuş, modern ve kalkınan Türkiye'nin büyük sektörlerinden biri haline gelmiştir.

Geçen sene bir otobüs şoförünün, vasıtada herkesin içinde öpüşüp sevişen bir çifti uyardığı için başına gelenleri biliyorsunuz. İlerici ve çağdaş medya adamcağızı linç etmişti. Böyle giderse AB normları ve standartları Türkiye'yi ahlaken çökertip yıkacak.

Reklam
Reklam
Anahtar Kelimeler: