Ünlü şair, gazeteci ve yazar Sunay Akın, Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin geleneksel hale getirdiği Ramazan etkinliklerinde sahne aldı. Modern çağ meddahı olarak anılan Akın, “Oruç, bilginin ışığını en yukarı almak, bilgisizliğin karalığından kurtulmaktır” dedi.Akın, Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin geleneksel hale getirdiği Ramazan etkinliklerine konuk olarak, Ramazan Ayı Özel Tek Kişilik Gösterisi ile izleyenlerine tadına doyulmaz bir gece yaşattı. Etkinlikte tarihte yaşanmış olayları ve günlük yaşamdan ilginç ayrıntıları, kendine has üslubu ile izleyicilere aktaran Akın, eski ramazanlarda yaşatılan ve günümüzde unutulmakta olan meddah sohbetiyle dinleyenleri kendine hayran bıraktı.“Meddah bir saate bin kitabın ışığını sığdıran insandır”Batı’dakilerin bir araya geldiği mekânlara cafe adını verirken, Türklerin kıraathane ismini vermesinin içinde özel bir anlam yattığından söz eden Sunay Akın, “Biz İstanbul’da toplandığımız mekânlara kıraathane adını koyduk. Yani okuma evi. Çünkü bu kıraathanelerde, kıraat eden, yani okuyan insanlar toplanırdı. Kıraathanelerde okuyan insanlar, sohbet eden insanlar vardır. Kitap okuyan insanların sohbetlerinde okudukları kitapların ışığı vardır. İstanbullu o sohbetlerden nasiplenmek için, onların sohbetinden bir şeyler öğrenmek için kıraathanelerde toplanırdı. Okuyan insanların bilgileri ile sohbet ettikleri insanlardan biri zamanla ünlendi. O bilgisiyle ve bilgisini anlatma yöntemiyle, üslubuyla öne çıktı. Söz bir an önce ona gelsin diye herkes sabırsızlıkla onu beklemeye başladı. O kitap okuyan, üslubuyla sevilen insan bir gün kıraathaneden içeri girdiğinde dediler ki ona ’dur, sen masaya oturma, bak oraya bir yükselti yaptık, sen o yükseltiye otur, masadaki, sohbete oradan katıl. Biz de seni daha iyi görelim ve daha iyi duyalım.’ Meddah böyle doğdu. Meddah bir saate bin kitabın ışığını sığdıran insandır. Meddahın sohbetinde okuduğu kitapların ışığı vardır ve eski Ramazanlarda kıraathanelerde meddahlar dinlenirdi. Kitaplardaki bilginin ışığı. İşte bu akşam sizlerle burada unutulan bir meddah sohbetinde bir aradayız. Öyleyse yola çıkalım, yolumuz uzun” diye konuştu.“Oruç bilgisizliğin karanlığından kurtulmaktır”Orucun bilginin ışığını en yukarı almak gibi bir anlamı olduğunu belirten Akın, “Bilginin ışığını yukarı aldıkça ki o okumakla olur. En yukarı çıktıkça o ışık, bilgisizliğin, cehaletin gölgelerinde, karanlıklarından kurtulur, insan oluruz. Kutsal kitabımızda Kur’an da oruç sözcüğü siyamdır. Siyam Arapça bir sözcük. Siyamın anlamı kendini tutmaktır. Siyam sözcüğünün başka bir anlamı daha var. Gün içinde güneşin en tepede olduğu an. Gün içinde güneş en tepedeyken gölgeler yoktur. Öyleyse siyam, oruç bilginin ışığını en yukarı almak, bilgisizliğin karalığından kurtulmak demektir” şeklinde konuştu.“Mahya ışıkları bizimdir”Anlattığı hikâyelerde mahya ışıklarını İslam kültürüne Türklerin kazandırdığını söyleyen Akın, “1600’lü yılların başında dünyada en güzel ışıklar yanıyor. Mahya ışıkları. İslam kültürünü yaşayan kentler arasında yeryüzünde mahya bizim buluşumuzdur. Mahya ışıkları bizimdir. 1600’lü yıllarda İstanbul’da doğmuştur. Mahya iki minare arasına ateşle yazı yazmaktır. Ateşle iki minare arasına yazıyı çıkarmaktır. Ateşle gökyüzüne yazı yazmaktır” dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz