Süper Lig’den 38 Milyon Tl Düzeltildi

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkanı Fatih Acar, Süper Lig’de asgari ücretli futbolcunun kalmadığını belirterek, “38 milyon TL sadece Süper Lig’de yaptığımız çalışmanın sonucu düzeltilen rakamdır” dedi.

Samsun Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) tarafından düzenlenen “Sosyal Güvenlik Reformunun Yansımaları ve Sosyal Güvenlikte Teşvik Uygulamaları” konulu konferansa konuşmacı olarak katılan SGK Başkanı Fatih Acar, meslek grupları için ‘meslek kodları’ geliştirilerek ücret yönünden kayıt dışılığın önüne geçileceğini belirtti. Acar, “Ünlü futbolcular, teknik direktörler sistem içersinde değillerdi. Profesyonel kulüplere baktığımızda birçok asgari ücretle beyanname veriyorlardı ve bunları düzelttik. 38 milyon TL sadece Süper Lig’de yaptığımız çalışmanın sonucu düzeltilen rakamdır. 14 milyon TL de basketbol liginden geldi. Dolayısıyla diğer meslekler açısından da bu çalışmalarımızı gerçekleştireceğiz. 2013 yılında inşallah biz bu yüksek ücret beyan etmesine rağmen asgari ücretten gösterilen rakamları tamamen ortadan kaldıracağız” diye konuştu.

Samsun TSO Davut Altan Meclis Toplantı Salonu’nda düzenlenen toplantıda konuşan Fatih Acar, 88 yıldır maaş ödenen insanların olduğunun altını çizerek, “Ölmüş bir kişi ve eşi de aylığını almaya devam ediyor. Şu anda 88 yıldır maalesef bizim maaş ödediğimiz kesimler var. Bu sistemin temellerini atamaz ve kurgulayamazsanız bir şekilde duvara toslarsınız. Dolayısıyla bu sosyal güvenlik reformu bunun için yapıldı. Duvara toslamayalım, daha öngörülebilir bir mali sistemin sosyal güvenlik sistemin temellerini atalım diye yapıldı” şeklinde konuştu.

Türkiye ve bazı Avrupa Birliği üyesi ülkelerde gelir gider açığından bahseden Acar, “Gayrisafi Yurtiçi Hasılası oranında Hollanda, Polonya, İspanya, İrlanda ülkeleri bizden düşük. Bizim açık ise eksi yüzde 2.9’dur. Ama Yunanistan’a baktığımızda da eksi yüzde 8 olarak gözüküyor. Yunanistan’ın bu saatten sonra kendini toparlayabilmesi çok zor görünüyor. Çünkü dünya ortalamaları yüzde 3’tür. Biz o rakamı aşağılara doğru çekiyoruz ve önümüzdeki yıllarda da çekeceğiz” ifadelerini kullandı.

Devam eden önemli projelerden de bahseden Acar şöyle konuştu:

“Biyometrik kimlik doğrulama sistemi şu anda 20 ilimizde pilot bölge olarak uygulanıyor. Bu yılın sonuna kadar 81 ilimizde uygulanacaktır. Biz vatandaşlarımız TC kimlik numarası ile gitsin hastanelerden hizmet alsın, dedik. Ama zaman içersinde gördük ki, vatandaş hastaneye gitmeden kimlik belgeleri hizmet almaya devam ediyor ve kuruma faturalar geliyor. Bir ilimizdeki tıp merkezinde ‘5 bin tane kimlik fotokopisi ele geçirildi’ diye haberlerde yer aldı. Bunlar kabul edilebilir şeyler değil. Bunları önlememiz gerekiyordu. Bu yılsonuna kadar avuç içi kimlik doğrulama sistemini özel hastanelerimiz ve üniversite hastanelerimizde getiriyoruz.”

“Sosyal güvenlik konusu bu dönemlerde Türkiye’nin en ilgi çeken konularından bir tanesi olarak karşımızda duruyor” diyen Acar sözlerine şöyle devam etti:

“2008 yılında Türkiye tarihinin en önemli reformlarından bir tanesi gerçekleşti. Burada sigorta hak ve yükümlülüklerinin eşitlendiği mali olarak sürdürülebilir bir sosyal güvenlik sistemlerinin temelleri atılmış oldu. İkinci ana konuda Türkiye’de genel sağlık sigortası uygulamasına geçilmiş oldu. Bu iki konu devrim niteliğinde konulardır. Sosyal güvenlik konusu 74 milyonla ilgili bir alandır ve konudur. Burada yapacağınız hizmetler iyi olursa, 74 milyon nüfus bundan olumlu etkilenecektir. Burada yapacağınız hizmetler iyi olmadığı takdirde bu olumsuz olarak 74 milyon’a yansıyacaktır. Sosyal Güvenlik Kurumu bütçe büyüklüğü açısından bakıldığı zaman da 2013 yılı bütçesinde Türkiye’deki bütün merkezi yönetim bütçe rakamları 403 milyar TL, SGK’nın gider büyüklüğü 181 milyar TL’dir. Yani bütçenin yaklaşık yüzde 44.8’ini ilgilendiren bir kurumdur. Dolayısıyla burada yaptığımız çalışmalar son derece önemlidir. Türkiye’nin geleceği ve çocuklarımızın geleceği açısından burada alacağımız kararların çok önemli olduğunu özellikle bir kez daha vurgulamak istiyorum. Artık Türkiye’de SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı yok, SGK var. Bunun anlamı norm ve standart birliğinin sağlanması demektir. Devlet memurusunuz bugün işe girdiniz yarın sağlık hizmetlerinden yararlanıyorsunuz. SSK’lısınız 90 gün prim ödemeniz gerekiyor. Bakmakla yükümlü olduğunuz eşiniz için 120 gün. Bağ-Kur’lusunuz 240 gün prim ödemeniz gerekiyor. Bu ve benzeri uygulamaları ortadan kaldıran bir reform yapılmış oldu. Artık Türkiye’de herkesin birinci sınıf vatandaş olduğu bir anlayış ile bu reform gerçekleşmiş oldu. Şimdi herkes 30 gün pirim ödeyecek ve sağlık hizmetlerinden yararlanacaktır. Genel Sağlık Sigortası, 18 yaşına kadar annesinin veya babasının sağ olup olmadığına bakılmaksızın devletin sağlık güvencesi altında vatandaşın kendisini hissedebileceği bir sistemdir.”

Reform sürecinde gerçekleştirilen önemli çalışmalar olduğunu belirten Acar şu bilgileri verdi:

“Bunlar önemli yasal düzenlemeleri, merkez ve taşra teşkilatlarının yapılandırılması, kurum stratejik planının hazırlanması, kısa, orta ve uzun vadeli çalışma takviminin belirlenmesi, bürokrasinin azaltılması ve e-devlet uygulamaları, teknolojik yatırımlar, vatandaş odaklı hizmete yönelik çalışmalar, kayıt dışıyla mücadele çalışmaları, sağlık alanında yapılan çalışmalar, protokol çalışmaları ile kurumsal kimlik, imaj ve kurumsal kültür çalışmalarıdır. Şu anda SGK olarak emeklimiz talep etmesi halinde maaşını evinde ödeyebilecek durumdayız. 10.4 milyon emeklimiz var. Burada bir ayrımda yapmıyoruz. Önceden yaşlılarımız ile ilgili böyle bir düzenleme getirmiştik. Bunu kaldırdık herkese ‘ben maaşımı evimde almak istiyorum’ diyen herkese şuanda evinde maaşını ödeyebilecek bir alt yapıya kavuşmuş olduk. Sağlık karnelerini kaldırdık. Maaş cüzdanlarını kaldırdık. Teknolojik anlamda çok önemli yatırımlar gerçekleşti. 25 bin bilgisayar alındı. Donanımımızı yeniledik. 2009 yılında bankalarla protokollerimizi yenilemek suretiyle 300 milyon TL kurumumuzun kazancı oldu. 2007 - 2011 yıllarında toplam gelir nominal olarak kurumumuzda yüzde 118.87, reel olarak da yüzde 58.84 olarak artış gerçekleşmiştir. Toplam giderlerde ise kurumumuz yine aynı yıllar içersinde nominal olarak yüzde 71.78, reel olarak da yüzde 24.67 oranında artış gerçekleşmiştir. Yani bu reform ile birlikte gelirlerimiz ciddi oranda artarken, giderlerimizde ciddi oranda azalmıştır. İstikrarlı büyümenin sağlanması, işsizliğin düşmesi ve kayıt dışı istihdamın azaltılması sonucunda 2007 - 2011 yıllarında çalışma çağındaki 15 - 64 yaş arası nüfus ortalamasında yüzde 1.8 oranında artarken, aktif sigortalı sayısı artışı 2010 yılından itibaren yüzde 7.3 seviyesine ulaşmıştır. 2008 yılında 15 milyon 41 bin 268 olan aktif sigortalı sayısı 2009 yılında 15 milyon 96 bin 728, 2010 yılında 16 milyon 196 bin 304, 2011 yılında 17 milyon 374 bin 631 ve 2012 Haziran ayı itibariyle de 18 milyon 514 bin 947 kişiye yükselmiştir. Yani yaklaşık 3 milyon 500 bin kişi sisteme katılmış. Bu Türkiye açısından önemli bir sonuçtur. Bu reformla birlikte kayıt dışı alan ciddi anlamda denetim altına alındı. 2007 yılında gelir gider açığının gayrisafi yurtiçi hasılatı içindeki payı yüzde 3’den 2011 yılında da yüzde 1.3’e kadar düşmüştür. Bizim 2012 gelirimiz 133.2 milyar TL’dir. Giderimiz de 158 milyar TL’dir. Gelirimiz içersinde en önemli gelir kalemimiz de pirim gelirimizdir. Bu da 93.5 milyar TL’dir. Giderimiz içinde de 104.7 milyar TL ile emekli aylıklarıdır. 10.4 milyon emeklimiz var. Maalesef geçmiş dönemin yanlışlıklarının faturasını biz ödüyoruz.”

Samsun TSO Başkanı Salih Zeki Murzioğlu da, “SGK Türkiye’nin en büyük kurumlarından bir tanesi ve Türkiye’de milyonlarca insanı yakından ilgilendiren uygulamaları yöneten bir kurum olması nedeniyle büyük önem arz ediyor. Türkiye’de pek çok kurum gibi SGK da büyük bir dönüşüm içersindedir” dedi.

Ardından SGK Sigorta Primleri Genel Müdürü Cüneyt Olgaç, ‘Sosyal Güvenlikte Teşvik Uygulamaları’ konulu konferans verdi.

Konferansa Samsun Valisi Hüseyin Aksoy, OMÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Akan, ilçe kaymakamları, kurum amirleri ve TSO meclis üyeleri katıldı.