Sürdürülebilir Gıda Konferansı

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli: - "Bugün burada belirtmek isterim ki bakanlık olarak, önümüzdeki günlerde üreticiden tüketiciye, yani tarladan sofraya gıda kayıp ve israfların sonlandırılması amacıyla ilgili tüm paydaşları da dahil edeceğimiz yeni bir çalışma başlatacağız" - "2030 yılına kadar açlığa son verme hedefi, ulaşılması zor bir hedef değil. Bu hedefe başarılı bir şekilde ulaşmanın yolu sürdürülebilir tarımdan geçmektedir" - FAO Avrupa ve Orta Asya'dan sorumlu Genel Direktör Yardımcısı Vladimir Rakhmanin: - "Açlık, dünyada uzun süreli bir düşüşten sonra yeniden yükselişte. Şu anda 821 milyondan fazla insan, kronik beslenme yetersizliğiyle karşı karşıya"

İSTANBUL (AA) - Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, "Bugün burada belirtmek isterim ki bakanlık olarak, önümüzdeki günlerde üreticiden tüketiciye, yani tarladan sofraya gıda kayıp ve israfların sonlandırılması amacıyla ilgili tüm paydaşları da dahil edeceğimiz yeni bir çalışma başlatacağız." dedi.

Tarım ve Orman Bakanlığı, BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), Türkiye Gıda Sanayi İşverenleri Sendikası (TÜGİS) ve Sürdürülebilirlik Akademisi iş birliğiyle bu yıl dördüncüsü düzenlenen Sürdürülebilir Gıda Konferansı, İstanbul'da başladı.

Reklam
Reklam

Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli, bu yıl "2030'a kadar dünyada açlığa son vermek mümkün" temasıyla 38'incisi düzenlenen Dünya Gıda Günü kapsamında gerçekleştirilen konferansın açılışında yaptığı konuşmada, dünyada yaşanan açlık sorununun; iklim değişikliği, kaynakların verimli ve etkin kullanılmaması, yaşanan çatışma ortamları, gelir paylaşımındaki dengesizlikler gibi pek çok sebebi bulunduğunu anlattı.

Pakdemirli, 2030 yılına kadar açlığa son verme hedefinin, ulaşılması zor bir hedef olmadığını belirterek, "Bu hedefe başarılı bir şekilde ulaşmanın yolu sürdürülebilir tarımdan geçmektedir. Kırsal kalkınma alanında daha fazla yatırım yapmak, gıda israf ve kayıplarını önlemek ve üreticileri bilinçlendirerek desteklemek, sürdürülebilir tarım için vazgeçilmezimizdir." dedi.

Doğal kaynakların sınırlı olduğunu, herkesin bu konuda duyarlı olması gerektiğini vurgulayan Pakdemirli, su kaynaklarının azaldığını ve her geçen yıl temiz su ihtiyacının arttığını, bakanlığın, su ve enerji kaynaklarını koruyarak sürdürülebilir gıda güvenliğini sağlamak için yoğun çaba sarf ettiğini anlattı.

Reklam
Reklam

Pakdemirli, "Bugün burada belirtmek isterim ki bakanlık olarak, önümüzdeki günlerde üreticiden tüketiciye, yani tarladan sofraya gıda kayıp ve israfların sonlandırılması amacıyla ilgili tüm paydaşları da dahil edeceğimiz yeni bir çalışma başlatacağız." dedi.

\

- "Tarımsal üretimde dünyada ilk 10'da yer alıyoruz"

Bekir Pakdemirli, Türkiye'nin, tarımsal üretimde dünyada ilk 10'da yer aldığını belirterek, gıda güvenliği ve kırsal kalkınma kapsamında uluslararası ortaklarla bölgede ve dünya çapında üzerlerine düşen görevi yapmaya gayret gösterdiklerini ifade etti.

FAO ile yürüttükleri Ortaklık Programı kapsamında, Orta Asya'daki kardeş ülkelere, gıda güvenliğinin sağlanması amacıyla finansman ve teknik destek sağladıklarını kaydeden Pakdemirli, program başarılı olduğu için ikinci fazına "ormancılık" alanını da eklediklerini bildirdi.

Pakdemirli, 2050 yılında küresel nüfusun 9,7 milyara ulaşmasının beklendiğini ifade ederek, gıda arzının neredeyse yüzde 50 artması gerektiğini söyledi. Pakdemirli, "Ancak erozyon, arazi bozunumu, iklim değişikliği ve çatışma ortamları tarımsal üretime, dolayısıyla gıda güvenliğine olumsuz etki yapan başlıca faktörlerdir." dedi.

Reklam
Reklam

Dünyada gıda güvenliğinin sağlanamaması sonucu 821 milyon insanın açlık sorunu çektiğini vurgulayan Pakdemirli, "Bu nüfusun neredeyse 3'te biri Afrika'da yaşamaktadır. Afrika kıtasında toplam nüfusun yüzde 21'i, yani 256 milyondan fazla insan, yetersiz beslenme sorunuyla karşı karşıya bulunmaktadır. Büyük çoğunluğu gelişmekte olan ülkelerde olmak üzere dünya genelinde çocuk ölümlerinin yüzde 45'i yetersiz beslenme kaynaklıdır. Bu sorunların farkında olarak, açlık sorununun yoğun bir şekilde yaşandığı ve Cumhurbaşkanımızın özel önem verdiği Afrika ülkeleri ile ülkemiz arasındaki ilişkilerin geliştirilmesine katkıda bulunmak amacıyla pek çok faaliyet gerçekleştirdik ve gerçekleştirmeye devam ediyoruz." şeklinde konuştu.

\

- "Sanayileşmiş ülkelerde gıda kaybı ve israfı 700 milyar dolar"

Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli, büyük oranda açlık çeken nüfusa karşın dünyada 672 milyon obez ve 1,9 milyar fazla kilolu insan bulunduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"ABD'nin yüzde 36'sı obez, Avrupa'nın yüzde 23'ü obez, yüzde 50'si de aşırı kiloludur. Ayrıca, aşırı gıda tüketiminin yanı sıra gıda israfının en çok yapıldığı ülkeler de batı ülkeleridir. Dünyada üretilen gıdanın her yıl üçte biri kaybedilmekte ya da israf edilmektedir. Her yıl gelişmiş ülkelerde israf edilen gıda hacmi, 222 milyon ton, tüm Sahraaltı Afrika ülkelerinin net gıda üretim hacmine neredeyse eşit.

Reklam
Reklam

Gıda kaybı ve israfının ekonomik açıdan boyutu sanayileşmiş ülkelerde 700 milyar dolara, gelişmekte olan ülkelerde de 300 milyar dolara tekabül etmektedir. 2050 yılında 9,7 milyara ulaşacak dünya nüfusunu beslemek için tarımsal üretimin yüzde 50 oranında artması gerektiği düşünüldüğünde, gıda kaybı ve israfını asgari düzeylere indirmenin hayati derecede önem arz ettiğini vurgulamamız gerekiyor."

Pakdemirli, bu kapsamda hükümetlerin ve uluslararası toplumun, gerekli önlemleri alması, geri dönüşü olmayan bir noktaya gelmeden tedbirleri hayata geçirmesi gerektiğini söyledi.

\

- "821 milyondan fazla insan açlık çekiyor"

FAO Avrupa ve Orta Asya'dan sorumlu Genel Direktör Yardımcısı Vladimir Rakhmanin de konferansın, 150'den fazla ülkede gerçekleşen etkinliklerin bir parçası olduğunu belirterek, bu yılki etkinliklerin ana temasının "eylemlerimiz geleceğimizdir, 2030'da açlığa son verilen bir gelecek mümkün" olduğunu söyledi.

"Açlık, dünyada uzun süreli bir düşüşten sonra yeniden yükselişte" diyen Rakhmanin, şu anda 821 milyondan fazla insanın kronik beslenme yetersizliğiyle karşı karşıya olduğunu, açlık çeken insanların çoğunun savaşların ve çatışmaların olduğu ülkelerde yaşadığını kaydetti.

Reklam
Reklam

Rakhmanin, şu anda uluslararası felaketlerin yüzde 80'inden fazlasının açlıktan kaynaklandığını, uluslararası iş birliği ile açlığa son verilebileceğini, dünya kaynaklarının daha akıllıca kullanılması gerektiğini vurguladı.

Dünyada giderek artan israfa dikkati çeken Rakhmanin, israfa son verilmesi ve hükümetlerin açlığa karşı iş birliği gerçekleştirmesi gerektiğini söyledi. Rakhmanin, açlığın yok edilmesi ve israfın azaltılması konusunda uluslararası, bölgesel ve yerel düzeydeki çabaları desteklediklerini kaydetti.

- "Türkiye'de tarımla uğraşanların yaş ortalaması gittikçe artıyor"

TÜGİS Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Buzbaş ise 2018'de tüketilmesi gereken doğal kaynağın 1 Ağustos'ta bittiğini, bu nedenle sürdürülebilirliğin büyük önem arz ettiğini vurguladı.

Buzbaş, Türkiye'de tarımla uğraşanların yaş ortalamasının gittikçe arttığını ve 55'i geçtiğini belirterek, insanları tarıma yönlendirmek gerektiğini söyledi.