Sürekli Eleştirilen Genç Aileden Uzaklaşıyor

Psikiyatr R. Sabri Yurdakul, ergenlik dönemindeki gençlerin müdahaleden çok yönlendirilmeye ihtiyaçlarının olduğunu belirterek, bu dönemde sürekli eleştirilen gençlerin aileden uzaklaştığını söyledi.Psikiyatr R. Sabri Yurdakul, ergenlik sorunu olarak dile getirilen dağınıklılık, ders çalışma isteğinin olmaması, bilgisayar ve televizyon bağımlılığı, tahammülsüzlük ve aşırı tepkiler verme, içe kapanıklık, aileden uzaklaşma, kötü arkadaşlara yönelme, umursamazlık gibi tüm davranışların ergenlik çağının özelliklerinden kaynaklandığını ve bu özelliklerin her ergenlik dönemi geçiren gençlerde bulunabileceğini belirtti. Yurdakul, eğer bu davranışların ergenlik döneminin genel özellikleri olduğu bilinmezse her ergene problemli gözüyle bakılacağını, bunun da daha büyük bir sorun olacağını kaydetti.Çocukluk çağlarında çocukların yaptıkları 'çocuktur yapar' olarak kabul edildiği halde ergenlerin yaptıklarının kabul edilmemesinin, onların büyüdükleri için yanlış yapmayacaklarını düşünmek, davranışlarını hoş görmemek, hatalarını affetmemek ve sürekli olarak üzerlerine gidip davranışlarını düzeltmeye çalışmanın ergenlerin davranışlarını düzeltmek yerine daha da çok tepkisel davranmalarına neden olacağını ve aileleri ile bağlarını giderek koparacağını söyleyen Yurdakul, ergenlik dönemindeki gençlerin yaşları gereği çabuk sıkıldıklarını, tepkisel olduklarını, kimliklerini bulma arayışı içinde olduklarını, yerleşik olan her şeye karşı olabileceklerini, çabuk mutsuz olup güvenlerini kaybedeceklerini, kendilerini yalnız hissettiklerini görmediğimiz ya da göremediğimiz zaman ve onları anlamak yerine bize karşıt bir tutum içinde olduklarını düşünerek karşılarında olmak ve sürekli karşı karşıya gelip tartışmanın onların bizden daha çok uzaklaşmalarına neden olacağını ve sorunları içinden çıkılmaz hale sokacağını belirtti.“KİŞİLİKLERİNE SAYGI GÖSTERİLMEYEN GENÇLER AİLEDEN UZAKLAŞIR”11-12 yaşlarından itibaren yavaş yavaş başlayan ergenlik döneminde gençlerin müdahalelerden daha çok yönlendirilmeye ihtiyacı olduğunu ifade eden Yurdakul, “Kişiliklerine saygı duymayan, onları sürekli olarak eleştiren, hata yapmalarına izin vermeyen tutum ve davranışlar gençlerin ailelerinden uzaklaşmalarına, kendi içlerine dönmelerine ve ailelerine karşı tepkisel bir tutum ve davranış içine girmelerine neden olacak, sonuçta aile ile gençler arasındaki bağlar iyice kopacaktır. Gençlerle olan ilişkiler çok hassas dengeler taşımaktadır. Onları ne kendi hallerine bırakmak ne de tamamen denetim altına almaya çalışmak doğru olacaktır. Gençlere karşı olan tutum ve davranışların aynı avucumuzda tuttuğumuz bir güvercine davranır gibi olması gerektiği, sıkarsak ölecekleri tamamen bırakırsak da avucumuzdan uçup gideceklerine inanıldığı için onlara karşı çok hassas ve dikkatli davranmak gerektiğini unutmamalıyız. Gençler karşı çıkamasalar bile davranışları ile burnumuzdan getirebilmekte onlara karşı olan yanlış tutumlarımızda bizi zor durumlara sokabilmekte, kocaman insanları parmaklarında oynatabilmektedirler. Ses çıkaramadıkları için televizyonu, bilgisayarı serbest bırakan, dersleri için bir şey diyemeyen aileler bu teslimiyetçiliklerinin sonucunda her şeyin daha iyi olacağını sanırken, kendilerini içinden çıkamadıkları bir yaşantının içinde bulmakta ve çaresiz kalmaktadırlar” diye konuştu.Gençlerin duygularını anlamaz ve kişiliklerine saygı gösterilmezse onlara ulaşmanın mümkün olmayacağını söyleyen Dr. R. Sabri Yurdakul, “Onların desteği olmadan onlara yardım etmek mümkün değildir. Bu nedenle onlara karşı olan tutum ve davranışlarımızı sürekli olarak gözden geçirmeli, yolunda gitmeyen durumlar olduğunda onları suçlamak yerine birlikte çözüm aramak yoluna gitmeliyiz” dedi.