Sürekli gelen tatlı krizinin arkasında her şey olabilir!

Kimilerine göre şeker çağımızın uyuşturucusudur. Birçok kişide kolayca bağımlılığa yol açar ve tüketimini tamamen bırakmak şöyle dursun azaltmak bile oldukça zor olmaktadır. Buna karşı elde etmesi de oldukça kolaydır. Her gittiğimiz sosyal ortamda şeker ve şeker içeren besinleri kolayca temin edebiliriz.

Peki günde bir kere tüketirsem bir şey olmaz dediğimiz şeker vücudumuzda nelere neden olmaktadır? Özellikle genetik yatkınlık var ise obezite, diyabet, kalp-damar hastalıkları, kanser gibi kronik hastalıklara, gün içerisinde daha sık acıkmanıza, yorgun ve uykulu hissetmenize, depresyona neden olabilir. Detoks ve Yaşam Danışmanı Meltem Şarkışlalı konu hakkında bilgiler verdi. Sürekli gelen tatlı krizlerinin önüne geçebilmek için önce bu krizlerin nedenleri bulunmalı.

İşte sürekli gelen tatlı krizlerinin 8 nedeni:

Reklam
Reklam

Alışkanlıklar: Günlük rutinimizde yaptığımız davranışlar daha sonra belirli alışkanlıklara dönüşür. “Kısacası zihin alıştığı davranışı her gün tekrar etmek ister.” Şimdi iyice bir düşünelim acaba her gün belirli saatlerde gelen tatlı krizleri daha önce her gün aynı saatlerde tükettiğimiz şekerli besinlerden kaynaklanabilir mi?

Bağımlılık: Şeker tüketiminin bilimsel olarak bağımlılık yaptığı kanıtlanmıştır. Sebebi ise şekerin dopamin salınımını tetiklemesi ve iyi hissetmenizi sağlamasıdır.

Yapay tatlandırıcılar: Ben şeker tüketmiyorum sadece zararsız tatlandırıcılar tüketiyorum diyenlerden misiniz? Kalorisiz olmalarına rağmen tatlandırıcılar da tatlı tat vermekte ve bağımlılık yapmaktadır. Dahası özellikle bağırsaklarda şekere karşı hassasiyet oluşturabilmektedir.

Stres: Stres hormonu olan kortizol tatlı isteğini artırmaktadır. Stresli olduğumuz zamanlarda daha fazla şekerli besin tüketme isteğimiz de bundan kaynaklanmaktadır.

Reklam
Reklam

Regl dönemleri: Şeker tüketimi ile salınan endorfin yani “mutluluk hormonu” aynı zamanda ağrı kesici özellikte göstermektedir. Sancılı regl dönemleri için kurtuluşu çikolata da aramak şaşırtıcı olmasa gerek. Ama aynı etkiyi yarım saatlik yürüyüş ile de alabileceğimizi biliyor muydunuz?

Sürekli aç hissetmek: Fizyolojik olarak aç olmasak bile sürekli aç hissetmek hali “duygusal açlık” olarak tanımlanır. Duygusal açlık yaşayan kişilerin şeker tüketimleri daha fazla olmaktadır. Zihninizi kontrol altına almayı deneyin…

Yetersiz protein tüketmek: Yetersiz protein tüketimi ihtiyaç duyulan enerji açığının karbonhidrat ile bastırılmasına neden olur. Protein kaynaklarını gün içerisinde ne kadar tüketiyorsunuz?

Uyku: Daha az uyuyan kişilerin daha fazla tatlı düşkünlüğü olduğunu biliyor muydunuz? Öyleyse sadece uykuyu düzene sokmak bile belki de tatlı krizlerimizin önüne geçebilecektir.

Yukarıda bahsedilen nedenlerin önüne geçtiğiniz zaman ihtiyaç duyduğunuz şeyin aslında şeker ve şekerli besinler ile gelen yalancı mutluluk hissi olmadığını anlayacaksınız.

Reklam
Reklam
Anahtar Kelimeler: