Sürgüne Gönderilmiş Tarihi Kişiler

Eskiden günümüze kadar bir 'ceza' olarak uygulanan sürgün, genellikle siyasi kişiliklerin, yazarların ve şairlerin başına geldi. Bazıları geri döndü, bazılarıysa memleket hasretiyle yanıp tutuşarak hayatını kaybetti. İşte sürgüne gönderilmiş bazı tarihi kişilikler

Peisistratos'un sürgünü ve dönüşü - M.Ö. 6. yüzyıl

Antik yunan yıllarında sürgün cezalarıyla ünlenen Atina'da yaşayan Peisistratos adlı bir tiran, siyasi anlamda güçlenince politikacılar tarafından sürgününe karar verildi. Ancak Peisistratos boş bir adam olmadığını kanıtlayarak sürgünde koca bir ordu topladı ve Atina'yı ele geçirerek bir süre yönetimi ele aldı.

Aristotales'in istekli sürgünü - M.Ö 347

Ünlü Antik Yunan düşünürü ve filozof Aristotales , Büyük İskender'in ölümüyle ülkeden doğan savaştan dolayı vatan haini olarak ilan edilenler arasındaydı. Yangın daha fazla büyümeden Sokrates'le aynı kaderi paylaşmak istemeyen Aristotales, gönüllü olarak Atina'dan sürgün isteyerek geri kalan hayatını Chalcis kentinde geçirdi. Seneca'nın Korsika Ada'sına sürgün edilmesi - M.S 41

Romalı meşhur drama yazarı ve stoic düşünür Seneca o zamanların İmparatoru Claudius tarafından, yiğeniyle ilişkiye girmesinden dolayı Korsika Ada'sına sürgüne yollanır. Aradan yıllar sonra tahta İmparator Neron'un geçmesiyle yeniden Roma'ya davet edilen Seneca bir süre öğretmenlik yaptıktan sonra kendisini affeden Neron tarafından intihar etmesi emredilir. Seneca mı sorunlu bilinmez ama Neron'un psikopat olduğu kesin :)

Reklam
Reklam

Dante'nin Sürgünü - 1400'lü yıllar

Ünlü İtalyan şair Dante, siyasi görüşleri yüzünden sürekli rakipleri tarafından fikir ayrılılığına düşüyordu. En sonunda ortak kararla yıllarca yaşadığı Floransa'dan sürgün edilen şairimiz İtalya'nın birçok kentinde göçebe olarak yaşadı. Buna rağmen 1472'de kapı gibi İlahi Komedya'yı yazarak edebiyat tarihine geçmiş oldu. Napolyon'un çifte sürgünü - 1813

Fransız İhtilali'nin ardından Fransa'nın başına geçen Napolyon Bonaparte, iyi bir lider olsa da kendisinden önce gelenlerle aynı hatayı yaparak büyük bir hükmetme sevdasına kapılmıştı.Hal böyle olunca 1813'de Elba Ada'sında sürgüne gönderildi. Akdeniz'de bulunan Elba Adası'nda sürgününü tamamlayan Napolyon yeniden güçlenip ülkenin başına geçti. Yine akıllanmayınca bu kez Afrika'ya bağlı St. Helena Ada'sına müebbet cezayla sürgün edildi. Napolyon bir süre sonra sıkıntıdan mide kanseri oldu ve hayatını kaybetti.

Victor Hugo'nun 'zorunlu' göç ettirilmesi - 1851

Sefiller, Notre Dame'ın Kamburu gibi kitaplarından hatırladığımız ünlü yazar ve insan hakları savunucusu Victor Hugo 1851'de Napolyon'un yiğeni III.Napolyon tarafından vatan haini ilan edildi. Çok sevdiği ülkesinden mecburen kaçmak zorunda kalan Victor Hugo, önce Brüksel'e ardından Britanya Krallığı'na bağlı bir adada yaşadı. 1870'de ülkesine geri dönen Hugo, 1885'de hayatını kaybetti. Kayzer II. Wilhelm'in sürgünü - 1919

Almanya'yı I Dünya Savaşı'na sürüklediği söylenilen Kayzer II. Wilhelm, ortak bir kararla günah keçisi ilan edilerek sürgün edilmesi kararlaştırıldı. Tüm yetkileri elinden alından II. Wilhelm, Hollanda'nın Doorn şehrinde sürgündeyken hayatını kaybetti. O öldüğünde yani 1941'de Almanya II. Dünya Savaşı'nı çoktan başlatmış, savaşa sürükleyen Hitler'e destek vermişti. Stalin'nin kök söktürdüğü Leon Trotsky - 1924

Vlademir Lenin ile yoldaşlığıyla tanınan Leon Trotsky, Bolşevik İhtilali'nin önderlerinden olup Sovyetler'deki komünist partinin önde gelen isimlerinden biriydi. 1924'de Lenin öldükten sonra başa geçen Stalin elini çabuk tuttu ve Leon Trotsky'i Meksika'ya sürgüne gönderdi. Aradan yıllar geçse de içi rahat etmeyen Stalin bir suikastçı ile 1940'da Trotsky'i öldürttü. Pablo Neruda sürgünü - 1940'lar

Şili'li diplomat ve şair Pablo Neruda işçi sınıfının ozanı olarak bilinir. 1940'lı yıllarda ülkenin başına geçen diktatör Gonzalez Vidal'ın rejmine karşı çıkınca birçok tehdite uğrayan Neruda, uzun zaman arkadaşının bodrumunda saklandı ve en sonunda Avrupa'ya sürgün edildi. Neruda ülkesine döndüğünde tarih 1952'yi gösteriyordu. Nazım Hikmet'in sürgünü ve vatandaşlıktan çıkarılması - 1951

Nazım Hikmet Ran ismiyle de bilinen şairimiz yaşama dair birçok şiir yazarak sistem ve yaşam tarzı eleştirilerinde bulunmuştu. Yazdığı şiirler yüzünden 1950'de hapse atılan ardından bir afla serbest bırakılan Nazım, tarzını bozmayınca 1951'de Türkiye'den kaçarak sürgün hayatı yaşamaya başladı. 1952'de vatandaşlıktan çıkarıldı. Polonya, Bulgaristan ve Rusya gibi ülkelerde sürgün hayatını sürdüren Nazım Hikmet her zaman memleket hasretiyle yanıp tutuşsa da 1963'de belki de hayal ettiği dünya'da yaşanan 60 kuşağını tam anlamıyla göremeden 1963'de öldü. İsteklerinden biri Türkiye'de gömülmek olan Nazım Hikmet'in vasiyeti ciddiye alınmadı. Ünlü şairimiz 2009'da Türk vatandaşlığına yeniden kabul edildi. Ölü olarak.

Reklam
Reklam