Suriye barış konferansı Montrö'de başladı

Üç yıldır süregiden Suriye krizine çözüm bulmak amacındaki barış konferansı İsviçre'nin Montrö kentinde başladı. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry konuşmasında, Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad'ın yeni bir geçiş hükümetinin parçası olamayacağını söyledi.

Üç yıldır süregiden Suriye krizine çözüm bulmak amacındaki barış konferansı İsviçre'nin Montrö kentinde başladı.

BBC muhabiri Lyse Doucet, Suriye hükümeti ile isyancılar arasındaki asıl pazarlıklara -şayet barış süreci Montrö'de ilk gününde çökmezse- Cuma günü Cenevre'de başlanacağını aktarıyor.

Konferansın açılış konuşmasını BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun yaptı.

Ban, barış görüşmelerin zorlu sorunlarla karşı karşıya olduğunu söyledi.

Ban, ilk kez yüz yüze gelen Suriye yönetimine ve muhaliflere, bu sorunların üstesinden iyi niyetle müzakere ederek üstesinden gelmeye çalışmaya çağırdı.

Reklam
Reklam

Ban'ın ardından Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov ve ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ve Suriye Dışişleri Bakanı Walid Muhallim bir konuşma yaptı.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov konferansın temel görevinin 'trajik' olarak değerlendirdiği çatışmaların bitmesini sağlamak ve çatışmaların bölgedeki diğer ülkelere yayılmasını önlemek olduğunu söyledi.

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry konuşmasında, Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad'ın yeni bir geçiş hükümetinin parçası olamayacağını söyledi.

Üç yıl içerisinde 130 bini aşkın insanın canına mal olan savaşın sona erdirilmesi konusunda arabuluculuğu Birleşmiş Milletler özel elçisi Lahtar Brahimi üstlenmiş durumda.

Cenevre 2 olarak adlandırılan bu konferansın kilit önemdeki anlaşmazlık konusunu Cumhurbaşkanı Beşar Esad'ın görevden inip inmemesi tartışması oluşturuyor.

BBC muhabiri Lyse Doucet, Suriye hükümeti ile isyancılar arasındaki asıl pazarlıklara -şayet barış süreci Montrö'de ilk gününde çökmezse- Cuma günü Cenevre'de başlanacağını aktarıyor.

İsviçre'deki muhabirlerimizden Bridget Kendall da, uluslararası delegelerin Cenevre 2 görüşmelerinden açık ve net bir çözüm çıkması umuduna mesefeli durduklarını, Montreux ve Cenevre'deki görüşmelerin bir sürecin ilk adımları olarak görülmesini yeğledilerini bildiriyor.

Reklam
Reklam