Birleşmiş Milletler'den yapılan açıklamada toplamda kimyasal silah kullanıldığı iddia edilen yedi olayın araştırıldığı belirtildi.
Araştırmayı yürüten BM ekibi şu anda Suriye'de bulunuyor ve çalışmalarının Pazartesi günü sona ermesi bekleniyor.
Araştırmayı yapan ekibin başında bir önceki araştırmadaki gibi Ake Sellstrom bulunuyor.
Bu yeni başlatılan araştırma Rusya ve ABD'nin Birleşmiş Milletler'de Suriye'deki kimyasal silahlarla ilgili taslak metin üzerinde anlaştıkları haberleriyle aynı döneme denk geldi.
Birleşmiş Milletler'in açıklamasına bu yıl içinde gerçekleştirildiği iddia edilen kimyasal silah saldırılarının yer ve tarihleri şöyle: Khan al-Asal (19 Mart), Şey Maksud (13 Nisan), Sarakeb (29 Nisan), Guta (21 Ağustos), Bahhariye (22 Ağustos), Jobar (24 Ağustos), Ashrafiah Sahnaya (25 Ağustos).
Bu arada Suriye'nin kimyasal silahlarının denetimini yapacak olan uluslararası kurumun, Salı günü çalışmalarına başlayabileceği belirtildi.
OPCW çalışmalarına başlayacak
Lahey'de üzerinde görüşülen ve bugün oylamaya sunulacak olan taslak metne göre, Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü (OPCW) haftaya çalışmalarına başlayacak.
Örgüt, Şam'ın halen ilan etmediği bazı tesisleri denetleme hakkına da sahip olacak.
OPCW'nin çalışmalarıyla ilgili taslak metnin, BM Güvenlik Konseyi'nin Suriye'yle ilgili bugün varacağı kararın metnine de iliştirilmesi bekleniyor.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, dün akşam Suriye'nin kimyasal silahlardan arındırılmasına ilişkin taslak metni görüştü.
Görüşmede, ABD ile Rusya'nın taslak metin üzerindeki fikir ayrılıklarını giderdiği belirtiliyor.
15 üyeli BM Güvenlik Konseyi'nde tasarıya ilişkin oylamanın bugün ilerleyen saatlerde yapılması planlanıyor.
Taslak metin, Suriye'de geçen ay kimyasal silah kullanılmasını kınarken, Suriye yönetimi ya da muhaliflere doğrudan bir suçlama içermiyor.
Güvenlik Konseyi üyeleri taslak metin üzerinde anlaştı
Metinde Suriye'nin taleplere uymaması halinde askeri güç kullanılabileceği yolunda bir ifade de yer almıyor.
Ancak her tür ihlalin yeniden görüşülmek üzere BM Güvenlik Konseyi gündemine alınacağı dile getiriliyor.
Taslak metnin, Suriye konusunda BM'yi iki buçuk yıldır içinde bulunduğu çıkmazdan kurtardığı yorumları yapılıyor.
Gözlemciler, bu metni bu ay başında ABD ile Rusya'nın Suriye'deki kimyasal silahları gelecek yıl ortasına dek temizlemeye yönelik planları dahilinde önemli bir adım olarak görüyor.
Rusya ve Çin, şimdiye dek BM Güvenlik Konseyi'nde Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad'a karşı Batılı devletlerin desteklediği üç tasarıyı veto etmişlerdi.
Washington ve Moskova daha önce taslak metin üzerinde anlaşamamıştı.
Fransa ve İngiltere'nin de desteğiyle ABD, metinde askeri müdahale tehdidinin de yer almasını zorlaşmıştı.
Ancak anlaşmazlık Perşembe akşamı sona erdi.
ABD'nin Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Samantha Power bu konuda anlaşmaya varıldığına dair bir Tweet attı.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov da bir anlaşmaya varıldığını doğruladı.
Metne göre askeri müdahale için ikinci karar gerekli
Her ne kadar taslak metin Birleşmiş Milletler sözleşmesinin yedinci maddesinden bahsetse de bir askeri müdahalenin yapılabilmesi için buna izin veren ikinci bir karar gerekecek.
BBC'nin New York'ta bulunan muhabiri Nick Bryant böyle bir durumda bu kararın Rusya tarafından veto edileceğini belirtiyor.
Taslak metinde ayrıca Suriye'de kimyasal silahların kullanımından yana olanların hesap vermekle yükümlü olacakları belirtiliyor.
Bununla birlikte bunların Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde yargılanmaları gerektiğine dair bir bilgi bulunmuyor.
ABD'li ve Rus yetkililerin metnin bugün içinde oylanmasını beklediklerini açıkladılar.
ABD, Suriye'nin başkenti Şam'a bağlı bir bölgede 21 Ağustos'ta meydana gelen kimyasal saldırı sonrasında Suriye'yi askeri müdahaleyle tehdit etmişti.
Birleşmiş Millet saldırıyla ilgili yayınladığı raporunda saldırıda sarin gazı kullanıldığını doğrulamıştı ancak bunu kimin gerçekleştirdiğiyle ilgili bir suçlamada bulunmamıştı.
Fransa, İngiltere ve ABD raporun böyle bir saldırıyı ancak güvenlik güçlerinin yapabileceği yönündeki görüşlerini desteklediğini öne sürmüştü.
Rusya, saldırının muhaliflerin bir provokasyonu olabileceğini belirtirken Suriye lideri Beşar Esad da saldırıdan muhalifleri sorumlu tutmuştu.
Suriye'de 2011'da sokak gösterileriyle başlayan daha sonra silahlı bir hal alan muhalefet hareketiyle Suriye yönetimi arasındaki çatışmalarda 100,000'den fazla kişi yaşamını yitirdi.
Bu süreçte milyonlarca Suriyeli de ülkelerinden ayrılacak mülteci konumuna düştü.